"Dostum, senin yerinde olsaydım kendimi çoktan asmıştım!" diye alaycı bir ses tonuyla konuşmuştu, Jin. Tek kaşımı kaldırarak karşımda kahkaha atan Jin'e doğru bakmıştım ve karnına bir yumruk indirmiştim. Yedirdiğim yumruğun etkisinden ellerini karnına birleştirmişti ve dizlerini kırarak yere eğilmişti.
"Manyak herif! Birde oradaki çocuğa acıyordu..." acı ses tonuyla konuşmuştu ve bundan yumruğumu ona karşı sert kullandığımı anlamıştım. Alçak bir ses tonuyla "Özür dilerim..." demiştim, ardından sesimi yükselterek "Ama sende sinirlerime dokunuyorsun!" demiştim.
"Aslında Jin haklı. Yani manyak, psikopat ve kabadayı bir herifin benden hoşlandığını duysam, bende kendimi çoktan asmıştım!" bu defa Yoongi alay ederek konuşmuştu. İki elimi gözlerimi üzerine koymuştum ve sabır dilercesine nefes almıştım.
"Siz benim başıma gelen bela mısınız ya ?! Beni destekleyeceğinize alay ediyorsunuz!" dediğim zaman Jin yan taraftan acı sesiyle ama aynı zamanda yüksek bir tonda konuşmuştu.
"Arkadaşlar bunlar için vardır, seni geri zekalı!" söylediği söze karşılık gözlerimi devirmiştim. "Heee, aynen! Arkadaşlar diğer arkadaşla alay etmek için vardır ne de olsa, değil mi ?"
"Hâlâ da merak ediyorum, o sana nasıl aşık oldu ? Yani doğru okulun yarı kişisinin gözü sende ama yinede garip geliyor. Ne de olsa manyak bir herif. Aşk duygusunu bilir miydi ki ?"
Kafamı iki yana huysuz bir şekilde sallamıştım. Bu durum beni fazlasıyla geriyor, hem de korkutuyordu. Ne de olsa manyak biri! Bu bana kafayı çok fena takar, bana gün yüzü vermez ki!
"Şey, duyduğum kadarıyla seninki Müslüman olmuş, Jin ?" diye sorularını Jin'e karşı yönlendiren Yoongi kedi gözleriyle ona bakıyordu.
"Hey! Delirdin mi ?! Ne seninki ya ?! Benimki falan değil o! Ve bundan bana ne, istediği dini seçsin, umurumda mı sence ?" diye Yoongi'ye sert bir şekilde yanıt verdiği zaman Yoongi başını ikş yana doğru hızlıca sallamıştı.
"Ondan demiyorum, yakında sende Müslüman olacaksın, onu diyorum. Yani bir Müslüman arkadaşımın olması aşırı garip geliyor!" diye Yoongi bu defa Jin'le alay ederken onların kavgalarını izlemek istememiştim, bu yüzden ayağa kalkmıştım ve sınıf kapısına doğru adımlamaya başlamıştım.
"Hey, nereye gidiyorsun, Jungkook ?" diye Yoongi sormuştu. "Kantine iniyorum. Sizin kavganızı dinleyemem." diye net bir şekilde cevap vermiştim. Ardından sınıftan çıkmıştım.
Normalde onların kavgalarını izlerken fazla keyif alırdım. Hatta bazen kavga etmeleri için ortaya yalan birşeyler atardım. Ama bu defa ciddi anlamda gergin ve stresli olduğum için hiç eğlenecek havamda değildim. Ah, bunlar benşm başıma gelmek zorunda mıydı ?!
Kolumdan birinin tutmasıyla adımlarım durmuştu. Kaşlarımı çatarak arkamı dönmüştüm. Beni aniden tutan kişiye bakmak için. Ama gördüğüm yüzle sert bir şekilde yutkunmuştum.
"Nasılsın, Jungkook ?" diye karşımdaki beden tok bir sesle konumuştu. Şerefsiz her ne kadar yakışıklı olsada, bir o kadar şerefsiz biriydi. Birini dövmek için asla zaman kaybetmezdi. İnsanlık duygusu hakkında birşey bildiğinden gram bile emin değilim ama bana aşık olması... Gerçi bunun aşk değilde, mantıksız bir takıntı olduğunu düşünüyordum. Çünkü onun gibi birileri aşktan ne anlasın ki ?
"Nasıl olduğum seni neden ilgilendirir, Kim Taehyung ?" sert bir ses tonuyla söylediğim bu söz karşımdaki silüetin sırıtmasına neden olmuştu.
"Her zaman pozitif ve eğlenceli biri olarak alınırsın ama bu hırçın taraflarında ayrı bir güzel oluyor he." bakışlarıyla beni yer gibi baktığı halde yanında da bu sözleri söylemesi iyice midemi bulandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerin aydınlatır geceyi [TAEKOOK] [Texting +Düz Yazı]
Teen FictionOkulda herkesin korktuğu, çekindiği, kabadayı kişi Kim Taehyung, okulun saf, eğlenceli, çocuk ruhlu, temiz kalpli çocuğu Jeon Jungkook'a aşıktır. ••• İlk başlarda düz yazıyla başladım ama hikayede daha fazla texting bulunmaktadır. Hikaye bana özgünd...