𝖲𝗎𝗇𝗀𝗁𝗈𝗈𝗇 𝗑 𝖠𝗅𝗅 𝖲𝗁𝗂𝗉𝗌 (𝗲𝗻𝗵𝘆𝗽𝗲𝗻)

ep. four | you • heehoon

Sunghoon'dan

"Oha amına koyayım çocuk zaten bütün gün seni izliyordu şimdi seni böyle görünce kalp krizinden geberir heralde."

"Of yeter ya. Abartma bir şeyi de."

"Çok güzelsin ama Sunghoon."

Ah Jongseong... Aslında bana aşık olmaması için onu çoğu kez uyardım... Ama durumumuz bu işte.

Aslında Jungwon ona, o da bana aşık. Jungwon ile bir şansı olur mu bilemiyorum ama benimle olmayacağı kesin.

"Teşekkür ederim Jay-ah."

Okulun mezuniyet balosu vardı ve bu bizim birlikte geçiriceğimiz son zaman. Hepimiz ayrı üniversitelere yerleştik ve şimdiden bunun stresindeyiz.

"Jungwonlara haber verdim. Bekliyorlar. Çıkalım hadi."

"Tamam."

Dışarı çıkıp arabaya bindik. O kadar heyecanlıyım ki. Hem sonunda üniversiteye geçebileceğim için hem de... Aslında hala bu konuda düşünüyorum. O yüzden şimdilik biraz düşünmeye ara vermeliyim.

Okulun önüne geldiğimizde hemen arabadan çıktım. Bizimkiler de okulun spor salonunun önünde bekliyorlardı. İlk olarak gözlerim Heeseung'a takıldı. Bana bakmıyordu. Jay'e bakıyordu. Büyük ihtimalle Jay ile geldiğim için kızgındı ve o yüzden kaşları çatık bir şekilde bakıyor.

Yanlarına ilerleyip selamlaştıktan sonra içeri geçtik.

Yani spor salonunu öyle bir süslemişler ki sanki mezuniyet balosu değil de kraliyet düğünü varmış gibi. Hayır yani bu kadar çabanın içinde de bütün gece ayakta duracağımız gerçeği var. Madem bu kadar düşünüyorsunuz bari iki sandalye bir şey koysaydınız. Neyse en azından spor salonun tribünleri var ve ben bu gürültünün içinde yine orada tek oturmayı tercih edeceğim için benim açımdan pek de sorun olmamalı.

Bir masanın başına toplandığımızda etrafa bakınıp kardeşimi aradım.

"Wonyoung'u göreniniz oldu mu?"

"Çok da takma ya yine Leesoyla bir yerde yiyişiyordur muhtemelen."-Niki

"Yok be sende hemen iftira atmaya yer arıyorsun. Tuvalete gitti hyung."-Sunoo

Ve sonra ikisi yine tartışmaya girdiler. Göz devirip önüme döndüm. Şimdiden sıkılmaya başladım. Hem kalabalık, hem ses, hem de Heeseung... Gerici.

"İstersen şimdi de çıkabiliriz tribüne."-Jay

Kulağıma eğilip fısıldadığında Heeseung'a baktım. Bizi izliyordu ve yine kaşları çatıktı. Ben ona baktığımda gözleri bana döndü. Kısa bir an kaşları rahatladı ama hemen sonrasında tekrar çatıldı.

"Şimdi değil. Biliyorsun Heeseung sahneye çıkıcak. Bir kere de olsa burdan izlemek istiyorum."

"Tribünlerden daha rahat görürsün Hoon. İnat etme işte. Burdaki ortam hiç senlik değil farkındaysan. Ellerinle oynayıp duruyorsun. Gel hadi."

Pes edip kafamı salladım. Elimden tutup beni tribünlere götürdü. Ortaya doğru ilerleyip oraya oturduk. Rahatladım resmen. Şansıma da şu an tribünlerde oturan 3-5 kişi var.

Ve tekrar şansıma ki oturduğumuz yer sahneyi çok net bir şekilde görüyordu.

"Heesung ile konuştun mu hiç?"

"Bu gece konuşmayı düşünüyorum Jay-ah. Ama nasıl söylerim bilmiyorum."

"O seninle konuşmaya gelir zaten emin ol. Fazla düşünmemeye çalış o yüzden."