kaza

7 1 0
                                    

"saat 8'de orda olmam gerekirdi nayeon nasıl bu kadar geç uyandım"

"abartma sana benimde geç kaldığım günler oldu bir kere geç kalktın diye bu kadar stres yapma hazırlanda gel"

"unnie bende onu diyorum ya saat 12 ve bugün 13'te sunumum vardı"

"hemen giyin gel sana hadi kapatıyorum jeongyeon ile uğraşıcam daha"

"of işiniz yok sevişin siz"

"katılıyorum sana"

nayeon unnie telefonu kapattığı gibi elimden yatağa atıp makyajımı yapmak için aynanın yanına gittim.

sadece rujum kalmıştı hemen dosyaları alıp çıktım cidden güzel çiziyordum geç kalırsam bunca yaptığım stiller boşa gitmiş olacaktı.

sanırım dün gece fazla içmiştim midemde bulanıyordu.

merdivenler ne kadar dar hiç olmadığı kadar dardı sanırım acelem var diye böyle hissediyordum sinir bozucu neden erken uyanmadım ki o kadar alarm kurmuştum uyanmak için ama hiçbirinde uyanmayıp nayeon unnie'nin araması ile uyandım.

iyiki beni aradı.

"hey sana"

bu ses kimindi?

arkamı döndüm ve bana bakan arabasına binmek üzere olan jihyo'yu gördüm

"bakıyorumda acelen var"

ah evet çok hızlı olmam gereken yerde burda jihyo ile bara gitmeyi tercih ederdim.

"ah jihyo ciddiyim acelem var gelince benim evimde içeriz nasıl fikir?"

jihyo evde içmeyi severdi ama çok yakın temas ederdi bundan endişe etsemde o jihyoydu benim komşum aynı zamanda yakın arkadaşımdı her gece içerdik jihyo işi varsa bile gelirdi benim işim varsa jihyonun evinde içerdik ve jihyonun ev arkadaşı dahyun ile.

jihyo düşünür gibi yapıyor ve güldürdü

"olur beni ararsın"

"ah sağol jihyo-chan görüşürüz mutlaka arayacağım"

jihyo el sallayarak "görüşürüz sanari beni her an arayabilirsin"

arayacaktım zaten sevdiğim kişileri cevapsız bırakmazdım.

arabaya bindim ama anahtar arabada yoktu çantamda olmasını umarak çantamı açtım ah umarım buradadır yoksa eve bir daha çıkma düşüncesi çok korkunçtu

elime anahtar sesi gelmesi ile hemen çektim araba anahtarıydı takıp arabayı çalıştırdım daha 20dk vardı gitmek 20dk sürüyor zaten hızla yola çıktım.

telefon çalmıştı ve ben hızla gidiyordum şuan acacağımı sanmıyorum. telefona baktığımda iş sahibi olduğunu görünce elim ayağım dolanmıştı açtım kızgın sesini duyduğumda daha ne kadar gerilecektim.

"minatozaki sana"

neden bu kadar kaba geliyordu sesi?

"efendim ben geç kaldığım için üzgün-"

"üzgün olmak yerine hemen burda olmanı dilerdim"

"haklısınız orda olmalıydım bende gelmeye çalışıyorum"

"5 dakikaya burda ol yoksa artık bu şirkette yerin yok olarak bil"

NE şaka mı bu ne diyor bu herif cidden ağlayacaktım.

"duyduğun gibi minatozaki sana"

yüzüme kapattığında ağlamamak için kendimi zor tutuyor olsam bile gözümden yaşların aktığını anlıyordum daha çok gaza bastım 5 dakikaya gelirsin dedi 5 dakika 5 ne 20 dakikalık yolu nasıl 5 dakikaya gelecektim hızlı gidersem yaparım

daha çok gaza bastım son derece hızla gidiyordum ve bu beni korkutmuyordu hızlanmak istememe neden oldu

kendime kızıyordum bu kadar önemli olan bir şeyi nasıl ciddiye almam

gözümü yoldan bile ayırmıştım direksiyona bakıyordum nasıl ciddiye almam? kendime inanmıyorum düşüncelere dalmışken ne olduğunu anlamadığım anda sarsıntı geçirdim ne olduğunu hatırlamıyorum gözlerimi açtığımda hastanedeydim.

trafik kazası'samoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin