O lanet alarmın lanet sesiyle geceye gözlerimi actım.Alarmı gece 03.30'a kurmuştum.Ne demiş atalarımız "erken kalkan yol alır."Hızlıca yatağımdan kalkıp valizimin başına geçtim.Dün akşamdan hazırladığım için şuan valiz sıkıntım olmayacaktı.Yolculuğumuz yaklaşık 14 saat sürecekti ve duş almamız imkansızdı.Hızlıca bonyoya girip duşumu aldıktan sonra hazırlanmaya başladım.Yolculuk boyunca giyeceğim kıyafetlerimi üzerime geçirdim.Saçlarımı kurutup aynanın karşısına geçtim.Saçlarımın kendine özgü bir dalgası vardı.Bu görüntüyü yok etmek için hafif düzleştirerek makyajıma geçtim.Yola çıkıyor olmamız bakımsız olacağım anlamına gelmezdi elbette.Göz makyajımı rimel ve hafif göz kalemiyle sonlandırarak,dudaklarıma geçtim.Fazla makyaj yapmasını sevmezdim.Bu yüzden dudaklarıma hafif çilekli nemlendiricimi sürerek hazırlığımı tamamladım.
Saat çoktan 04.15 olmuştu.Bizim ev halkı bu saatte top patlasa dahi uyanmazdı.O yüzden evden çıkmam hiç zor değildi.Telefonumu elime alıp kızlara wp grubumuzdan mesaj attım.
"Ben hazırım kızlar.Hazırsanız taksiye atlayıp geliyorum .Geldiğimde kapının önünde olmuş olun.Bekletmeyin."
Telefonumu cebime atıp, valizimi ve sırt çantamı elime alıp yavaşca merdivenlerden indim.Dış kapıya geldiğimde arkamı dönüp 18 yılımı geçirdiğim evime baktım.Hiçbirini özlemeyeceğime bir kez daha emin olarak kendi kendime piç smile atıp evden çıktım.Evet kesinlikle bu şehri özlemeyecektim.Tek özleyeceğim yer,her haftasonu kızlarla birlikte gittiğimiz Lucine Cafe olacaktı.Bu cafenin waffle konusunda bir numara olduğuna parmak basabilirim.Gerçekten müthiş.
Hızlıca taksiye atlayıp kızların yanına gittim.Evlerimizin arasındaki mesafe arabayla 2 dakikalık yoldu.Açelya ile Almina'nın evleri yan yana olduğu için buluşup yolun kenarına çıkmış beni bekliyorlardı. Taksiden iner inmez kızların boynuna atladım.Uzun zamandır ilk defa gerçekten mutlu hissediyordum her şeyden uzaklaşmanın verdiği mutluluk...
''Kızlar isterseniz hemen yola koyulalım.Babama yakalanırsak her şey biter biliyosunuz ''
Açelya kesinlikle haklıydı.Babası tam bir belaydı,ona yakalanırsak yeni hayatımız başlamadan bitecekti ve ben bunu hiç istemiyordum.
''Evet, Açelya haklı atlayın ve yeni hayatımıza doğru yol alalııııııım !''
Kızlarda benim neşeme gülerek karşılık verdikten sonra Açelya'nın arabasına atladık ve yola koyulduk.
Açelya'nın babasının ağzından
Uykumdan su içmek için uyandığımda Açelya'yı kontrol etmek için odasına çıktım. Açelya'ya hayatının en büyük acısını yaşatmış olmama rağmen onu kaybetmek istemiyordum.Çocukluğundan beri benim yanımda olmak istemediğini ve benden nefret ettiğini defalarca dile getirmişti.Bu yüzden kaçıp gitmemesi için onu tehdit ederek ve korkutarak yanımda tutmaya çalıştım.Korkuturum.Tehdit ederim.Canını yakarım.Ama asla gitmesine izin vermem.
O bana karımdan kalan tek varlığım.Her ne kadar karımı kendi ellerimle öldürsemde bunu bilerek ve isteyerek yapmamıştım.Sarhoştum ve gözüm kıskançlıktan dönmüştü.Yoksa sırf erkek kuzeniyle 1 saat telefonda konuştuğu için öldürmezdim.Bu yüzden hiçbir gece rahat uyuyamamıştım.Evet zaten katildim.Daha önce öldürdüğüm bir çok kişi vardı.Hepsinden hapse girmeden, yüklü miktar sayesinde paçayı yırtmıştım.Karımın ölümünü ise Açelya ve benden başka bilen yoktu.Bu yüzden onu yanımda tutuyordum.Tehdit ediyordum.Elbet bir gün kaçacağını biliyordum ama o gün, bugün olmamalıydı.Bu yüzden attığı her adımı bana bildirmesi için peşine adamlarımdan 2 tanesini takmıştım.
Odasına vardığımda Açelya odasında yoktu.Yatağı hiç bozulmamıştı.Hemen camın kenarına koşup arabası yerindemi diye baktım ama tek gördüğüm son sürat giden kızımın arabasıydı.Hemen adamlarımı arayıp emir verdim.