Ayakkabılarımı da giyip beni evin önünde bekleyen Altay'a doğru ilerledim. Ona evime kadar gelmesinin gerek olmadığını başka bir yerde de buluşabileceğimizi söylememe rağmen inatla evime gelmişti.
Bana aşık diye yorumladım.
"Adresimi öğrenmek istiyorsan direk bana sorabilirdin, buraya kadar gelmene gerek yoktu."
"Yok özellikle geldim." Dedi bana gülümseyip. Onun gülümsemesiyle istemsizce bende gülümserken devam etti.
"Gece sakın kapını pencereni açık unutma." Korkutucu olduğunu düşündüğü sesiyle konuşurken kıkırdadım ve yürümeye başladık
Bizim bu kadar iyi anlaşmamız normal miydi? Çünkü daha iki ay öncesine kadar tek diyaloğumuz kavgalarda birbirimize ettiğimiz küfürlerdi. Saçma bir şekilde yakınlaşmış ve takılmaya başlamıştık.
Orospu Ferdi'nin hayatında yaptığı tek doğru şeydi sanırım bu.
"Ananı sikeyim!" Birden kafama gelen darbeyle ne olduğunu şaşmıştım. Bir adım geri gidip kafamı neye çarptığıma baktım.
Direk.
Yolun ortasındaki ezelin kör annesinin bile görebileceği büyüklükteki direğe kafamı çarpmıştım. Hemde Altay'ın yanında!
Ben acıyla kafamı tutarken Altay'ın kahkası geldi kulağıma. "Ne gülüyorsun amınakoyayım"
"Altıma sıçıçam" Gülmekten gerçekten birazdan altına sıçacağını anladığımda birtane geçirdim omzuna.
"Ya gülme"
Zar zor kahkalarını tutarken dibime gelip kafamı tuttuğum elimi çekti nazikce.
"Öküz gibi direği nasıl farketmezsin ya" dedi azarlar bir şekilde büyük ihtimalle kızarmış alnıma bakarken
"Bilerek uyarmadın dimi orospu çocuğu"
"Ben ne bileyim senin böyle bir mallık yapacağını? Kenara gelirsin sandım." Diğer elimi de çekip yüzümü kavradı bir eliyle.
Şuan kafamın zonklamasını unutmuştum. Titrememek için oldukça çaba gösteriyordum çünkü Altay bana çok yakındı.
Fazla yakın.
Lüzumu yok bikere bu kadar yakınlığın.
Gözleri gözlerime geldiğinde o da duraksadı. Bir süre birbirimize öylece bakarken gözlerinin dudaklarıma doğru inmesiyle iyice gerildim.
O kadar da değil amınakoyayım yani.
Öksürüp kendimi geri çektim. Geri çekilmemle o da kendine gelmiş gibi bir adım geriye gitti.
Bir süre az önce olan o garip yakınlaşma nedeniyle sessizce yürümeye devam ettik. Sessizlik sadece Altay'ın kızarmış alnıma bakıp bakıp gülmesiyle bozuluyordu.
"Altay birdaha gülersen o direği sana sokarım." Dedim o gülerken kafamı yoldan çevirmeden. Az önce olanlardan dolayı gözlerimi dört açmış dikkatli bir şekilde yürüyordum.
Altay "Çıkan ses çok komikti." Diyip birdaha gülmeye başlayınca dayanamayıp bende güldüm. O anlar aklıma geldikçe gülmem daha da artarken Altay da bana katıldı.
"Of güldürme acıyo" dedim kahkahlarımın arasından zar zor konuşurken.
Sonunda ikimiz de gülmeyi bıraktığımızda Altay bana beklememi söyleyip bir markete girdi. Elinde buzla döndüğünde sırıttım çaktırmadan. Beni düşünmesi nedensizce içimde birşeyleri uyandırıyordu.
"Biz böyle her buluştuğumuzda sen bir yerlerini mi sakatlayacaksın amınakoyayım?" Dedi önceki buluşmamızda ayağımı burkmamı(!) kastederek.
Sırf onunla daha fazla vakit geçirebilmek için sakat numarası yapmış ve kucağına çıkmıştım. Kucak meselesini bende beklemiyordum şahsen ama işime de gelmişti. O zaman da böyle bir buz alıp ayağıma tutmuştu.
Tabi o gün amacım sadece Ferdi'nin dediklerini yapmaktı. Ama şimdi Ferdi demese bile ben Altay'a yazıyor onunla buluşuyor ve konuşuyordum.
Ne ara ona bu kadar yaklaştım onu bile anlamamıştım.
Elime verdiği buzu kafama tutarken durağa doğru yürüdük. Sonunda geldiğimizde durağa oturup otobüsün gelmesini bekledik.
O telefonuyla uğraşırken kafamdaki buzu çekip ona baktım. Nedensizce fazla yakışıklı geliyordu şu sıralar gözüme. Gözlerim okulda da sürekli onu arıyor bulduğunda ise o beni farkedene kadar izliyordu.
Aynı şuan olduğu gibi.
Ben onu alık alık izlerken bana döndürdü kafasını. Hemen bakışlarımı kaçırıp önüme döndüm. Onun kıkırdamasını duyduğumda kendime lanet ettim birkez daha
Ona bakarken yakalanmam sonrası konuşmadık otobüs gelene kadar. O kalkıp bineceğimiz otobüs bu diyerek beni de kaldırmıştı.
Benim hala nereye gideceğimiz hakkında fikrim yoktu.
"Altay nereye gidiyoz la?" Dedim otobüse binerken.
Omzumdan tutarken akbilini bastı oda "Süpriz dedim ya"
Ben önde o arkada otobüste ilerledik biraz. Arkalarda tek kişilik bir yer bulunca beni belimden ittirip oraya oturtturdu. Kendisi de yanımda trabzanlara tutunarak durduğunda bu yaptığına da ister istemez sırıtmıştım.
Daha fazla ona bakıp rezil olmamak için kafamı cama çevirip yolu izledim bir süre. Yol gittikce tanınmadığım sokaklara doğru ilerlerken kaşlarımı çatıp Altay'a döndüm.
"Altay beni niye tenha tenha yollardan götürüyon sikicen mi?"
Önce dediğimle kaşları çatıldı sonra göz devirip "He sikicem" dedi gülerek.
Kendimi onun gülüşünü izlerken yakalayınca yutkundum.
Ben ne yapıyordum amınakoyayım?
...
Bi onceki bolum bok gibi olunca bunu yazdim buda size kiyagim olsun(duz yazi yazmaktan hala nefret ediyorum)💅💅💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪︎love game| arda•ferdi altay•kerem
HumorKarşı takımdaki Arda'ya aşık olan Ferdi ve Ardayla Altayi uzaklaştırmak için araya soktuğu Kerem Texting|