Jungkook elindeki kivilerle Taehyung'un evinin kapısında beklerken elindeki poşetlere sarılmış meyvenin varlığını unutmak için elinden geleni yapıyordu. Yine de bu, arada sırada her yerinde hissettiği kaşıntı hissini engellemeye yetmiyordu ne yazık ki.
Zili çalıp kapının açılmasını bekledi bir süre. Sonunda kapı açıldığında sevgilisinin elindeki beyaz havlu ve ıslak saçlarına bakılacak olursa duştan yeni çıkmış olduğunu anladı. İşte şimdi elindekileri tamamen unutmuş ve karşısındaki manzara odaklanmayı başarabilmişti.
"Hoşgeldin Ggukkie!" Taehyung neşe içinde kendisini selamladığında Jungkook da gülümsedi içtenlikle. "Hoşbulduk sevgilimm." İçeri geçerken sevgilisinin ıslak saçlarına uzun bir öpücük kondurmayı da ihmal etmedi.
Taehyung, sevgilisinin elindeki poşetleri görünce gülmemek için kendini zor tuttu. Öte yandan bu kötülüğü ona yaptığı için ufak bir vicdan azabıyla boğuşuyordu. "Teşekkür ederim sevgilim istediğim meyveleri almışsın." Jungkook'u daha fazla kiviye maruz bırakmadan aldı elindeki poşetleri ve mutfakta bir köşeye sakladı.
Aslında kivi yemeyi sevmiyordu bile ama Jungkook'un tiki olmasına rağmen kendisi için bunu yapıp yapmayacağını da merak etmişti doğrusu. Elbette sevgilisi her zamanki gibi onu hayal kırıklığına uğratmayarak almıştı istediklerini her şeye rağmen.
Salondaki koltuğa yayılmış olan Jungkook'un yanında oturdu Taehyung sakince ve başını sevgilisinin geniş omuzlarından birine yaslayarak soluklandı. Jungkook da bu yakınlaşma fırsatını kaçırmayarak kollarından birini sevgilisinin omzuna atmayı ihmal etmemişti. "Nasıl geçti günün bebeğim ?"
"Her zamanki gibi evdeydim, senin?" Jungkook'un yorgun olduğu her halinden belli olmasına rağmen oralı olmadı. "İyiydi bebeğim iş güç işte."
"Ne yapmak istersin bu akşam?" Taehyung'un sorusu üzerine gözlerini etrafta gezdirip hmm sesleri eşliğinde düşünmeye başladı Jungkook. Gözü TV ünitesinde duran playstationa takıldığında konuştu. "İstersen playstationda bir şeyler oynayabiliriz bebeğim."
Taehyung bu fikri elbette hemen kabul etti. Her ne kadar oyun oynamayı çok sevse de çoğu oyun eşli oynandığı için istediği gibi oynayamıyordu. "Süper olurr Uncharted oynayalım mı?"
Jungkook'un, güzel sevgilisi kendisinin gözlerinin içine böyle hevesle bakarken bu soruya olumsuz yanıt vermesi zaten mümkün değildi. "Oynayalım tabi güzel bebeğim benim."
Böylece ikili yaklaşık bir buçuk saat boyunca playstation oynamıştı. Ardından Jungkook Taehyung'a en sevdiği yemeklerden biri olan gimbap yapmıştı. Taehyung büyük bir mutlulukla yemeğini yerken Jungkook doyduğunu hissetmişti yalnızca sevgilisini izlerken bile.
"Acaba yine hama..." Taehyung'un sözüne kesen çalan telefonu olmuştu. "Efendim PD'nim?"
"Anladım.."
"Tamam birazdan açarım."
"Görüşürüz"
Taehyung telefonu kapattığında yüzünden düşen bin parçaydı. "Ne oldu bebeğim?" Jungkook endişe içinde yöneltti sorusunu. "Bang PD'nim aradı. Canlı yayın açmamı istedi."
"Nasıl yani şimdi mi?" Taehyung yalnızca başıyla onaylamakla yetindi. "Ne için peki?" Jungkook sordu tekrar. "Belirli bir sebebi yok, hayranlarımla konuşmamı istedi."
Jungkook sevgilisinin moralinin bozulduğunu fark ettiğinde onu neşelendirmek için yanına gidip belini kavradı arkasından. Boynuna öpücükler kondururken kelime kelime konuştu. "Senin" "en büyük" "hayranın" "yanında zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Right Here | Taekook
FanfictionHiç kimse tarafından sevilmeyen idol Taehyung ve onun en büyük hayranı olan Jungkook #taekook ???? - 01.08.2023 #kookv ???? - 02.08.2023 #semekook ???? - 04.08.2023 #uketae ???? - 04.08.2023