3| new flirt(?)

67 12 14
                                        


"Sonra ben de müdürle görüştüm bunu duyan hoca da-"

"Ah tanrım! Derse geç kalmışım aklımdan çıkmış. Çok özür dilerim. Bu keyifli sohbetimize yarın devam etsek olur mu?"

Dersimin başlamasına yarım saat vardı. Bunu bilmesine gerek yok.

İki buçuk saattir şu tıp fakültesinden Minho'nun bana ayarlamaya çalıştığı Chanhee'nin tıpa başlama hikayesini dinliyordum. Nasıl bir çene vardı bu çocukta? Kafamı sikmişti resmen. Neyse ki yürüyen bir yalan makinesi olduğumdan bunu da atlatabilmiştim.

"Hiç sorun değil Jeongie. Sana mesaj atacağım. İyi dersler hoşçakal!"

Atma amına koyayım atma. Senden hoşlanmadım.

"Mesajını bekleyeceğim. Görüşürüz!"

Gülümseyerek gözlerimin içine baktı ve elimi tuttu. Bende sahte bir tebessüm ederek elini patpatladıktan sonra oradan ayrıldım. Ve arkamı döndüğüm an bu iğrenç hareketine gözümü devirdim. Nerden bulaşmıştım ben bu flört işine?

Ta ki bir kahkaha sesi duyana kadar.
Arkamı döndüğümde karşımda Hwang Hyunjin'i görmeyi beklemiyordum. Nasıl yani bizi mi izliyordu? Ayrıca göz devişirimi görmüştü muhtemelen ona gülüyordu hayvan. Hâlâ gülmeye devam ettiğinde bu kez ona göz devirdim ve ilerlemeye çalıştım. Yanımdan yürüyordu ve bana yetişmişti.

"Yeni flörtünden pek hoşlanmadın sanırım Jeong-ah. Bilirsin gözler konuşur."

"Kes sesini."

"Elini okşamasından mı hoşlanmadın? Benim dışımdaki kimsenin okşamaları sana o güzel hissiyatı vermiyor galiba hm?"

"Siktir git. Uğraşma benimle. Kendi toxic ilişkinle ilgilen benimkilere burnunu sokma!"

"Sana bir enişte tavsiyesi. Hırsla yapılan ilişkiler mutlu sonla bitmez. Kaybeden kendisi olur. Tabii kişiye göre de değişebilir ama sen bilirsin tatlım."

"Senden tavsiye alacağıma. Dede profesöre götümü veririm daha iyi."

"Iyy. Olgun da mı sevmeye başladın. Ya da çürük mü denir?"

Kendi yaptığı espriye(!) katıla katıla gülüp koridorda sesinin yankılanmasını sağlarken omzuna vurdum.

"Kes sesini artık!"

"Komikti."

"Sen niye bizi izliyordun? Ne zaman peşimi bırakacaksın?"

"Sizden banane. Resim atölyesinin anahtarını almaya gitmiştim geçerken de sizi gördüm karşılaştık."

"Aynen."

Arka cebinden anahtarı çıkarıp bana doğru salladığında kafamı çevirdim ve oflayıp göz devirdim. O ise tekrardan gülme krizine girmişti. Aptal.

"Beni çok eğlendiriyorsun Jeong-ah."

Yanağımdan makas alınca gözlerimi belerttim ve elini iktirerek sınıfa doğru daha da hızlı yürüdüm.

Sessizce anfiye girdiğimde Minho'nun yanına geçtim. Biriyle konuşuyordu. Yanındaki kişi gidince bana döndü ve kolunu attı.

"Ee nasıl gidiyor? İyi değil mi çocuk."

"Senelerdir kızını bana ayarlamaya çalışan büyücü yengem gibisin Lino"

Küçük bir kahkaha patlatınca diğer kolunu da omzuma atıp beni kendine çekti ve sarstı.

"Benim küçük bebeğim~ Bence çok iyi bir çift olursunuz sen bana güven."

Ama sen bana güvenme Minho. Sevgilini yatağa attım.

foolish, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin