ONE AND ONLY | JakeHoon

5

~Jake~
Sunghoon bana aşıktı çok belliydi ama bana takılmaya devam ediyordu ve bu beni sinir ediyordu.

Okula gidiyordum. Sunghoon ile tabii ki karşılaştım. Elini omzuma attı. Hiçbir şey demedim ve birlikte yürümeye devam ettik. İki de bir ona bakıyordum. Bir anda bana bakıverdi ve göz teması kurduk. Hızla önüme döndüm. Yakalanmıştım. Sunghoon gülümsüyordu. Bende gülümsedim.

Okulun bahçesine girdik ve Jungwon ile Sunoo'yu görmem bir oldu. Okulun kapısında bekliyorlardı. Beni Sunghoon ile böyle görünce ikisi de şaşırdı. Onların yanına gittim. Sunghoon bana eğilip,
"Ben gidiyorum canım."

Dedi. Bende şaşırmıştım bir anda bana daha iyi davranmaya başlamıştı. Sunoo kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Sunghoon uzaklaşınca,
"Ne oluyor lan?! Siz iyi misin ya?!"

Dedi. Bunu ben bile bilmiyordum. Omuz silktim ve dün yaşadıklarımı onlara anlattım.

Jungwon ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu. Sunoo'yuda gülmek tutmuştu. Kıkır kıkır gülüyordu.
"Sana aşık bence! Sende bir düşün derim."

Dedi Jungwon. Haklıydı bencede benden hoşlanıyordu ve bunu dünden beri düşünüyordum. Sunoo bir anda,
"Ya çocukla öpüşüyordun hiçbir şey de söylememişsin! Bence sende ondan hoşlanıyorsun."

Dedi. Bu da vardı. Doğruyu söylüyordu. Bende ondan hoşlanıyor olabilirdim ama hazır hissetmiyordum. Onunla bir kaç hafta geçirirsem hislerimi daha iyi anlayabilirdim bunu onlara söyledim.

Jungwon ve Sunoo kahkahalar içinde gülüyordu. Kaşlarımı çatmış onlara bakıyordum,
"Neye gülüyorsunuz ya?!"

Diye bağırdım. Alınmıştım. Sunoo kahkahalar arasında,
"Sen böyle miydin ya!"

Dedi. Sinirlenmiştim arkama döndüm ve sınıfıma doğru yol aldım. Sunoo ve Jungwon peşimden gelmişlerdi. Sunoo,
"Alındın mı ya!? Üzgünüm."

Dedi. Ona bakmadım ve cama doğru döndüm. Sunoo ayağa kalktı, Jungwon'u bir kenara sürükledi bir şeyler konuştuktan sonra Jungwon gülerek sınıftan çıktı.

Bir kaç dakika sonra Sunghoon yanımda bitmişti. Gözlerim sonuna kadar açık bir şekilde ona baktım,
"Sen alındın mı?"

Diye sordu. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı. Bana bebekmişim gibi davranıyordu ve çok yakındı. Jungwon ona her şeyi anlatmış olabilir miydi? Kalbim yerinden çıkarcasına atmaya başladı,
"Kime alınmışım ben?!"

Dedim. Sunghoon gülüyordu. Yanaklarım kızarıyordu. Her şeyi öğrendiyse asla peşimi bırakmazdı. Sessizce,
"Jungwon sana ne anlattı?"

Diye sordum. Ona doğru eğildim. Bana sırıtarak bakıyordu. Kulağıma eğilerek,
"Her şeyi."

Dedi. Ayağa fırladım. Bunu gören Jungwon hemen harekete geçti, sınıftan koşarak çıktı. Onu takip edecektim ki fikrin sahibinin Sunoo olduğu aklıma geldi. Sunoo hiçbir şeyden habersiz telefonuyla uğraşıyordu. Sırasının önüne dikildim. Kafasını kaldırdı. Yüzündeki sırıtış beni görünce soldu. Tam konuşmaya başlayacakken bir el boynumu tuttu. İrkildim sözüm yarıda kesilmişti. Kim olduğuna baktım. Sunghoon'du,
"İzin ver Sunoo, onunla bir şey konuşmalıyım."

Dedi. Sunoo'nun sırıtışı yerine gelmişti. Kafasını sallayıp,
"İstediğini yapabilirsin, umrumda değil."

Dedi. Kaşlarımı çatmış ona bakıyordum. Sunghoon beni çekiştirerek sınıftan çıkardı. Tuvalete doğru sürükledi.

Kapıyı kapatırken beni bırakmıştı. Hâlâ ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Her şey bir anda gelişmişti. Sunghoon benim ondan hoşlandığımı öğrenmişti. Karşıma geçti,
"Eee.. duyduğuma göre bana hislerin varmış."

Dedi. Sırtımı duvara yaslamıştım. Sunghoon da ellerini duvara yaslamıştı. Yanaklarım kızarıyordu ne diyeceğimi bilemiyordum. İç çekip,
"Evet, Sunoo elime geçsin onu geberteceğim!"

Dedim. Sunghoon gülüyordu. Bir elini indirdi ve tişörtümün içine soktu. Gözlerim şaşkınlık içinde açılmıştı. Titrek bir sesle,
"Ne yapıyorsun, Sunghoon.."

Diye sordum. Bana baktı.
"Sende istiyorsun, neden izin vermiyorsun?"

Diye sordu. Bende istiyordum fakat istemememin bir sürü sebebi vardı,
"Okuldayız, Sunghoon. Ben tecrübeli değilim. Yanlış bir şey yapıp seni üzmek istemiyorum."

Dedim. Sunghoon gülümsüyordu. Elini çekti ve yüzüme doğru götürdü. Bir anda beni öpmeye başladı. Bundan hoşlanmıştım. Ona zarifçe karışıklık verdim. Nefessiz kalınca benden uzaklaştı,
"Çıkıştı evime gel."

Dedi ve bir şey dememe izin vermeden tuvaletten çıktı. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Onun peşinden tuvaletten çıktım.