ONE AND ONLY | JakeHoon

12

Jake yine Sunghoon'un mesajlarıyla uyanmıştı. Dün ailesiyle tanıştıracağını söylemişti ama bu kadar erken olacağını düşünmemişti. Sunghoon hazırlanmasını bir kaç saat içinde onu almaya geleceğini yazmıştı. Jake de kabul etmişti üstünü değiştirdim, yüzünü yıkamış hazır bir şekilde onu bekliyordu.

Bir kaç dakika sonra zil çaldı ve Jake ayağa fırladı telefonunu cebine attı. Eline ayakkabılarını alıp kapıyı açtı. Sunghoon ağzı bir karış gülümsüyordu. Jake eğilip ayakkabılarını giymeye başladı. Sunghoon bu sırada konuştu,
"Eeee? Günaydın öpücüğü? Normal çiftler böyle yapar değil mi?"

Diye sordu. Dikildim ve Sunghoon'un sırıtan yüzüne baktım. Gülerek,
"Bizim anormal bir çift olduğumuzu unuttun galiba."

Dedi Jake. Sunghoon'un yüzündeki sırıtış anında yok oldu,
"Boşver sen gelme."

Dedi ve arkasına dönüp merdivenlerden inmeye başladı. Jake gülerek onu takip etti ve kollarını boynuna doladı. Sunghoon'da bıyık altından gülümsüyordu,
"Tamam, üzgünüm."

Dedi. Sunghoon döndü ve dudaklarını büzdü Jake'in öpmesi için. Jake gülerek dudaklarına eliyle bir şaplak indirdi. Sunghoon acıyla geri gitti. Kaşlarını çatmıştı.
"Küstüm senle!"

Dedi. Jake onun koluna girdi. Sunghoon ona bakmıyordu. Jake, Sunghoon'un yanağına bir öpücük kondurdu.
"Ailenle tanışmaya küs gitmeyi mi düşünüyorsun?"

Diye sordu. Sunghoon kafasını ona döndürüp hızla dudaklarını Jake'in dudaklarına değdirdi. Jake gülümsedi.

————

Eve vardıklarında Jake heyecanlanmıştı. Sunghoon'un annesini ilk kez görmüyordu fakat babası ve ablasıyla ilk kez tanışacaktı.

Sunghoon kapıyı tıklayıp beklemeye başladı. Birisi kapıyı açtı fakat çok az açmıştı. Sunghoon kafasını oraya götürdü ve birisi
"Gelme."

Deyip kapıyı üstüne kapattı. Sunghoon şaşırmış bir şekilde kalakalmıştı. Jake ise gülmeye başlamıştı. İçerinden bağırma sesleri yankılandıktan sonra kapı tekrar açıldı. Bu sefer tam açmıştı ve kimin açtığını görmüştü.

Siyah uzun saçları, kahverengi gözleri ve aynı Sunghoon'unki gibi burnun yanına bir ben vardı. O kadın Sunghoon'un ablası olmalıydı.

Sunghoon'a bir bakış attıktan sonra gözlerini hemen Jake'e çevirdi. Gülümsemeye başlamıştı. Eğilip,
"Merhaba, Jake! Ben Mina, Sunghoon'un ablası."

Dedi. Jake de gülümseyerek eğildi. Mina Jake'i içeriye aldı. Jake ayakkabılarını çıkarırken Mina hâlâ kapının önünde duruyor ve Sunghoon'un geçmesine izin vermiyordu,
"Sen gelme Jake artık bizim."

Dedi. Dikilip gülümsedi Jake. Sunghoon acındırmak için ağlamaklı bir sesle,
"Hadi ama! Ben senin biricik kardeşinim alırsın beni içeriye değil mi?"

Diye sordu. Mina bir kaç dakika bekledikten sonra,
"Hayır."

Dedi. Sesli bir şekilde gülmeye başladı Jake. Sunghoon'un yüzü düşmüştü. Hemen bağırmaya başladı,
"Bu gün mutlu olmam gerekiyordu!"

Dedi. Mina omuz silkti ve kapıyı kapatıp bana doğru döndü. Gülümsüyordu.
"Kaç yaşındasın Jake? Hangi alanda okuyorsun? Bunları Sunghoon'a da sordum ama cevap vermedi!"

Dedi. Kapı o sırada açılmıştı. Mina kaşlarını çatarak arkasına baktı.
"Gelme demedim mi ben sana!"

Dedi. Sunghoon onu duymazdan geldi ve ayakkabılarını çıkardı. Jake'i kolundan tutup sürüklemeye başladı.

————

Salonda oturmuş annesi ve babasıyla konuşuyordu Jake. Sunghoon Jake'i izlemekle meşguldü. Annesi bir anda,
"Evlilik ne zaman?"

Diye sordu. Jake'in gözlerini fal taşı gibi açılmıştı. Sunghoon oturduğu yerde dikleşti ve,
"Anne daha üniversite bitmedi."

"Az kaldı ama!"

Sunghoon ile bakışmaya başladık. Daha önce bunu düşünmemiştik. Mina gülerek,
"Sunghoon cidden aşıksa okulu bittiği anda bir düğün yapar."

"O ne biçim cümle 'cidden aşıksa' sizinle tanıştırmaya geldim!"

Jake gülümsedi. Sunghoon'un ona aşık olduğunu biliyordu. Jake de ona aşıktı. Sadece ölüm onları ayırabilirdi. Babası araya girdi,
"Az bir dur daha uzun zamanları var."

Dedi. Mina onu onayladı. Sunghoon Jake'e dönüp,
"Evlenmek ister misin?"

Diye sordu. Bunu reddedemezdi Jake ne yapacağını da merak ettiği için,
"Tabii! Neden olmasın?"

Dedi. Sunghoon ayağa fırladı,
"Anneeeee kredi kartını verseneeeee."

Dedi. Gülmeye başladı Jake. Annesi,
"Neden yüzük mü alacaksın?"

"Evet nereden bildin!"

Herkes gülmeye başlamıştı. Jake hayatında hiç bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu.

——————————

Sadece ölüm onları ayırabilir yazdıktan sonra yunki ve sunsun fici yazmaya gidiyorum 🥰