Taehyung odasına geçip Sang-ho'yu arar. Hemen açmıştı.
Sang-ho: Taehyung
Taehyung: benim
Sang-ho'nun zaten sesi kötü gibiydi ve ağlamaya başlamıştı.
Taehyung: ağlamayı kes ve bana ne olduğunu anlat
Sang-ho: öldürdüler onu
Taehyung: Kim ? Nerde ? Nasıl? Anlatsana Sang-ho
Sang-ho: o yiğeni denilen piç ayarladı her şeyi o öldürdü babanı
Taehyung: Yoong-pil mi? Neden dayısını öldürsün?
Sang-ho: tüm malı sana bıraktığı için kızgındı o yaptı biliyorum sürekli sırıtıyor hiç üzgün durmuyor Taehyung
Taehyung: o piçle ben birazdan konuşacağım eğer o yapmışsa korkma ben hallettiririm
Sang-ho: ne yapacaksın?
Taehyung: kafasını bedeninden ayıracağım seni böyle üzmenin hesabını vermek zorunda
Sang-ho: sadece beni üzdü diye mi? Baban öldü diye intikam almak istemiyor musun?
Taehyung: 2 gün önce tanıdığım adam Sang-ho hiç bir şey hissedemiyorum ne üzülüyorum ne seviniyorum anlarsın ya 30 yıl piç olarak büyüyünce babam olduğunu kabullenemedim 2 günde
Sang-ho: senin için de zor
Taehyung: Johnny Smith bu işe ne diyor ?
Sang-ho: daha söyleyemedik dedene oğlunu istiyor söylersek inme inebilir diye korkuyorum
Taehyung: Johnny'e her şeyi anlat Sang-ho o bunu hak etti oğlunu kendi elleriyle mahvetti inme mi iniyor kriz mi geçiriyor ne olursa olsun gebersin gitsin
Sang-ho: peki söyleyeceğim
Taehyung: sana zarar verecek olurlarsa karşılarında beni bulurlar bunu aynen söyle eğer ki seni sadece babamın altına giren erkek oruspusu olarak görüyorlarsa haberleri olsun sen benim kardeşimsin senin ağlamana sebep olan yani babamı öldürten o piçi bulacağım her şeyi ben halledeceğim emin olabilirsin
Sang-ho: iyiki varsın Taehyung
Taehyung: iyiki varsın Sang-ho canını sıkma ben yanındayım
Sang-ho: hangi duamın kabulüsün be kankam?
Taehyung gülümser.
Taehyung: tek duan değil miydim? Bak alındım ama
Sang-ho güler.
Taehyung: hadi ağlama artık git elini yüzünü yıka ve dinlen gerisi bende
Sang-ho: sağol sana iyi geceler malum orda gece
Taehyung: orda da gündüz olmalı
Sang-ho: aynen
Taehyung: seni haberdar ederim o bunak bu saatte yemek yiyordur zehir et o yemeği kanka
Sang-ho: o işte bende
Telefonu kapatıp cebine koyar bir süre boşlukta kalmıştı o an odaya Andrew girer.
Andrew: efendim ısrarla arıyorlar daha fazla oyalayamıyoruz
Taehyung: ver
Andrew telefonu Taehyung'a verir.
Taehyung: ne istiyorsun Yoong-pil?
Yoong-pil: dayım öldü ve sana ulaşamıyorum ve cevabın bu mu?
Taehyung: ulaşma Yoong-pil
Yoong-pil: hey Kanada'ya gittiğin gün daha 2 gün önce ne bu piçlik? 2 gün önce götünü verip şimdi de gönül mü koyuyorsun?
Taehyung: aynen öyle yapıyorum biri gider biri gelir Yoong-pil arkandan ağlayacak değilim
Yoong-pil: seni küçük fahişe tüm malını sana bıraktı o ihtiyar bana o malları vermek zorundasın yıllarca o şirkete ben emek verdim sana yedirmem
Taehyung güler
Yoong-pil: komik mi?
Taehyung: evet komik baksana dayından kendine mal düşmesini beklemek saçma bana bırakmış işte mallarını neyi zorluyorsun?
Yoong-pil: daha 2-3 gün önce ortaya çıktı piç herif malları sana kaptırmam
Taehyung: Çatır çatır yiyeceğim Yoong-pil partnerlerimle afiyetle yiyeceğim sende otur avucunu yala
Yoong-pil'in cevap vermesini beklemeden kapatır.
Andrew: efendim babanızın cenazesine katılacak mısınız bilet ayarlayayım mı?
Taehyung: sence 3 gün önce tanıdığım adam sonuçta babam ölmüş ama gözümden bir damla yaş bile düşmüyor duygusuz değilim sadece hissedemiyorum işte tanımadığım insan
Andrew: sizi anlıyorum ama kendinizi böyle salmayın
Taehyung: diğerlerini çağır
Andrew: seks mi yapacağız?
Taehyung: hayır sadece çağır
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 hours
Misterio / SuspensoTaehyung bir FBI'ın evine girer ve alması söylenen şeyleri alıp gider. Adamın kendisini fark etmediği için seviniyordur. Belgeleri isteyen kişilere ulaştırınca yüklü miktarda para alır ve Kore'yi terk etmek için hemen ertesi güne Kanada'ya uçak bile...