Atların sesi bu sessiz ortamda duyuluyordu. Ormandan çıkmak üzerelerdi. Atların yükünü bir nebze hafifletmek için iki binici de yürümeyi tercih etmişti. Oğlan ağzında bir melodi tutturmuştu. Kız olan ise elindeki yemişleri yemekle meşguldü. Ormandan çıktıklarında sapsarı bir tarla onları karşıladı. Oğlan içten bir şaşkınlık nidasi bıraktı. Kızın ilerlemeye devam ettiğini görünce ona ayak uydurdu."Acelemiz yok Zyrell. Dur da şu manzarayı inceleyelim."
"Hadi ama Ishaa. Viltre Dağını gördükten sonra hiçbir şey büyülemiyor.
Ishaa derin bir kahkaha attı.
"Her şeye şarkı düzebilirsin, Zyrell. Aklıma şu an bir şarkı geldi mesela."
Dedi ve aklına gelen sözleri mırıldamaya başladı. Zyrell arkadaşına gülümsedi ve adımlarını yavaşlattı. Manzara cidden güzeldi.
"VAAH! Sakin! Çık şü tarladan!"
Sesin geldiği yere yöneldiler. Bir yaban domuzunu tarlasından çıkarmaya çalışan ama eşyalarını domuza kaptırmış bir çiftçi gördüler. Zyrell adama seslendi.
"Yardım lazım mı?!"
Adam onlara bakıp hızla başını salladı. Zyrell yayını ve okunu kınından çıkarıp domuzu tek okta devirdi. Ekinlere basmamaya dikkat ederek tarlaya girdiler. Adamın yanına gittiler.
"İyi misiniz bayım?"
"Ah! Sayenizde kızım. Siz olmasaydınız bu pişgin bu senenin de ekini yiyecekti."
Ishaa adamın kalkmasına yardım etti.
"Her sene bu yaşanıyor mu?"
Adam nefesini düzenledi ve oğlana teşekkür etti. Yere dağılan eşyaları toplamaya başladı. Adama yardım ettiler.
"Her sene hasat zamanı zamanı iner bu haylazlar tarlaya. Bu durumla başa çıkmak için lordumuz asker yollardı. Bu sene evleniyormuş. O yüzden bu seferlik biz tarlamızı koruyoruz."
Tüm eşyalar toplanınca bir tek domuzun ceseti kaldı. Adam sordu.
"Hiç buralı gözükmüyorsunuz. Köle olmayacak kadar da zengin gözüküyorsunuz. Kimsiniz?"
Oğlan kendini tanıttı.
"Ben Ishaa. Bu da yoldaşım Zyrell. Gezginiz."
"Gezgin mi?"
Zyrell sözü devraldı.
"Evet yaşadığımız bu kıtayı geziyoruz. Ülkeleri, dağları, su kaynaklarını ve orman gibi doğal güzelliklerini görüyoruz. Yeni kültürler keşfediyoruz. "
Adam şen bir kahkaha attı.
"Sizi yolunuzdan alı koymayayım o zaman. Hodour Krallığına hoş geldiniz!"
*
Elindeki keseyi atıp tuttu kız.
"Bu kadar değerli mallar bulduğumuzu bilseydim biraz daha alırdım."
Oğlan elindeki elmayı ısırdı. Bir yandan da çiftçiden aldıkları yerel haritaya bakıyordu.
"Dış kasabalarda olduğumuz için bu harita yeterli değil. İlk yapmamız gereken bir günlük konaklama bulamak. Yarın da ilk işimiz gezgin kimliği almak. Az ileride bir han olmalı."
Kız eliyle onaylamak için gösterdi. Oğlan başını salladı ve hana gittiler. Bir oda kiraladılar ve uykuya daldılar.
-------
Yeni bir kurgu. Umarım beğenirsiniz. Bu kitap İsakai tarzında olacak. Bilmeyenler için Isekai kısaca tarihi tarz hikaye demek. Neyse iyi okumalar!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•İKİ GEZGİN•
Historical Fiction(Bu hikaye şiir, şarkı, masal,hikaye ve gezi anıları içerir.) Atlarını ağacın dibine bağladılar ve dağın tepesine tırmanarak çıktılar. İlk oğlan tepeye çıktı sonra uzandı ve kızı yukarı çekti. Nefes nefese kaldılar ve otudular tepeye. O güzel doğa...