Dugu'nun taşındığı günden beri tek yaptığı evinin bahçesinde tek başıa vakit geçirmekti. Arkadaşı yoktu, burada çevre kurmak çok zor olacaktı.
Ve okulun son günü. Ölse şuan daha iyi.
"Dugu, hadi uyan!"
Alarmı son ses çalarken nasıl uykuya devam etti bilmiyordu.
"Dugu kahvaltıya!"
Doğruldu ve gözlerini ovaladı. "Tamam anne geliyorum."
Oflaya puflaya merdivenlerden indi. Bu merdivenleri hiç bir zaman sevmemişti.
"Geldim." Masaya oturdu.
"Hemen ye ve hazırlan yeni okuluna geç kalmak istemezsin."
"Yeni okuluna gitmek istediğimden emin değilim anne."
Annesi masaya yaklaştı ve bana gülümsedi. Dugu annesinin gülümseyince ortaya çıkan gamzelerini hep sevmiştir. Küçüklüğünden beri hayatındaki en sevdiği kadındı annesi, yeni evde de ona en çok destek olandı.
"Bak seni anlıyorum, yeni okul tabii ki zor olabilir. Ama eminim halledeceksin. Hak eden herkese kibar olmayı unutma yeter."
Dugu kaşlarını çattı "Hak eden mi?"
"Zamanla anlarsın."
Gülümsedi. Dugu tabağını bitirip hemen yukarı koştum. Sevimli bir mafya çocuk görmesi olasılığı için güzelce giyindi ve aşağı indi.
"Hadi gidelim hazırım."
"Anahtarları bulduğum gibi çıkacağız." dedi annesi.
Annem bir süre çantasını karıştırdıktan sonra arabaya geçtik. Bu çanta ona abimin aldığı son hediyeydi. Tabii abim aramızdan ayrılmadan önce.
"Hala gergin misin?" Annem başımı okşadı.
Yalan söylemek zorundaydım. "Hayır, sanırım."
Bir süre sessizce yol aldık. Şehrin bu kısmını seviyordum. Pencereden dışarısını izlemek çok kolaydı, keşke pemcere dışında insanlarla iletişim kurmak da öyle olsaydı.
Okulu artık görebiliyordum.
Annesi yanaşınca arabayı durdurdu.
"Görüşürüz. İyi şanslar."
"Teşekkürler anne."
Okula doğru yürümeye başlayınca annesinin uzaklaşarkenki motor sesini artık duymaz oldu Dugu. Sanki okul kapısına doğru olan yol bitmiyordu. 3 dakika ancak yürüdü ama o yol Dugu'ya 3 saat gibi geldi.
Okula girdiğim gibi biriyle çarpıştı kim olduğunu bile bilmiyordu. "Aman tanrım kendimi ilk anda küçük düşürdüm!" duye düşündü Dugu.
"Çok özür dilerim." dedim ve başımı kaldırdım. Karşıda 2 metre kadar sarışın ve acayip kaslı biri duruyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Asıl ben özür dilerim, burada yeni misin?"
Gülümsedi. Aman tanrım ne kadar da şapşaldı! Bu çocuğun karşısında gülümsemeden durana ödül vermeleri lazımdı.
"Evet ilk senem geçen sömestr başka bir okuldaydım."
Çocuk Dugu'nun omzuna dokundu. Dokunduğu yer sanki alev alev yanıyordu. "Anladım. Hoşgeldin umarım seversin ve umarım aynı sınıftayızdır."
Yürümeye başladı. Arkadan kekeleyerek "A, şey, evet. Evet umarım."
Arkasını dönmedi.
Dugu'nun yüzü yanıyordu. Kıpkırmızı olduğuna emindi. Ve onun aradığı sevimli mafya çocuk olduğuna da.