• • •
"Bu mektubu sana yazıyorum çünkü beni acı çekerken görmeni istemiyorum sevgilim. Beni ayakta durabilen güçlü biri olarak hatırlamanı tercih ederim. Bunun için bana kızma olur mu? Kendimi o yatağa bağlı halde bulmak bana çok korkutucu geliyor. Hala yürüyebilirken hala gücüm yerindeyken ve en önemlisi hala sana sarılıp kokunu içime çekebilirken ölmeyi istiyorum. İkimizin hikayesi için yazılabilecek en mutlu son bu olur. Seninle hikayemizin bundan çok daha mutlu bitmesini isterdim sevgilim. Daha çok anı biriktirmeyi, daha çok gülmeyi, senin o güzel dudaklarını daha çok öpebilmeyi isterdim. Ama bazen kötü sonlara engel olamayız değil mi? Ben de bu kötü sonumuzu biraz olsun değiştirmeyi istedim. Beni öldürecek şey o siktiğimin hastalığı değil de ben olayım istedim. Hata mı yaptım? Hayır, en doğrusu bu. Seni daha da zor duruma sokmak şu an isteyeceğim en son şey. Benimle yeterince uğraştın sen. Hatırlıyor musun sevgilim? Seninle tanıştığımız zamanı. Altı ay kadar önceydi. Hastalığımı öğrendiğim gün deniz kenarı ıssız bir kayalıkta oturuyordum. Gözlerimden süzülen yaşlar denize karışıyordu sanki. Ölmem için çok erken olduğunu düşünüyordum. Daha yaşamayı istediğim bir sürü duygu vardı. En çok istediğimse aşık olmaktı. Sonra sen geldin sevgilim. Sen geldin ve en çok istediğim duyguyu bana yaşattın. Sana ne kadar minnettar olduğumu hiç unutma olur mu? Senin sayende içimde güzel bir duyguyla ölüyorum. Senin sayende mutlu bitiriyorum hayatımı. Her güzel şeyin içinde sen varsın. Ne kadar değerli olduğunu bil sevgilim. Sakın kendini üzme. Sakın sevdiğini kaybedince yaşayan ölülere dönenlerden olma. Hem hatırlamıyor musun? En sevdiğimiz filmi. O da mutsuz sonla bitiyordu sevgilim. Tıpkı bizim sonumuz gibi. Ama bu filmin güzel olduğu gerçeğini değiştirmiyordu ki. İnsanlar ölümlü, aşk ölümsüzdür. Benim aşkım her zaman yaşamaya devam edecek. Sadece benim kalbimde değil senin kalbinin içinde yaşayacak. Her daim seninle olacak. O gün ailenle tartışıp kendini kayalıklarda bulmasaydın hiç tanışmayacaktık seninle. Bazen keşke ailenle hiç tartışmasaydın diyorum. Senin gibi koskocaman bir kalbe sahip birini ne hakla üzebilirim ki ben? Çok daha iyi biriyle olmalıydın sevgilim. Ben seni hak etmiyorum. İkimiz de gençken sen benim çözümsüz sorunlarımın içinde kendini bulmamalıydın. Sağlıklı ve mutlu biriyle ilişkin olmalıydı. Ama kalp söz dinlemiyor. Birbirimizi her gördüğümüzde çaresizce ve hızla çarpan kalplerimiz söz dinlemiyor. Şimdiyse benim çaresiz kalbim duracak ve içindeki duygular sana geçecek. Sen bu duyguları olumlu tutacaksın. Hep mutlu olacaksın ki ben de yukarıdan seninle beraber mutlu olabileyim. Anlaştık mı Hoseok? Senden tek istediğim bu. Lütfen güçlü ol ve kendin için en iyi olanı yapıp beni unutmaya bak. Bana bir keresinde özlemek yaşamaktan daha zor demiştin. Zor olacak biliyorum ama daha çok yılların var benim aksime. Karşına benden çok daha iyileri çıkacak. Ben sadece senin hayatının kısa bir bölümüydüm. Şimdiyse bu bölüm son buluyor. Her hikayenin bir sonu vardır sevgilim. Mutlu ya da mutsuz buna biz karar veremeyiz. Keşke verebilseydik. Ama o zaman hayatta olumsuzluklar olmazdı. Olumsuzluklar olmasaydı olumlu şeylerin değeri kalmazdı ki. Beni bir olumsuzluk olarak düşün, bundan sonra yaşayacağın olumlu şeylerin değerini artıracak bir olumsuzluk olarak. Beraber aldığımız çift yüzüklerini hatırla Hoseok. Ben ay sen ise güneş. Ay da olumsuz olan öğe değil midir burada? Güneş ve ay beraber çok güzel gözüküyor. Güneşin ışığı ayı parlatırken güneşin ne kadar güçlü olduğunu fark etmesini sağlar. Kendi ışığını ayda görür güneş. Her zaman bir güneş gibi parlamaya devam et sevgilim. Sakın sönme. Bana "Seni sevmek intihar gibi Yoongi, ama sevmemem ihtimal bile değil." dediğin zamanı hatırla şimdi de. O cümledeki intiharı sen değil ben edeceğim. Beni sevmemeni ihtimal haline getireceğim bu dünyadan yok olarak. Ve yok olurken aklımdan tek geçen şey sen olacaksın. Sana hak ettiğin aşkı verememiş olmak canımı bu lanet hastalıktan daha çok acıtıyor. İçimdeki yaralar daha ağır basıyor hastalığıma. Bu yaralardan mavilere söz ederek kurtulacağım. Seninle tanıştığımız yerde sonsuz olacağım sevgilim. Maviliklerde huzur bulacağım. Beni özlediğinde sen de maviliklere gel ve onlara söz et yaralarından. Ben maviliklerin içindeki huzur olarak seni rahatlatacağım. Seni seviyorum Jung Hoseok. Maviliklerde bir gün tekrar görüşmek dileğiyle..."Hayır, dedi Hoseok ağlarken. Onların hikayesi böyle bitmeyecekti. Koşarak evden çıktı ve olabilecek en kısa süre içerisinde kayalıklara vardı. Yoongi oradaydı. Maviliklerin karşısına dikilmiş uzaklara bakıyordu. Aklından son düşüncelerini geçiriyordu. Son düşüncelerinden maviliklere söz ediyordu. Kayalıklarda aşağı inip Yoongi'nin arkasında durdu Hoseok. Onun geldiğini fark etmemişti maviliklerde huzur bulan genç. Hoseok ileri doğru adımladı ve Yoongi'nin elini tuttu.
"Hoseok git." dedi yanındaki çocuk hüzünlü ve buruk gözlerle. Gözleri bile oldukça net anlatıyordu acısını. Gözlerindeki mavilerin bile haberi vardı içindeki yaralardan.
"Gitmeyeceğim Yoongi. Bir şeye son vereceksek beraber vereceğiz." diye yanıtladı onu kalbinin uykusuzluğu göz kapaklarını yormuş olan çocuk.
"Benim yüzümden kendine bunu yapamazsın."
"Bu maviliklerin beni anlamaya benim de seni unutmaya niyetim yok sevgilim. Mektubundaki şeyler tıpkı hayalle gerçeğin bir uyumsuz filmi gibi. Olmuyor o söylediklerin. Hoşça kal demek kolay giden için. Ya kalan Yoongi? Mutlu olabileceğimi mi sanıyorsun? Sevgim ömrüme asılıyken hala." tıpkı bir şarkı gibi anlamlı ve duygu yüklü konuşuyordu.
"Hoseok biz daha on sekiz yaşındayız. Yaşayacak o kadar fazla anın var ki. Elbet başarabilirsin. Sakın bizim hikayemizin sonu için üzülme. Çünkü biz mutlu sonları sevmeyiz sevgilim." dedi Yoongi acı bir gülümsemeyle.
"Mutlu sonları seviyoruz biz Yoongi. Mutlu bir sonumuz olamayacağını düşündüğün için böyle konuşuyorsun sadece." karşısındaki çocuğun diğer elini de tutup tamamen karşısında göz teması kurdu.
"Bu doğru. Mutlu bir sonumuzun olması mümkün değil bunu sen de biliyorsun. Ben ölüyorum. Şimdi ölmesem de kısa süre içerisinde öleceğim zaten. Bundan kaçışım yok Hoseok. Anlaman lazım." derken son kez sevgilisinin gözlerinin en derinliklerine bakıp aklına kazıyordu Yoongi.
"Yanılıyorsun." dedi gülümseyerek. Hem acı hem de mutlulukla harmanlanmış bir gülümsemeydi bu. Hayatınızda görebileceğiniz en güzel gülümsemeydi. Yoongi'nin bakmaya asla doyamayacağı kadar güzeldi. Ardından ekledi Hoseok:
"Bazı ölümler birlikte yaşandığında ölümsüz bir mutlu son getirir aslında. Bizim de sonumuz mutlu bitecek Yoongi. Sadece diğer mutlu sonlardan biraz farklı olacak. Biz bu lanet dünyada bulamadığımız mutluluğa başka bir yerde erişeceğiz."
Yoongi de aynı duygularla dolu bir gülümseme sergiledi karşısındaki oğlana. Şimdi ikisi de gülümsüyordu.
Kalan son gücüyle Hoseok'u belinden tutup kaldırdı Yoongi. Hoseok kollarıyla sevgilisi Yoongi'nin boynunu sardı. Bacaklarını da beline doladı. Alnını Yoongi'nin bembeyaz alnına yasladı ardından. Gülümseyerek birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı.
Yoongi taşıdığı sevgilisiyle beraber maviliklere doğru koşturmaya başladı. Koşarken maviliklere içindeki yaralardan değil aşklarından bahsediyorlardı.
Yoongi ayaklarının suyun altındaki taşlara değebildiği en son noktaya geldiğinde taşıdığı Hoseok'u indirdi ve yanaklarına kendi ellerini narince koydu. Hoseok da kendi ellerini onun yanaklarına koymuştu. Beraber suyun altına indiler. Vücutlarının tamamı suyla buluşunca dudakları da birbirlerine kavuştu. Son kez öpüşüyorlardı. Yavaş ve aşkla dolu hareket ediyordu dudakları. Sanki bir aşk şarkısı gibiydiler suyun altındaki sevgililer. Ve bu şarkının bitmesine çok az kalmıştı. Sıra çalma listesinde yer alan bir sonraki şarkı olan ölüme geçecekti az sonra.
Nefesleri kesilene kadar suyun altında öpüştükten sonra suyun yüzeyine ulaştılar elleriyse suyun altından birbirlerinin ellerini tutuyordu.
"Seni seviyorum sevgilim."
"Seni seviyorum sevgilim."
Hızla ilerleyerek maviliklerin içinde kayboldular. Onların mutlu sonu buydu. Bu tarz bir hikayenin baş rolleriydi onlar. Hem acı verici hem de huzur dolu bir hikaye. Artık bu hikaye bitmişti ve sonsuz mavilikleri boylamıştı.
Mavilikler bu hikayeyi asla unutmayacaktı.
Min Yoongi ve Jung Hoseok'un aşkı bu mavilikleri her gün huzurla dalgalandıracaktı.
-SON-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope one shot: çünkü biz mutlu sonları sevmeyiz sevgilim
FanficBazı mutsuz sonlar beraber yaşandığında ölümsüz bir mutlu son getirir aslında Sope - Tek bölüm ig: @sopefullstr