Eski Radyo | Ferdi'Arda

[23]

Bir bölüm daha attim önceki bölümü okursanız daha hoş olur tabi siz bilirsiniz hayatimlar
Sizi seven Arga

****

"Altay, altaaaay , altaaaay" kerem bir yandan bağırıyor bir yandan kapıyı yumrukluyordu.

"Bebeğim " diyerek gözlerini ovuşturan Altay'ın yeni uyandığı belli oluyordu gözü kolundaki saate kaydı keremin 01.30'a gelmek üzereydi.

Sevgilisini bu saatte uyandırdığı için vicdan azabı çekse de bu it yüzünden kardeşi ağlamıştı.
Altay'ı görünce dağılan sinirleri tekrar tepesine toplanmış Altay'ı itekleyerek içeriye adımladı.

Annesiyle babasının tatilde olduğunu biliyordu bu yüzden rahatça hareket ediyordu.

" Kerem ne oldu ?" Altay şu an ne olduğunu algılayamıyordu, yeni uyandığı için hafif pürüzlü çıkan sesiyle konuşmuş içeriye geçen keremin arkasından kapıyı kapayarak ilerlemişti.

"Bana yazdığın hat nerede Altay ?" diyerek direkt Altay'ın odasına yönelmiş telefonunu bulmaya çalışıyordu Kerem. Ne kadar ararsa arasın bulamıyor oluşu onu delirtiyordu en sonunda telefonunu cebinden çıkararak Altay'ı aradı ve komodinin üzerindeki Altay'ın telefonunu gördü.
O telefon beş dakika önce orada değildi ulan, orda olsa görürdü..

"Kerem ?" Hala olayları algılamakta zorluk çeken Altay telefonuna bakan keremi görünce hafif gerilse de çok umursamamıştı.
Keremin kızmasını göze alarak yapmıştı sonuçta sorumluluğuna katlanırdı.

Kerem  Altay'ın şifresini girerek hızla ayarlar kısmına girmiş çift hat olduğunu görmüştü diğer hatta geçiş yaptiginda ise ferdi ve o kızın fotoğrafının olduğu mesajlarla karşılaşmıştı.

Kaşlarını çatmış oldukça sinirli bir şekilde bakıyordu Altay'a , aslında oldukça sevimliydi.

"Umarım mantıklı bir açıklaman vardır Altay ?"
Altay her ne kadar masum ve sevimli bulsa da sevgilisinin bu halleri onu istemsiz olarak geriyordu. Yutkunmasına engel olamadı.
Kerem karşısında oldukça otoriter bir şekilde duruyordu ve uyurken gördüğü rüya aklına geldikçe kuduruyordu Altay.

"Var birtanem " boğazını temizleyerek sonunda konuşmuş ve kereme bir cevap vermeyi başarabilmişti

" Peki açıklaman ne hayatım?"

'çok güzelsin kerem, öyle güzelsin ki her bir zerren huzur veriyor insana'

" Kardeşimle bana büyü yaptınız" bir anda ağzından çıkan kelimelerle Keremin gözleri şaşkınca irileşmiş ve anlamayarak altaya bakıyordu

"Ne ?"

" Büyü yaptınız büyü sen de o velet kardeşin arda da büyülediniz bizi "

"Altay sikmeyeyim belanı anlat neden yaptın, düzgünce, hemen şimdi ."

Kerem Altay'ın iyi laf yapan ağzını öpmek üzere olduğunu fark ettiğinde aniden konuya dönme kararı almış ciddi olmaya çalışıyordu

" Aman tamam kerem, zaten Altay kim ki "

"Caz yapma manit öt bakalım bi" diyerek Altay'ın yanağına bir öpücük kondurdu ve oturduğu yatağın üzerine doğru çekti Altay'ı

Altay hala bu öpücüklerin verdiği kelebek hissine karşı koyamayışına şaşırsa da derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.

" Geçen gün  hani Neymar baban beni sorguya falan çekti ya o gün işte eve döndüm. Bu ferdi salağı evde kimse yok diye açmış çeşmeleri ağlıyor gerizekalı, ne oldu diyorum cevap vermiyor falan böyle bir süre devam etti, en son saçlarını falan okşuyorum, yattı dizime başladı anlatmaya Arda'yla ilk tanıştıkları andan itibaren hatta diyorum oğlum sizi ben tanıştırdım ben de oradaydm falan mal anlatmaya devam ediyor işte, aşık olduğunu ilk ne zaman fark ettin diyorum bilmiyorum falan diyor ama hala ağlıyor he pezevenk tatlı bir de ısıra ısıra sevesi geliyor insanın. Bu Arda hiç beni sevmeyecek mi falan diye ağlıyor  işte ne yapacağımı da bilemedim zaten teselli sıfır ben de biliyorsun. Dedim niye sevmesin sen sevilmeyecek insan mısın ? Dedi sevilecek insan miyim ? Ben de bir düşündüm dedim evladım olsan eldivenle sevmem başladı ağlamaya tekrar."

Kerem Altay anlatmaya başlayınca yanındaki bedenin kolları arasına girmiş anlatırken bazı yerlerde Altay'ın karnını cimcikliyor bazı yerlerde ise sessizce göğsüne yasladığı kafasını onaylar şekilde sallıyordu. Altay'ın son dedikleriyle şaşkınca Altaya dönmüş bakıyordu

"Ne ? Nasıl çocuğa eldivenle sevmem mi dedin Altay? Sicmış sıvamıssın lan sikik many- "
Altay keremin ağzından çıkan küfürlerle hemen dudaklarını birleştirmiş

"Sss ayıp" diyerek anlatmaya devam etmişti, kerem de kafasını Altay'ın göğsüne yaslamış dinlemeye odaklanmıştı.

Keremin işi de zordu Altay'ın kalp atışlarını mı dinleyecekti, sesini mi ?

" Sonra işte şaka şaka yine de çok güvenme bana falan dedim güldü biraz sonra öptüm bunun yanakları çiçeğim ağlama dedim buluruz bir çözüm hem böyle umudunu kaybedersen olmaz ki falan dedim sonra annem geldi ben ağlattım sandı kızdı bana falan filan"
diyerek keremin saçlarına bir öpücük kondurdu.

" Bre mal niye öyle mesaj attın şimdi sen? Kardeşim ağladı bir sürü, buraya ne sinirle geldim ben Altay ya naptın beni pamuk şeker olduk iyice" diyerek eliyle Altay'ın karnını bir kez daha cimcikledi Kerem.

" Aslında orda biraz senden rol çaldım manit " diyerek güldü Altay

" Ne alaka ?"

" Hani biz daha sevgili olmamışken sen sürekli barış dallamasıyla takılıp beni kudurtmak için story atıyordun ya , bir nevi sana olan aşkımı kıskandığımı fark ederek kabullendim yani o yüzden ardaya uyarladım bu fikri "

" Vay amına koyayım, bu aşkın mimari biziz manit yine de kardeşimi aglatmanin bedelini ödeyeceksin"

" Seninki benimkini ağlattı ama önce?"

" Aman canım o da o kadar minnoş olmasaymış"

" Minnoş muymus benim kardeşim ?"

"Abisine çekmiş "

" Abisi bir kişiye minnoşmuş ama "

" Hmm kimmiş o "

Yüzleri arasındaki mesafe iyice azalmış  kerem son cümlesini Altay'ın dudakları üzerindeki dudaklarıyla söylemişti, her bir kelime de çarpan dudaklarıyla.

***