Ama Ama Yaaa...

57 2 0
                                    

Multimedyadaki bölümde bahsedilen araba : Ferrari SA Aperta

Aaaa...hh bir topuklu ayakkabının gazabına uğramadığım kalmıştı asıl şimdi tam oldu.. Iğmm bileğimm uff yazık bana ya reva mı bu çektiğim benim yerimde başka bir insan olsa da savaşa girse heralde daha az hasarla çıkardı savaştan.. Neyse neyse söylemeyi bırakayım da ayağa kalkayım en iyisi diyip önüme baktığımda arabayı tam karşımda görmemle dona kalmam bir oldu.. Kısa bir süre donup kaldıktan sonra gür ve oldukça tok bir sesle ayıldım..
"İyimisiniz, birşeyiniz yok ya?"

"Yoo yok hayır" diyebildim o anlık şokla.. Karşımda duran uzun boylu çoook yakışıklı bir uzaylı sanki hayır bu dünyadan olmasına imkan olmayacak kadar çarpıcıda.. endişelendiğim kadar varmış çarptı beni ilk görüşte.. Üzerinde mavi hoş bir gömlek, altında hardal rengi gibi trend bir kot pantolon, araba da cabası tabi.. Baya iyi görünüyordu ona bakarken bir anlık canımın acısını unutmuş olmalıyım ki ayağa kalkayım diye o anlık şaşkınlığımla yerimden fırlayınca düşer gibi oldum, incilmediyse de bileğim o an incitmişimdir herhalde ne herhaldesi hatta kesin kesin ufff.. sakarlık konusunda kimseye pabuç bırakmamaya yemin etmiş gibi şu davranışlarım yok mu ahh öldürcek bi gün beni onlar ama bırakıcam az kaldı yani inşallah.. Ayağa kalkarken yarı düştüm düşüyordum kiii sıkıca elimden tutup düşmemi engelledi, ben o an ne düşmesi uçtum havalanıyorum sandım eli elime değince unuttum kendimi, şimdide aklımı kaybediyorum galiba =/

"İyi olduğunuza emin misiniz" dedi beni öyle şaşkın ördek gibi görünce, bende

'Sadece biraz ayağımı buruktum sanırsam, sakarlık işte bırakmadı peşimi şansızlığım da cabası.." (kısık bir seslede 'Taa ki seni görene kadar' diye mırıldanmadan edemedim), Yakışıklı uzaylıda

"Efendim bir şey mi dediniz bana duyamadım da?" dedi

"Hı yok bişey kolum da acıyor da ona söyleniyordum şansızlığın da böylesi gibisine öyle işte ama iyiyim başkada bişeyim yok" diyerek batırdım iyice konuşmayı diplere.. Off rezil oldum rezill ahhh Seliinnn öğrenemedin bi şu çeneni tutmayı.. Çocuğa sanki başka da defom yok hasarlarım bu kadar der gibi arıza kaydımı sundum resmen, kolunu sokcağına dilini soksaydı ya o arı senin, en azından böyle saçmalayamazdın diye içimden kendi kendime kızarken birden kucağına aldı beni

"Yok yok iyi değilsin sen doğru hastaneye gidiyoruz" dedi o an neye uğradığımı şaşırdım bu arada kucağına aldığın da beni nasıl birden senli benli oldu konuşmalarımız anlayamadım ya neyse :P hiçte şikayetçi değilim açıkçası (= bi yandan da o müthiş parfüm kokusu sardı her yerimi off diyorum beni benden aldı adeta, hoşuma da gitti doğruyu söylemek gerekirse öyle ani tavrı ama belli etmedimm etmemde, Selin kendine gel diyip birden toparladım kendimi, yüzümdeki şaşkın ifadeyle uzaylıya

"Napıyorsun hastaneye gerek yok, ne hastanesi, iyiyim ben okula gitmem lazım amaa..." derken

"Hı hı zaten bu halinle de okuldan süper verim alırdın haklısın" dedi ben tam yine bir şeyler demeye çalışırken devam ettirdi konuşmasını

"Bence fazla seçme şansın olduğunu sanmıyorum baksana ayakta bile duramıyorsun bide böyle okula mı gidiceksin?" demez mi o müthiş ses tonuyla, ayyy başımdan aşağı bi bardak soğuk su dökülmüşe döndüm.. Sustum kaldım öylece bir bir lafı tıktı ağzıma, noldu Selincik bakıyorum da isteyince susabiliyormuşsun yoksa susturulabiliyor muşsun mu demeliydim, seni susturan da çıktı ya ne diyim ben bile şaşırdım doğrusu diye kendime takılmadan da geçemedim.. Sonrada tabi ama ne bekliyordun 3, 5 dakikada bir cevap verirsen olcağı budur delirdiğini düşünmüyorsa haline şükret diye içimden konuşurken ön koltuğa oturttu beni sonrada kendi geçti direksiyon başına çok karizmatik bir duruşu vardı arada bir ona bakmaktan kendimi alamıyordum ve yavaştan ilerlemeye başladık, yavaş yavaş derken aniden hızlandık beni ürkütmemek için yavaş gidiyordu sanırım ama alışkın olmadığından dayanamayıp gazı kökledi galiba tutuk nutkum iyice tutuldu hızı seviyordum ama bu araba gitmiyor uçuyordu sanki.. arabada onun gibi harika kokuyor ya bu çocuğun herşeyi mi mükemmel olmak zorunda yoksa gerçekten uzaylı mı bu, ondan ayrılcağımı düşününce bile şimdiden hüzün sardı bedenimi.. daha tanımıyorsun bile Selin ne oluyo kendine gel.. cesaret edip soramıyorum da neden durup yanıma yanaştığını off nutkum hala tutuk ikimizde suskunuz hadi bakalım.. İçim maşallah hiç susmadı ama dışımdan tık yok ya bende bi garibim.. Tam aynadan ona bakarken onun da bana bakışını yakaladım gözleri çok anlamlı bakıyor, hafifte bir gülümsemesi var yüzünde, sanki duyar gibi konuştuklarımı da o yüzden komik bulmuşta hoşuna gitmiş ama beni meraktan çatlatmak istediği için susuyormuş gibi gülümsüyor.. Aman Selin iki dakikada iyi senaryo yazdın sende, senden de iyi senarist olur muş hıı diyip içinden, bilinçsiz bir şekilde seslice gülmüşüm hafif bir kahkahayla başımı koltuğun gerisine atarak, o sırada onun bana bakışıyla sesli güldüğümü farkettim, hemen sustum ben susunca o güldü sesli olmasa da dişleri görünür bir şekilde, sonra da bi müddet hafifçe gülerek yola devam etti hiç mi bişey sormaz da söylemez de bir insan yahu bu çocuk merak duygusunu mu aldırdı, hayır saçmalamayacağımı bilmesem nerdeyse ben sorcam hiç mi konuşmazsın sen diye, bu arada ilk defa böyle güldüğünü gördüm gamzeleri ona çok yakışıyor uzaylı bu kesin insan olamaz bu kadar mükemmel bi varlık, ayy inşallah delirdiğimi düşünmüyordur suskunken bile garip davranmayı başarıyorum ya pes doğrusu bana ((= birden arabayı durdurdu ne olduğunu anlamak için yüzüne baktığımda

"Evet geldik" dedi ne ara geldik daha az önce kalkmamışmıydık diye ikinci şokumu yaşadım o an, zaman kavramını yuttum resmen sanki şuan :o

"Aaa peki o zaman tamam geldiysek teşekkür ederim sanada zahmet verdim" dedim ama nasıl dedim bide bana sorun içim burkuldu kelimeleri zor toparladım ayrılık bu kadar yaklaşınca

"Rica ederim kim olsa aynı şeyi yapardı" diyip kapımı açtı elimden tutup arabadan inmeme yardım etti sonra yine kucakladı beni

"Aa gerek yoktu geldik zaten" desem de devam etti hafifçe gülümseyip, ya bu çocuk neden böyle suskun özelikle de bu kadar güzel bir ses tonu olan bir insan böyle neden susar insan biraz konuşmaz mı diye yine bi ton şey düşünürken dışımdan sustum, sesimi çıkarmadım son anlarımın tadını çıkarmak istercesine.. Tam hastane kapısından içeri adım atmamızla kucağından sıçramam bir oldu.. Yaaa olamaz bu, olamaz ama olmamalı, yaaaaa gerçekten mi :(

TAKIN'A(Ş)K'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin