20

77 10 46
                                    

Luhan

"Deli danalar gibi dairemde dolaşmayı bırakır mısın Baek?"

Sesimi gıcık olmuş gibi çıkartmaya çalışıyordum ama Sehun'un kollarındayken keyfim gayet yerinde olduğu için arada başımı onun boynuna gömüp kıkırtılarımı saklamaya çalışıyordum.

"Ya bir dakika oynaşmayın be!" Baekhyun nihayet volta atmayı bırakıp koltukta sarmaş dolaş oturan bize baktığında yüzünü buruşturdu.

"Diyene bak.." Sehun inadına kollarını bana daha sıkı sarıp boynuma sulu bir öpücük bıraktığında gıdıklandığım için bu sefer sesli bir şekilde güldüm.

"Bekarlara hiç saygınız yok, yazıklar olsun.." Baekhyun yalandan iç çekerek söylenmeye başladığında onu pek de ciddiye almadım.

"Zoru oynamakla kafayı bozmasan seni bekleyen biri var zaten." Sehun'la aynı anda kol kasımızı gösterip malum kişiyi hatırlatmaya çalıştık.

"Nefret ediyorum sizden! Bütün paralel evrenlerde sizi lanetleyeceğim!" Baekhyun üzerimize birkaç yastık fırlattığında daha çok güldüm.

"Dramatik kokona." Sehun ve Baekhyun birbirine orta parmak çekerken sevgilimin dudaklarına minik bir öpücük bırakıp kollarının arasından çıktım ve Baekhyun'un yanına gittim.

"Söyle bakalım ne istiyorsun?"

Baekhyun istediği ilgiyi nihayet aldığı için zıplayarak yanıma geldikten sonra sıkıca koluma yapışıp biraz düşünmüş gibi yaptı.

"Baekhyun sabaha kadar seni bekleyemeyiz, daha sevişeceğiz biz!" Sehun huysuzca bağırırken Baekhyun ona dönmeden orta parmağını havaya kaldırıp aklına gelen şeyle gülümsedi.

"Grup buluşması mı yapsak? Pikniğe gidelim mesela."

Baekhyun'un tutuşundan sıyrılıp ikimizi karşılıklı yemek masasına oturttum, "Balım...sen niye bu çocukla yalnız görüşmek istemiyorsun?"

Baekhyun gözlerini kaçırdığında kıyametin kopmaya yakın olduğundan korktum çünkü Byun utanmaz Baekhyun utanmış gibi duruyordu.

"Baekhyun iyisin değil mi? Az ömrün kaldıysa bunu saklamak hiç iyi bir fikir değil.."

Baekhyun başını önünden kaldırıp sinir olmuş gibi bir bakışla bana bakınca biraz olsun normale dönmüş gibi duruyordu.

"Off bak şimdi...birazcık, azıcık, minicik.." Baekhyun bir devlet sırrını ifşa edecekmiş gibi dikkatle kulağıma eğildiğinde ben de merakla nefesimi tuttum, "Korkuyorum...ya kovalamaca bitince ilgisini yitirirse diye.."

Bir süre bunu gerçekten Byun Baekhyun mu dedi diye az önceki her şeyi sindirmeye çalıştıktan sonra istemsizce dudaklarımı büzüp Baekhyun'un tatlı yanaklarını mıncırdım.

"Baekkie...demek senin de böyle normal insancıl endişelerin varmış.." dayanamayıp iki yanağını da öptükten sonra geri yerime oturdum ve elini tutup tekrar bana yaklaşmasını sağladım.

"Bak güzelim senin hayatına bir kere girip de sıkılma cüretini gösteren bir insanın kafadan sorunlu olması falan gerek. Ayrıca farkındaysan Chanyeol da senin, benim gibi sıradan bir ergen. Bence kendini geri çekip durmaya devam edersen bu sefer de o kendini yetersiz hissetmeye başlayabilir. Kısacası, sen Byun Baekhyun'sun kendine gel!"

Konuşmanın ciddi havasını dağıtmak için onu omuzlarından tutup sarsmaya başladığımda gülmeye başladı.

"Evet ben Byun Baekhyun'um! Ay cidden o da kötü hissediyor mudur...Luhan ya psikolog falan olsana sen."

plan dojonyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin