"kelimeler sağırsa konuşmanın bir anlamı kalır mı?"
Sukuna bu son konuşmalarında geliceğini söylediği zaman ufak çaplı bir şok yaşamıştı. Mila hayatında gördüğü en sakin kadınlardan biriydi. Soğuk kanlı olması onun çekici özelliklerindendi.
Fakat sukuna onun tamamen zıttıydı. "Saldırgan, alaycı, ciddi olmaktan bir hayli mahrum ve büyük ölçekte salak"
Milaya göre o böyleydi. Serserinin
tekiydi. Bunu sukunanın yüzüne karşı da hep söylerdi. Fakat sukuna hep yüzünde çarpık bir sırıtışla dinlerdi onu.Sukuna uzun bir süredir yatağa üstü çıplak bir şekilde uzanmıştı. Açıkta görünen dövmelerine güneş ışığı vuruyordu. Keyfi yerindeydi. Boks maçını her zamankinden daha istekli bekliyordu. Milanın tekrardan onu izlemesini özlemişti. Kısa bir süre bile ayrı kalmak ona iyi gelmemişti. Çünkü o Milaydı. Sukunanın gözünde apayrı bir yeri vardı.
Ayrılmalarına kendi sebep olsa bile bazen gerçekten Milaya kendini o kadar çok kaptırıyordu ki istemeden onu sinir krizlerine sokabiliyordu. Ve Mila da en son onun yüzüne bakıp en sinirli ve tiksinti dolu tonuyla ona ayrılmadan önce fısıldamıştı
"Asla karşıma çıkma"
Sesi gayet net ve iğrenme doluydu. Nefretini gayet açıkça ifade etmişti. Ama sukunayı başından kovmak kolay değildi. Mila nereye giderse gitsin peşinden illaki gidecekti çünkü.
Milaya göre onu bırakmak ne kadar kolay olsa da, Sukunanın o serseri kalbine göre Milayı bırakmak ölüm gibiydi. Heyecansız, sıkıcı ve boş.
Masanın üstünden telefonunu aldı. Can sıkıntısıyla gezdi sosyal medyada. Milanın onu engellediği için göremediği profil fotoğrafına baktı bir süre kendi kendine mırıldandı.
"Neyse ki screen shot almıştım."
Ardından sırıtışla esnedi yakışıklı yüzüne bir demet ışık huzmesi çarptı. Kirpiklerinin altındaki hafif turuncumsu gözleri parladı. Büyük ellerine küçük gelen telefonu yavaşça şifonyere bıraktı.
Hafifçe doğruldu. Maçına geç kalmak istemiyordu. Hızlıca üstüne düz renk çok düşünülmemiş bir t-shirt giydi
Tişörtün şeklini değiştiren kasları alttan kolaylıkla gözüküyordu. Ayakları kapıya yönelmeden önce telefonunu alıp mesaj kutusunu kontrol etti.
Boş fan mesajlarından başka bir şey olmadığını görünce, cebine koydu ve dışarı adımını attı. Hava hafif yağmurluydu.
Saçlarına düşen yağmur damlaları, yol boyunca ilerleyerek t-shirt'ünü de ıslattı. O ise aldırmadan yoluna devam etti.
Sonunda arabasını park ettiği yere geldiğinde arabasına binip yuvasına doğru sürdü.
Hava şartlarının kötü olmasına rağmen kalabalık hayli fazlaydı. Arabasını tanıyan adamlar yanına geldi. Hemen içeri girmesi için kalabalığı itti.
Sukuna içeri girerken birçok MMA dövüşçüsünün orada olduğunu gördü.
Hafiften heyecanlanmaya başlamıştı.Ringde adı haykırışlarla yankılandı. Tatmin duygusu iliklerine kadar girmişken gözleri yine ona ihanet edip, bir kişiyi aradı. Şimdiden kalabalık olan yerde onu bulamazdı ama denemişti.
Adımları merdiven basamaklarından aşşağı doğru iniyordu. Her basamakta seyircilerin arasından bir çift yeşil göz arıyordu.
Sonunda ringe varmıştı. Karşısına baktığında onu kendisinden daha büyük cüsseli bir adam karşıladı.
Adamın yüzüne baktı ve yine alaycı sırıtışını sundu. Maçın hakemi hoşnutsuz bir ifadeyle sukunanın ringe girişini izledi.
"Geç kaldın."
Sukuna lafına yüzünü ekşitti. Laflarını savurup gülümsedi.
"Birkaç dakika kimsenin rahatını bozmaz."
Büyük cüsseli adamla hakemle olan sohbetlerine katıldı gözlerinden öfkeli olduğu açıktı. Sinirli bir tonla yanına gelip, fısıldadı.
"Benim rahatımı oldukça bozdu."
Sukuna tekrardan tatmin olmuş bir çarpık sırıtışıla adamın gözlerine baktı.
"Ödeşelim o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
//𝑩𝒂𝒔𝒐𝒓𝒆𝒙𝒊𝒂//𝑺𝒖𝒌𝒖𝒏𝒂 𝒙 𝒓𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓
FanfictionMMA boksörü Sukuna, bir gün bir kızın hayatının hatası olur.