30 Eylül 2022
Taehyung
Sonbaharın gelmesi ile beraber çiçekleriyle küsüşmüş ağaçlar kurumuş yapraklarını döküyorlardı yere. Kahverengiye kayan turuncu yaprakların çıtırtısı ile yürüyorduk.
Üstümde jeongguk'un hırkası, elimde ise kahvem vardı.Beraber Jeongguk'un isteği üzerine vanilya aromalı kahve almıştık.
Bu sefer oturmak istememiştik. Kahvelerimizi aldığımız gibi ağaçların içinde olan yürüyüş yoluna doğru yürümeye başlamıştık. Son günlerde hava kararınca soğumaya başladığı için yanıma bir şey almamıştım fakat bugün epeyce esiyordu. İlk başlarda üşüdüğümü belli etmek istememiştim fakat fark etmemiştim ki ellerim ve yanaklarım kıpkırmızı olmuştu.
"Isındın mı?"
Bana yönelttiği soru ile yüzümde kocaman bir tebessüm oluşmuştu. Jeongguk ne derse desin yüzümde her zaman bir gülücük oluşuyordu. İçimi ısıtan bir türden gülücüktü bu.
"Evet tekrardan teşekkür ederim. Kazağın seni sıcak tutuyor mu peki?"
Açıkçası pek rahat hissedemiyordum. Ne kadar üzerine kazak giymiş olsa da çok kalın durmuyordu. Eğer benim yüzünden üşütürse çok mahçup hissederdim.
"Biliyor musun Taehyung? Bebeklere ve çocuklara daha çok dikkat edilir çünkü onları korumak isteriz. Başlarına bir şey gelmesin, mutluca yaşasınlar isteriz. Kısacası sen üşümediğin sürece ben de üşümem."
Gözlerimin ışıl ışıl olduğuna o kadar emindim ki! Konuştuğumuz her gün, her saat ve her saniye beni bulutların üstündeymişim gibi hissettiriyordu. Jeongguk o kadar güzel biriydi ki.
"Peki sen biliyor musun Jeongguk? Ben hiiç üşümüyorum ama şurada ki kafeye oturmazsak çok üşürmüşüm!"
Yandan yandan yüzüne bakmaya çalışıyordum. Suratımda telaşlı ve bir o kadarda kederli bir yüz ifadesi oluşturmuş tepkisini anlamaya çalışıyordum.
"Aslında güzel olur. O kafede belirli saatlerde canlı müzik oluyor ve bak, sahne almak için hazırlanıyorlar şu an."
Ah gerçekten de canlı müzik için hazırlanan genç bir grup vardı! Bu beni çok heyecanlandırmıştı çünkü canlı müzik dinlemeye bayılırdım ve şimdi yanımda Jeongguk olacaktı.
"Evet, evet! Hemencecik gidelim Jeongguk lütfen."
Kalbimi sıcacık eden gülümsemesi ile bana bakıyordu. Kafasını onaylama anlamında sallayıp adımlarını kafeye doğru yönlendirmişti. Onun tam yanında, omzunun hizasında yürüyordum. Yerde bir sürü kurumuş yaprak vardı. Adımlarımı biraz yavaşlattım çünkü şu an kurumuş yaprakları ezmeyi çok istiyordum. Küçükken hep bir yapraktan öbürüne atlar, çıtırtı seslerini duydukça eğlenirdim.
Şimdi de aynısını yapıyordum. Önce bir yaprağa, sonra bir yaprağa!
Dudaklarımın arasından küçük bir kıkırtı çıkartmamla Jeongguk beni fark etmiş olmalı ki arkasını dönmüştü. Benden birkaç adım uzaktaydı fakat kocaman gülümsemesini oldukça net görebiliyordum."Jeongguk! Eğer çok üşümüyorsan sen de gelsene. Azıcık yaprak çıtlatalım!"
Daha cümlemi tam olarak tamamlayamadan hızlı adımlarla bana doğru gelmişti. Karşımda yerini almış benimle beraber yaprakları ezmeye başlamıştı.
"Jeongguk duyuyor musunn? Benden daha çok ses çıkıyor!"
Kıkırdayarak söylediğim cümleye karşılık yaprakların üstünde bir anda zıplamaya başlamıştı. Sanki bir şey parçalıyormuşçasına tepiniyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Besides cuts
FanfictionKim Taehyung kısa süre önce lösemi ile olan savaşını yenmiş, zaferini sakladığı küçük kalbini platonik olarak aşık olduğu adama açmıştı. Texting ağırlıklı düzyazı. Angst değildir!