Selam. İlk önce kendimi tanıtacağım. Adım Yağız, 15 yaşındayım. Bu benim ilk kitabım, iyi okumalarrr....
2009-
"Gir içeri !"
Bu sefer birini dövmemiştim, okulda yangın çıkarmıştım.
"Bu kaçıncı Eylül? Biz uyarmaktan bıktık sen yapmaktan bıkmadın!"
Asla umursamadan gözlerimi müdüre hanıma kitleyerek onu dinledim.
"Babanın hatrı olmasa 1 saniye burda tutmam seni."
Bir anlık sinirle " O şerefsiz benim babam değil!" diye bağırdım.
Müdüre hanım ayağa kalktı ve dibime kadar sokuldu. Tokat atmak için elini havaya kaldırdı ve tam vuracakken elini tutup sıktım.
"Sakın birdaha bana vurmaya kalkışma yoksa yediğin haltları tüm okula yayarım, hani hademe Yusuf'la yaptığın."
Müdüre hanım böyle bi tehdit karşısında şok olduğu için beni dışarı attı.
"Artık bu okulda bir yerin yok, şimdi defol git nereye gidiyosan!" dedi.
Okuldan çıkıp eve gittim. Odama girerken yatağımın üstünde çanta olduğunu gördüm.
Üvey babam arkadan " Topla çamaşırlarını gidiyosun." dedi.
Nereye diye sormadım çünkü her zaman ki gibi yurda götürüp 2 gün sonra alıcaktı. Çantamı hazırlayıp kapıya çıktım. Üvey babam arabanın içinde beni bekliyodu. Hızlıca bindim ve yola koyulduk.
-2 saat sonra-
Arabaya binince uyuyakalmışım. Gözümü açtığımda yurt yolunda gitmediğimizi fark ettim. Üvey babama "Nereye gidiyoruz ya?" dedim şaşkın bi ses tonuyla.
Beni duymamazlıktan geldiği için sinirlendim ve birdaha sordum "Sağır mısın adam, cevap versene !" dedim.
Arabayı kenara çekti ve burnundan soluyarak " Gidince görürsün, şimdi kes sesini otur adam akıllı." dedi.
Bişey demesem de merak ettim nereye gittiğimizi. Zaman geçsin diye tekrar uyudum.
Kapı sesiyle uyandım. Etrafıma baktığımda anneannemin pansiyonuna gelmiştik ve burayı hiç sevmiyodum. Hızlıca üvey babama dönüp " Niye buraya geldik sevmiyorum ben burayı?" dedim.
O da " Artık burda kalacaksın, bıktım senden, seninle uğraşamam." diyerek beni arabadan indirdi. Elime zarf verip arabaya bindi ve gitti.
" Bu mu senin babalığın ha? Ben de seni böyle bırakıp gidicem, yaşlanınca sana bakmayacağım!" diye bağırdım ağlayarak.
Yolun ortasında 5-10 dakika ağladıktan sonra içeriden anneannem geldi.
"Eylül, kızım ağlıyor musun sen? Kalk hadi yerden." dedi.
İçeri geçtim. Çantamı ve zarfı koltuğa koyduktan sonra elimi yüzümü yıkadım. Anneannem acıktığımı düşünerek küçük bir sofra hazırlamış bana. Kurt gibi aç olduğum için sandalyeye oturup nefessizce yedim.
Az sonra anneannem ne olduğunu sordu."Klasik olaylar işte." diyerek kısa kestim.
"Birini mi dövdün yine?" diye sorunca "Hayır yangın çıkarttım." dedim sırıtarak. Anneannem de çok belli etmemeye çalışsa da biraz sırıttı.
Yemeği yedikten sonra evdeki 3 beden büyük pijamaları giyip misafir odasındaki yatağa geçip yarın olacaklardan habersiz uyudum.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
2. Bölümü yazmamı isterseniz instagram hesabıma veya yorumlara yazabilirsiniz.
insta: cloheiiy