Bu Sefer Başka!

✧2⁠✧

"Ya bak, çok yakışıklı diyorum. Çok tatlı diyorum. Çok kibar diyorum. Bu sefer bammmbaşka diyorum, neden anlamıyorsunuz?" diyerek sitem etti Lisa.

"Bak, şekerim, biz ona laf etmiyoruz. Biz, yarın başka bir çocuk görüp ona aşık olmana laf ediyoruz. Hem sen, geçen kıraathanedeki çırak oğlana aşık olmamış mıydın? Sırf çocuğu görmek için oralet içmeye gidiyordun. Ne ara gönlünü başkasına kaptırdın anlamadım." dedi Jisoo, soğuk kahvesini karıştırırken.

"Çocuk, bunun darlamasına dayanamayıp, çıkmıştı işten." diye güldü Rosé.

"Mal mısın Chae? Taşınmaları gerekiyordu" dedi Lisa göz devirerek.

"Ayrıca kimmiş o kombici çırak? Daha önce Han abinin çırak aldığını hatırlamıyorum." dedi Jennie, masaları silmekle uğraşırken. Annesi ile beraber bu caféyi işletiyorlardı.

"Yeni gelmiştir." dedi Rosé, ağzı tıka basa pasta ile doluydu.

"Ağzındaki lokmayı bitir sen önce." dedi Jisoo, iğrenerek bakarken.

Rosé, gıcık bir surat ifadesiyle kafa sallerken Lisa, dükkana dikmişti gözlerini. Jungkook, dükkanın önünde oturmuş, telefona bakıyordu.

"Bakın, dükkanın önünde oturuyor sevdiğim...." dedi Lisa, büyük bir iç çekerek.

Jennie, masaları silme işini bitirmişti. Tam sandalye çekip oturacakken konuştu.

"Hani, bakayım."

"Tatlıymış kız." dedi Rosé, limonatasını içmekle uğraşırken. Bardak boşalmıştı fakat Rosé hala ısrarla pipeti içine çekiyordu. Bu da rahatsız edici bir ses çıkarıyordu.

"Of yapma şunu" dedi Jisoo sinirle.

"Of yopmo şono" diyerek ağzını yansıladı Rosé.

Onlar öyle salak saçma kavga ederken yüksek ses çıkmıştı. Jungkook kafasını telefondan kaldırdı ve karşı dükkanda oturan kızlara bakmaya başladı.

Lisa, aşırı utanmıştı. Önünde duran menü ile yüzünü gizledi.

"Aptallar, aptallar, aptallar..." dedi dişlerinin arasında.

"Aaayayay Lisa, hala bakıyooor" dedi Jennie sessizce, ayaklarını tap tap yere vurdu.

"Nasıl bakıyor? Acıyarak mı? Sinirli mi? Garipseyerek mi?"

"Gülerek." dedi Jisoo.

"Offf...Rezil oldum....Ha? Gülerek mi bakıyor? Gerçekten gülüyor mu?" diye sordu Lisa şaşkınca.

"Şuan bakmıyor. Ama az önce güldü ve telefonuna döndü."

Lisa, yüzüne örttüğü menüyü yavaşça indirdi ve göz ucuyla oğlana baktı.

İstemsizce güldü. Mutlu olmuştu. Masadaki kızlar bunu fark etti. Sırıtarak birbirlerine bakmaya başladılar.

"Bu sefer gerçekten başkaymış" diye güldü Jennie.

                             …⁠ᘛ⁠⁐̤⁠ᕐ⁠ᐷ

Lisa, arkadaşlarına veda edip caféden ayrıldı.
Manavın önünden geçerken bir elma kaptı.

"Helal et Tae" diye güldü.

"Dükkan senin." dedi Taehyung.

Lisa annesinin dükkanına girdi.

"Annelerin eeeeeen güzeli....Annemmm" diyerek, sandalyede oturan annesine arkadan sarıldı.

"Ne oluyor be? Niye bu kadar mutlusun sen depresif?" diye sordu annesi.