✧・゚: *✧・゚:*✧・゚: *✧・゚:*✧・゚: *✧・゚:*
Bizim bu garip (?) olan andan sonra yatmaya çalıştık ama Minho sürekli elleşiyordu babam veya annem gelmese iyi olurdu yoksa cidden evlatlıktan red yiyeceğim, ya da cesedim çıkacak.
"M-minho,"
"Efendim güzelim. "
"Lütfen şunu yapmayı kes."
"Neyi bebeğim? " derin bir iç çektim. Ardından fısıltı gibi çıkan sesimle,
"Elleşme artık babam görürse evlatlıkdan red yiyeceğim. "
"Kimin umrunda?"
"Benim umrumda."
"Neyse, ne tamam." Dedi ve arkasına döndü yatakta, ve bende aynı şekilde.
"Hyung," dedim içimden birşey demek yoktu ama demiştim.
"Noldu, Hyunjin?"
"Seni banyoya çağırmıştım ya,"
"Evet?" Sesim inceldi gittikçe.
"İşte o aslında söyleyeceğim şey değildi. "
"Neydi peki?" Fısıldıyordum artık ben bile sesimi duyamıyordum.
"Babamın bana yaptığı işkenceler ve sana da aynısını yapabilir diye düşündüm bunu söyleyecektim ama korktum," derin bir nefes aldım.
"ve biz ne ara bu kadar yakın olduk bilmiyorum ama sana bunu söyleme gereği duydum. "
"hyung?" hiç birşey demiyordu.
"eğer inanmıyorsan sıkıntı yok hyung." Sırtı dönüktü bana ama şimdi ise yüzü dönüktü. Sinirli görünüyordu.
"Hyung kulakların niye kızardı?"
"Sinirliyim Hyunjin. Ama dediklerin yüzünden değil sana yapılanlar ve o kişinin öz baban olması." Duygulandım, değerli hissetmek beni duygulandırıyor.
Gözlerim doldu ve kendime hakim olamadım.Ona sarıldım.
(vay amk sanki geçen bölüm sevişmediniz ben seviştim.)
O da bana karşılık verdi sarıldı. Ama en sonunda kafamı omzundan kaldırdı ve dudağıma bir buse kondurdu.
Bu ilişkinin abi kardeş ilişkisi olmadığını artık kabullenmiştim
bende onun dudaklarına bir öpücük koydum. Sandığımdan daha yumuşak ilk öpüşmemizdede bunu düşünmüştüm. Bu öpüşme ilerlerken içime bir his doğdu(?)
Uyumamız gerektiğini düşünüyordum çünkü babam her an gelip kontrol yapabilirdi."Minho uyuyalım artık o herif gelip kontrol yapabilir. İçime doğdu. " dedim kısık sesle.
"Tamam güzelim. " dedi o da sessizce ve bedenini benden ayırıp sırtını bana döndü. Bende aynı şekilde yattım her ne kadar zor olsa da.
ve, dediğim gibi herif gelip yatağın önünde dikildi resmen. bir süre sonra gitti ve bizde kapıya döndük cidden gitti mi diye, gittiğini görünce ikimizde sesli bir şekilde nefes verdik.
ardından aynı anda yaptığımız için, birbirimize baktık ve gülümsedik.Minho, ilk kendisi yatakta dik bir şekil aldıktan sonra bende aynı şekilde dikleştim. Ardından dudaklarıma gözlerini dikti gerçekten aç ve susuz bırakılmış bir aslan gibiydi, ve sanırım bende onun kaplan’ı oluyordum? çok uzun sürmeden dudaklarımı yalayarak ona onay verdikten sonra dudaklarıma kapandı. Karşılık vermek o kadar zordu ki, cidden aç ve susuzdu, belkide bana karşı :) ben onun üst dudağı ile çelişirken o benim alt dudağım ile meşguldü. İkimizde nefessiz kalana kadar öpüşmüştük. En sonunda nefessizlikten ölmeye kadar geldiğimizde, birbirimizden ayrılmıştık. Yaklaşık 3 dakika nefes depoladıktan sonra, yaklaşıp badem elmamın olduğu kısımda dilini gezdirip boynuma inmişti. Boynuma buseler kondurup en sonunda ısırmıştı. O an nefesim bir yerlerime kaçmıştı, bağırırsam babam gelecekti çünkü ve o adamın beni bir bahane ile odadan alıp banyo veya dışarıda döveceğine adım kadar emindim.
Veya dışarıda bırakacaktı dövdükten sonra, sonra da bir yalanlar uydururdu. Bende bağırmamıştım fakat acıdan mı yoksa kalbimin acısından mı, bilmiyorum ama göz damlalarım şafaklarımdan aşağıya doğru kaymaya başlamıştı. Tanrım, tam da bu an dayken mi? Bu kadar duygusal olmamın sebebi nedir ki. Karnım guruldarken, artık alıştığım için aldırış etmemiştim, ama bi’ an da gözlerim kararırken buldum kendimi.
Minho benim gevşemiş halimi hissedince bana bakacakken, yatağa yığıla vermiştim.✧・゚: *✧・゚:*✧・゚: *✧・゚:*✧・゚: *✧・゚:*
yorumlarınızı bekliyorum <3 artık şu ficlere aktif bölüm atacağım kısa olsa bile★ görüşürüz nasıl olduğunu da yorumlayın lütfen. ღღღ