bölüm/3

10 2 2
                                    

Mirza inmemi beklerken bense hemen şimdi kaçıp gitmek istiyordum . Muhtemelen Salih'te burada olacaktı o adamın değil yüzünü görmek ismini duymak bile midemin bulunmasına sebep oluyordu.
Bakışlarımı açık olan kapımın önünde dikilmiş inmemi bekleyen Mirza'ya çevirmiştim. Korkuyordum . Ölmekten değil unutmak için canımı verecegim her şeyle yüzleşmekten korkuyordum bundandı dizlerimin şu an titriyor olması ne yaparsam yapayım bundan bir türlü kurtulamıyordum titreyen dizlerimi durduramıyordum.

Mirza'nın dudakları keyiften uzak bir şekilde kıvrılırken uzanarak elimi tutmuş beni arabadan çıkarmıştı.

"Ben buradayım söz veriyorum sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim."

Onun gibi keyiften uzak bir şekilde dudaklarımın kıvrılmasına izin vermiştim.

Bilmiyorsun Mirza beni korkutanın ölüm olmadığını bilmiyorsun senin amcan dediğin adamın bende bıraktığı izlerin acısını, korkusunu bilmiyorsun.

Elimi sıkan eliyle önce  bakışlarımı gözlerinden hemen ardından elimi elinden çekmiştim. Sanki bu anı  bekliyorlarmış gibi önümde ki konağın kapısı da açılmıştı. Ciğerlerime üstün körü bir nefes çekerken başımı ve bedenimi dik tutarak içeriye adımlamıştım.
Adımlarım avlunun ortasında dururken hızla avluda duran erkekleri hemen ardından üst kattan avluyu izleyen kadınları bulmuştu daha fazla kadınlara rahatsızlık vermemek adına bakışlarımı tekrar avluda bulunan adamlara çevirmiştim. Ve o zaman iki şey olmuştu beklemediğim ilki amcam olacak o adam burada değildi bir diğeriyse bana sıkıca sarılan kollardı.

"Taha Eymen'im Demir'imin emaneti."

Yıllar sonra duyduğum babamın adıyla kalbim sızlarken öylece duruyordum ne bana sarılan adamı ittiriyor ne de karşılık veriyordum öylece sarılmasının bitmesini bekliyordum zaten uzun sürmeden kollarını üzerimden çekmişti. Ondan sonra daha genç olan bir adam durmuştu yanımda

"Taha..."  Sadece adımı söylemiş hemen ardından kollarını bana sarmıştı neden bilmiyorum Baran abime sarılmışım gibi hissettirmişti bu sarılış bana yinede karşılık vermemiştim bu adamlar kendi canlarına ve benim canım olan abim için ölüm emri vermiş insanlardı.
Bakışlarım Mirza'ya kaydığında onun kaşlarını çatmış bir şekilde bana sarılan iki adama baktığını gördüm.

"Neler oluyor baba ? Siz nereden tanıyorsunuz Taha 'yı?"

Saçlarına ak düşen adamın bakışları Mirza'ya dönerken konuşmuştu.

"Abin anlatır sana ama öncesinde seninle konuşalım Demir'imin emaneti."

Başımla onaylamıştım kendisini adımlarını yukarıya doğru sürüklerken bende peşi sıra ilerlemeye başlamıştım. Neler oluyor anlamıyordum buraya gelirken beklediğim  tepki de sahnede bu değildi. Nihayet bir odanın önünde durdurduğumuzda kapıyı açarak içeriye giren adamla bende içeriye girmiş kapıyı hafif açık bırakarak kendisiyle aramda kısa bir mesafe bırakarak durmuştum kendisi koltuğa oturmuş ardından eliyle karşısında ki koltuğu işaret etmişti. Karşısında ki koltuğa oturduğumda yüzümün her karışını izlemişti.

"Demir'in gençliğine benziyorsun . Baban Demir benim arkadaşım arkadaştan öte kardeşimdi keza annen Semiha'da öyle."

Semiha... Benim güzeller güzeli annem kokusunu da yüzünü de hatırlayamadığım canım annem.

Konuyu uzatmayacağım oğlum. Babam Demir benim sadece dostum değil aynı zamanda oğlum Yiğit'i ölümden çekip alan   kişidir. "

Yiğit denilen kişi kim bilmiyordum bu yüzden ayrı bir parantez açmıştı.

B×BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin