Love you goodbye

Merhaba! Uzun bir bölüm olucak.Love you goodbye ve meet me in the hallway göndermesi olucaktır.Dinleyerek okuyabilirsiniz.
Sevgilerle-Betty.

Kapıda dikiliyordu Harry.Tüm duyguları aynı anda yaşıyordu.Aşk,öfke ve tutku.Hem Louis'in o yunan tanrısı yüzünü yumruklamak hemde öpücüklere boğmak istiyordu.
Louis'te durumlar farklıydı.
İkiside bu lanet döngüden bıkmıştı.Birbirlerine olan-tıpkı bir gemi ve çapa gibi- bağları yeterli gelmiyordu.Harry yeterlilik duygusunu kaybetmişti.Kendisinden tüm benliğini vermesi istenmişti.Vermişti biricik Louis'i için ama yeterli değildi.
Minibarlar, pahalı arabalar
Minibars, expensive cars

Otel odaları ve yeni dövmeler
Hotel rooms and new tattoos

İyi şampanya ve özel uçaklar
The good champagne, and private planes

Ama hiçbir şey ifade etmiyorlar
But they don't mean anything

Hiçbiri gerekli değil aşkımızı yaşamamız için.

Harry yatakta oturan Louis'in yanına oturdu.Louis biliyordu bir şeylerin sonuna geldiklerini.Sonuçta ne olursa olsun siktiğinin caddesinde Harry'nin ellerini tutamazdı.Onu öpemezdi.Tüm dünyaya onu sevdiğini gösteremezdi.
Kaybedecek çok şeyimiz var diye düşündü Louis.Hayattaki her inci tanesinin bedeli vardı.Onların sahip oldukları aşktan büyük müydü onca bedel?
Harry'e göre hayır Louis'in o güzel ağzından çıkacağı bir kelimeye bakardı.
Louis'e göre ise evet Harry'e bunu yapamazdı.Güneşine karanlık sunamazdı.O her zaman onun mavilerinde ışıldamalıydı.

"Neden hayatımdan çıkacakmış gibi giyindin Louis?"
Büyük bir cesaretle bozdu Harry sessizliği.Ah nede çok severdi ona ismini söylemeyi.
Louis,Louis,Louis
Kafasında başka bir ses yankılanmıyordu.
"Seni incitmek istemiyorum."fısıldadı Louis usulca.Her bir harf sanki kelimelere kenetlenmiş gibi etkisi uzun oluyordu.Uçup gitmiyordu.
"O zaman bana merhamet et Louis.Özür dilemek için gelmediğini biliyorum."
Harry biliyordu.Kalbinin içinde kalbini hissederken,iki kalp bir evi oluştururken anlamaması sorun olurdu.
Yavaşça dudaklarına uzandı Louis.O duyguyu özlemişti.Bir öpücük yaşadıkları gecelere,paylaştıkları anılara götürebilir miydi?
Öpücüklere devam etti Louis.Dilinin ucundaki acıyı Harry'e bir nem olarak bırakıyordu.
Bu sondu.Artık Harry'i üzemezdi.
"Seni son kez sevmeme izin ver Harry."
Daha fazla ses duymaya tahammül edemezdi.Öpücüklerini sertleştirdi.
Öptü,Öptü,Öptü...
Açtı onun sevgisine, yeşillerine, dalgalı saçlarına.Madem Louis'in olamazlardı.Louis'te izlerini bırakırdı.
Bu adamı Louis Tomlinson sevdi.
İzleri her yerdeydi.
Nefes almak için ayrıldıklarında.Harry onun nefesi olmak istedi.Beni içine çeksin.O kokainler yerine beni alsın.Harry'nin gözünden bir damla süzüldü süt teni yanağından.Hem ona sahip olmak isterken hemde nasıl ondan uzak kalması gerekiyordu.Saçmalıktı bu koca bir saçmalıktı.
"Acıyı dindir Louis yoksa siktigimin morfinlerine ihtiyaç duyacağım."
Louis yeniden kapandı dudaklarına.Harry'nin gömleğini sertçe açtı birden.Tüm düğmeler yere saçılıyordu.Harry'nin kalp parçalarıyla beraber.Bu bir buruk vedaydı.Sevişmelerin tek sebebi bir daha unutmamaktı.Sevişmeleri somut bir izdi.Vücudlarında iz kalırdı.Belki de unutmamak için o kadar dövme yaptırılmıştı.
Harry'nin kasıklarına doğru indi Louis.Öpmeyi bırakmadı.Yukarıdan Harry'e bakınca işte o an kalbine bıçak saplanmıştı.Yeşillerin sahibi buruktu, üzgündü.Louis çıldırmışçasına pantolonunu indirdi hem Harry'nin hemde kendisinin.Daha fazla acıya katlanamazdı.Harry kabul etsin diye iki parmağını ağzına götürdü.Tüm bu süreç boyunca Harry'nin gözleri kapalı kalıcaktı.Açarsa ağlamaktan tüm havuzları doldururdu.
Emdi.Louis'in parmaklarına bir yandan dişleri tutunmak istiyordu. Dili ise şaşkındı.Bir daha tadamayacaktı Louis'i.
Louis parmaklarını çekti ve Harry'nin deliğine götürdü.Bir tanesini soktuğunda inledi Harry ama daha fazlasını istiyordu.Louis'e karşı ne zaman doymuştu? Hep daha fazlasıydı.İçindeki nankörlük duygusu tek Louis'e aitti.
Louis Harry'i açmaya devam etti.Yeterli olduğunu düşününce kendini hizalamaya başladı.Kayganlaştırıcı veya kondom yoktu.Tükürdü eline daha önce yapmadıkları bir şey değildi.
Bir kaç kere kendini sıvazlayıp içine girdi.İnlemeler günah fısıldar gibi çıktılar.
Her içine girdiğinde Harry'den bir parça kopuyordu.Louis hızlandı sonunu getirmek için hızlandı.İkisi zevk alıyor muydu?Evet.
İkisi bundan nefret ediyor muydu?Evet.Elden gelen çözüm yoktu.
Bu sefer yoktu.
Harry'nin deliği son kez kasılıp Louis'in erkekliğini iyice içine alınca Louis geliceğini anladı ve Harry'nin erkekliğini sardı eline bir kaç dakika sonra geldi ikiside.Louis hemen Harry'nin içinden çıkıp onu küçük kaşık yaptı.Sarıldı favorisi olan boyun çıkıntısını öptü.
"Uyu Harry.Sabah her sorun kaybolacak.Sana söz veriyorum."
Sorun kendisiydi ve sabah Harry'nin hayatından defolup gidicekti.
Harry uyumaya çalışırken Louis düşündü.Harrysiz nasıl yapıcaktı.Bunca saçmalığa onun için katlanmıştı yanında ne bir kız nede erkek istiyordu.Annesini de alıp bir süre uzaklaşıcaktı İngiltere'den.Ona Harry'i hatırlatan her şeyden.
Keşke Harry seninle sonra tanışsaydık.Ben saf ve temiz olmasam o gece hemde doğum günümde yarı pastalı yüzümle o anlaşmayı imzalar mıydım.Harry biricik sevgilim, güneşim, yaşamam sebebim benim varlığımın kanıtı elveda.Binlerce kez elveda.

Harry sabah çıkan seslere uyanmıştı.Gözlerini açtığında Louis yanında değildi.Koridorda sesler duydu.O gidiyordu.Hemen ayaklandı.Eline geçen ilk boxerı altına geçirdi ve kapıya koştu.Louis gitmek için kapıyı açıyordu.
"Gitme"
Kapı sesi ve bitişin hüzünlü başlangıcı.
Beni bıraktın Louis.Koridorda bıraktın.Geri dön.Benimle koridorda buluş.Geri dön.Benimle koridorda buluş.
Harry şuursuzca kırmızı şarap şişesini aldı mutfaktan.İlk önce içmemek için direndi.Ağzında son kalan tat Louis'in olmalıydı.Sonra vazgeçti.Onu yeniden öperdi.Her zaman kavga ederlerdi.Harry histerik bir kahkaha attı.Kırmızı şarap boğazını deldi geçti tıpkı Louis'in onu bıraktığı an yere çökerken göğsüne saplanan ağrı gibi.
Bir şişe,iki şişe, üç şişe.
Harry kusmamak için direniyordu.Akli dengesi yerinde değildi.Baş ucundaki komidinden morfin olan iğneyi kendine sapladı.Düşünmemisti bile.Tek düşündüğü acının gitmesiydi.
Daha iyi olmalıyım.Daha iyi olmalıyım.Kalan son iradesiyle telefonu eline aldı.Parmağıyla Louis yazısına bastı.
Louis'in onu tele sekretere düşüreceğini biliyordu.Sarhos haliyle bile.Louis korkaktı.Senden bazen nefret ediyorum.Bu kelimeler aklından değil ağzından çıkmalıydı.

"Beni bırakıp gittin Louis.Anlamiyorum.Seni anlamıyorum.Son kez mi sevdin beni? Buna inanıyor musun?
Yada dur artık ilişkiyi düzelten kişi olmak istemiyorum anladın mı?
Neden hep ben sessizliği bozan oluyorum?
-Harry ağlamaya başladı-
Siktiğimin Harry Styles'ı ağlıyor.
Kızların gözdesi,her kadına sahip olabilen.
Bu ben miyim Louis?
Neyse şu an başım çok ağrıyor.
Kendime iz bırakmayı düşündüm.Yapmadım.Yapamadım.
Seni seviyorum Louis.Seni seviyorum."
Çok fazla sarhoştu yada uyuşturulmuş. İki kelimeyi zor bir ara getiriyordu.Konudan konuya atlıyordu.Tek bildiği Louis'i çok sevdiğiydi.