Kamp

2 0 0
                                    

Diana: Her sabah kalktığımdan daha geç kalktım. Uzun süredir uyku sorunları çekiyorum. Ama bu sefer daha erken yattım çünkü uyku hapları almıştım. Uyandım ve yüzümü yıkadım, kıyafetlerimi giyip küçük bir kahvaltı yaptım. Yanıma ne olur ne olmaz konserve yiyecekler aldım... Ve bolca su. Çıkmadan önce herseyi bir kez daha gözden geçirdim. Evet, herşeyi almıştım. Hızlıca botlarımı giyip evden çıktım.

Taksi durağına hızlıca geldim, James ve Mina beni bekliyordu. Onlarla beraber taksiye bindik.

James: Kaç otobüse binicez?

Diana: Muhtemelen iki veya üç. Ondan sonra 10 dakika yüricez.

James: Daha çok sanıyordum.

Mina: Aslında bende.

Yolun geri kalanı sessizlik içinde geçti. Otobüse bindigimizde çok kalabalıktı. Zar zor ayakta duruyordum. Sanırım yarim saat sonra indik. Ama bana 1 saat gibi gelmişti.

Sonunda bitti ve biraz yürüyüp diğer otobüs durağına geldik. Ve korktuğumuz şey başımıza gelmişti. Otobüsü kaçırmıştık. 20 dakika falan otobüsü beklemiştik, ama sonunda geldi. Bu sefer boştu. Arkaya oturduk ve sohbet ettik.

Sonunda gelmiştik. Ufak bir yere tırnanmamız gerekiyordu. Mina kolayca çıktı, ben ve James biraz zorlansada çıktık. Burası gerçekten çok güzeldi. Heryer bembeyaz ağaçlar ile doluydu. Ve tabi birde kar. Kamp yapicağımız düz bir arazi seçtik, ve oturup yemek yemeye başladık. Bir yandan sohbet ediyorduk. Gerçekten eğlenceliydi. Zamanın nasil geçtiğini anlamadan gün bitti ve akşam oldu. Biraz su içip yattım. Ama bir türlü uykum gelmiyordu. Hem soğuktu hem de ağaçlardan gelen hışırtılar yüzünden de uyuyamıyordum. Burda yapacağımız şeyleri düşünmeye başladım. Düşünürken nasıl uyuduğumu fark etmedim.

Sabah büyük bir mide bulantısı ile kalktım. Hemen kusmak ve rahatlamak istiyordum. James ve Mina'yı uyandırıcaktım ama yer yatağından bile kalkamıyordum. Biraz daha uyumaya çalıştım ama mide bulantımdan uyuyamadım. "Keşke hiç gelmeseydim" Diye düşündüm kendi kendime. Yarım saat sonra kalkabildim. Yavaşça yürüyüp arkadaşlarımı uyandırmaya gidiyordum. ama onların çadırda olmadığını fark ettim. Hem korktum Hem meraklandım James'i aradım ama telefonu buradaydı. Ardından Mina'yı aradım, bu sefer açmıştı.

Diana: nerdesiniz?! Çok endişelendim

Mina: James ile yürüyüş yapıyoruz. İstersen gel.

Diana:gelemem, çok midem bulanıyor.

Mina: bir şey mi oldu?

Diana: bilmiyorum... Sabah kalktığımda daha kötüydü.

Mina: hemen geliyoruz merak etme.

Diana: Teşekkürler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beyaz KraliyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin