Üstüme beyaz tişörtümü,mavi kotlarımı ve siyah converselerimi giymiştim. Biraz da yüzüme fondöten sürdüm genellikle sivilcilerimi kapatmak için kullanırdım ama bu sefer güzel gözükmek için kullandım. Anneme söyleyip evin önüne çıktım ve Yoongi'yi beklemeye başladım.
Aradan yarım saat geçmişti ve Yoongi gelmemişti sanırım beni kullandı. Şakasız on kere aradım Yoongi'yi instagramdan, en sonunda beklemekten yoruldum daha doğrusu beni kullandığını düşündüğüm için apartmana girmeye yöneldim. Ben tam girdiğim an bir el bileğimi tuttu.
"Ü-üzgünüm geç kaldım."
Nefes nefese kaldığı için sesi titremişti. Tam burda şuan bileğimden tutuyordu. Ben de Yoongi'ye doğru döndüm ve elimi çektim.
"Aptal! Bir an beni kullandın sandım."
Hızla kafasını salladı iki yana salladı.
"Saçmalama sadece babamla kavga ettim bu yüzden evden çıkamadım."
Ne babasıyla kavga mı etmişlerdi? Aslında babası iyi biriydi neden kavga ettiler ki merakıma yenilip sordum.
"Ne için kavga ettiniz tabii özel değilse söyle bana Yoongi."
Bana baktı tereddüt eder gibiydi sanırım demek ve dememek arasındaydı, hala bana güveni tam değildi. Bir süre boş boş gözlerle baktı bana, düşüncelere dalmış olacak ki kafasını iki yana sallayıp düşüncelerinden kurtulmaya çalışıyordu.
"Hadi yürüyelim ben anlatırım yürürken."
Kafamı evet anlamında salladıktan sonra yürümeye başladık. O da benim gibi üstüne bir ceket almış ama onun ki açık maviydi. Beyaz tişört ve mavimsi bir kot pantolon giymiş ayakkabıları da beyaz spor ayakkabıydı, parfümde sıkmış tarçın kokuyordu. Ben ise parfüm sıkmamıştım annesi gibi koktuğum için. Sessizce yürüyorduk bu sessizlik beni oldukça geriyordu ardından Yoongi sessizliği bozdu.
"Babamla dışarı çıkmam konusunda kavga ettik."
"Benim yüzümden mi?"
"Yok senin yüzünden değil salak babam yanlış anladı Jin'le buluşcağımı sandı."
"Neden Jin'i sevmiyor mu?"
"Sevmiyor Jin'i güya onun yüzünden serseri olmuşum alakası yok!"
Sinirli hali ayrı tatlıydı.
"Neyle alakası var?"
"Dövdüğüm bütün çocuklar ya anneme laf attılar ya da bana annesiz babası ilgilenmeyen piç dediler ama babam hiç bir zaman beni dinlemedi!"
"Bence annen babanın aksine seninle gurur duyuyordur."
Durdu ve kahvelerini benim kahvelerime sabitledi o an onu öpmemek için kendimi zor tuttum.
Ellerimi belinde birleştirdim şaşırmıştı anladığım kadarıyla biraz duraksadıktan sonra ellerini boynuma doladı, kafasını omzuma gömdü. Kömür rengi,tarçın kokulu saçlarını okşadım."Buna ihtiyacın vardı Yoongi."
"Her zaman vardı bir tek şimdik değil."
"Dokuz yaşındaki çocuğun göremediği tüm duyguları vericem."
"Hm, hm görelim bakalım."
Kafasını kaldırdı,gözlerimin içine baktı güvenebilir miyim dercesine bunun üzerine saçına minik bir öpücük bıraktım.
"Güven bana Yoongi."
Boynuma doladığı ellerini çekti bende ellerimi serbest bıraktım. Karşıma geçip dudaklarını araladı.