Mardin'de Bir Tavuk Meselesi

Murathan Ağaya Süprüz

Antalyalı Rüyanın ağzından:
  Sabah çok kötü bir kokuyla uyandım bu neydi böyle gözlerim yaşarmıştı ve etrafı göremiyordum bir kahkaha koptu bu ses ve bu kokuyu tanıyordum bu kuzenim Busenin sesiydi kokuda onun osuruğuydu şerefsiz yüzüme osurmuştu ama onu çok özlediğim için anlayışla karşıladım ve hemen sarıldım çok ısrar etmiştim gelmesi için psikoloji okuyordu ve okulda işleri vardı aslında ama çok sıkılmıştım o yüzden iyi ki geldi hemen kahvaltı için yumurta almaya aşağı indim o arada Busede  hıyarları kesecekti ve kahvaltımızı sebzelikte piknik gibi yapacaktık aşağı kümese inerken aklıma dün yaşananlar geldi resmen tramva olmuştu kümese baktım kaldım ve gözümden bir damla yaş süzüldü kümesin içine giremedim o sırada arkadan biri bana seslendi
Mardinli Murathan ağa ağzından:
Bahçelere bakmaya çıkmıştım hem gezinecek hemde dün olanları kafamda biraz toparlayacaktım tam evden çıktım yürüyordum ki Rüyayı kümesin başında gördüm donmuş bir şekilde duruyordu
- Hey Rüya ne yapıyorsun orda diye seslendim o sırada gözünü sildiğini gördüm ağlıyormuydu ama neden
- Aaa Murathan bey sizde mi buradaydınız farketmedim kusura bakmayın
-Bey mi bey demene gerek yok Murathan desen yeter
-ama herkes sizden bahsederken bey diyor ben saygısızlık etmek istemem
-Sen herkes misin istediğini diyebilirsin hem sen onu boşver neden ağlıyorsun kim ne dedi de hele bana alayım façasını aşağıya
-ne ağlaması ağladığım falan yok
-gördüm ya gız sildine elinile
-aaaa ağlamıyorum dedim canım dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı ve arkasından bakakaldım
Canım demişti bana
Bir anda durdu ve arkasını döndü
- yaa yumurta almam gerekiyor ama kümese giremiyorum yardım eder misin dedi
-sen neden giremiyorsun
-dünkü tavuk tramva oldu galiba cesaret edemedim yardım edecek misin hem senin tavuğunun suçu
-gel beraber alalım yumurtayı hem yanında olurun tramvan geçer belki hadi
-tamam ama sakın yanımdan ayrılagoma ha
-tamam dedim ya Rüya hadi düş önüme
Antalyalı Rüya ağzından:
Ağa sağ olsun bana yardım edecekti ama kümes küçücüktü nasıl beraber girecektik anlamadım
Bir anda beni kucağına aldı
-hey nedirsen sen dedim
-kümes küçük anca böyle sığarız ne yapayım istersen sen tek gir deyince boynuna sarıldım
-tamam hadi girelim dedim
Ve ağa kümese soktu bizi ve beni bacağına oturttu
ve yumurtaları almaya başladı aldıklarını bana verdi ve kafasını bana çevirdi
-yeter mi bunlar
-yeter hadi gidem gari dedim ve harekete geçti tam o sırada busenin sesini duydum bana sesleniyordu
-ağam sen burda kal bu salak yanlış anlar ben gidem ilk sen sonra çıkıver olur mu
-tamam Rüya hadi sen çık ben bekleyegorum
Hemen kümesten çıktım ve buseyi eve sürükledim bir yandan yumurtalar haşlanırken dün olan olayı anlattım ve ağaya teşekkür için kahvaltıya davet etmek istediğimi dedim hemen kabul etti salak çünkü arkadaşı olabilir ve belki bende ona varırım diye düşünüyordu ah bu deli kız yumurtaları demir çanağa koyduk ve buseyi sebzeliğe yolladım o sofrayı hazırlarken ağaya haber verecektim karşı eve geçtim ama ağa telefonla konuşuyordu
-tamam muhtarım yarın gelde bir görüşem dedi ve telefonu kapattı ve
-Murathan bir bakar mısın dedim
-buyur
-sana bir süprüz ettim bir gelive dedim
Çok şaşırdı ve koşup elimi tuttu
-gerçekten mi yıllar oldu hiç kimse bana süprüz yapmıyoru
-hadi ağam oyalanma gidem
Ve sebzeliğe doğru yola çıktık Buse sofrayı kurmuştu kurmasına ama beklemek yerine yemeğe başlamayı seçmişti bende hemen çığırdım
-Gızzzzz Allah seni ne etmesin duruşamadın mııı
-ne oyalandınız bacım yol yorgunuyum yeyivermişim
Murathan sırıtarak bana bakıyordu
-ay ağam hoş gör bizim gızı dayanmamış gel bizde bir taraftan dıkınalım dedim
-afiyet olsun baldız dedi ve baya kahkaha attı
E azcık benimde hoşuma gitti ama çaktırmadan yemeğe kuruldum yemek bitti ve ağayı muhtar aradı
-ağam benim yarın iş çıktı ayıp olmazsa bir saate geleyim ne diyirsen
-tamam aron muhtarım gel bari dedi telefonu kapattı ve bana döndü
-ben gidem az işlerim var çobanlar gelir birazdan sizde eve geçin beni katil etmeyin hadi bakam dedi ve bizde toparlanıp eve geçtik.
(Buse yıldıza bas)