0.3

12 4 0
                                    

Göz kapaklarımı zorlukla açtığımda hastane odasının aydınlık tavanını görmemle ufak bir küfür savurdum. Ben yine neden buradayım, ben buraya ait değilim ki. Olmam gereken yer gökyüzüyken her seferinde dünyaya gözlerimi açmaktan, uyanmaktan korktuğum için uyumadığım gecelerden, kendimden, insanların sahte sevgilerinden, her şeyden, her şeyden, her şeyden çok bıktım. Uzun süre karanlıkta kalan gözlerimin ışık yüzünden kamaşması biraz daha azaldığında etrafı incelemeye başladım ve kapının pervazına yaslanmış olan birini fark etmemle yerimde biraz daha doğruldum. Burada olmamın sebebi çok yüksek ihtimalle oydu. Ona baktığımı fark etmesiyle bana doğru yürümeye başladı.

Yanıma yaklaştı, hastane yatağının yanındaki sandalyeye oturdu ve bir süre ikimiz de konuşmak yerine birbirimizi izlemekle yetindik Siyah hafif uzun saçları, eladan yeşile çalan gözleri, belli belirsiz görünen çilleri ve kollarındaki dövmelerle cidden çok hoş bi' enerjisi vardı.

Birbirimize uzun uzun bakarken sessizliği bozan onun tok ve büyük ihtimal yorgunluktan çatlayan sesi oldu:

-Neden böyle bir şeye kalkıştın?

-Nasıl bir şeye?

-İntihara.

-İntihar etmeye çalışmadım. Sadece karşıdaki balkona geçmeye çalışıyordum.

-Karşıda balkon bile yoktu.

-Göremiyo'sun.

Kısa ama bana saatler gibi gelen bu konuşmanın ardından yerinde doğruldu. Derin bi' iç çektikten sonra odadan çıkmadan son kez konuştu;

-Kendini iyi hissedince aşağı kattaki kafeteryaya gel. Konuşacağız.

Kapıyı kapattığında kendimle baş başa kaldım. Son zamanlarda hep olan gibi yani. Aslında fiziksel acı çekmiyorum o kadar. Bileklerimdeki kesiklerden olsa gerek bağışıklık kazanmıştım acıya. Mental olarak çektiğim acı ise bütün kemiklerimi söküp atacaksın kadar büyüktü. Kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi atıyor, ellerim durmaksızın terliyor ve titriyor, başım dönüyor, midem bulanıyor. O çocuk olmasa bunların hiçbiri şu an olmayacaktı büyük ihtimal. Çoktan pasparlak bir yıldız olmuş olacaktım  belki de.

Çok düşünmemeye çalışarak bi' hemşire çağırıp kalkıp kalkamayacağımı sordum. Serumumu çıkarttıktan sonra kalktım ve kafeteryaya doğru ilerlemeye başladım

uzun zamandir bolum atmiyordum. gecikmw icin ve eger bolum bekleyen birileri varsa ozur dilerim. daha sık atmaya calisacagim. mutlu kalin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

03.48Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin