✯
Uzun yolun arkasında kalan sokağa doğru koşmuş kendilerinin gözükmeyecekleri yere doğru geçmişlerdi. Giymiş oldukları kıyafetleri tersine çevirmiş, hemen değiş tokuş etmişlerdi. Düzgün ve görünmeyeceklerinden emîn olana kadar sessizce orada durmaya karar vermişlerdi. Taehyung ve Jungkook...
İki motosiklet manyağı, kavga ettikleri bir takım gruba sataştıktan sonra geldiklerini görünce hızlıca onları orada bırakıp, kaçmaya başlamışlardı.
E sonuçta bahsedilen erkekliğin 10/9'u kaçmaktı öyle değil mi..?
Büyük kavgaya girmemek için kaçmış oldukları yerde kalakalmışlardı. Çünkü Taehyung'un babası devlet büyüklerinden olduğu için sadece karışıp kaçması gerekiyordu.
Yoksa elinde ne parası ne de Jungkook'u kalırdı... O en sevdiği ve değer verdiği çocuk Jungkook...Gizlendikleri yerden, onların gittiklerini görmeleriyle beraber çıkmış hızlıca motosikletlerine atlamış deniz kenarına doğru gelmişlerdi.
Taehyung'u en rahatlatan yer sahil ve Jungkook'un yanıydı. Söylemiş miydim Taehyung, Jungkook'u çok seviyordu. Aynı şekilde Jungkook'da Taehyung'u.
Sonuçta aşk denilen şey bir andan ibaret olsa da, sevgi sonsuz ve kalıcıydı...
Jungkook ve Taehyung birbirlerini severek aşk ve sevgi arasında ki farkı anlamıştı. Aşk; sevginin tutkulu ve derinlikli halidir. Aşkı sevgiden ayıran en önemli üç özellik ise; sadakat, bağlılık ve şefkattir. Taehyung ve Jungkook'un birbirine bağlandığı gibi...
Görünüş olarak sert ve suskun yapıya sahip olan Taehyung'u, yumuşak, ağır başlı ve uysal Jungkook bu hale getirmişti. He bir de birbirlerine karşı olan sevgileri...
Sahil'e vardıkları zaman motorlarını kenara koymuş ve rahat edicekleri bir yere oturmuşlardı. Jungkook deniz'i izlemeyi çok severdi. Manzaralar onu her zaman rahatlatırdı. Zaten Taehyung'da Jungkook'dan sonra deniz'i ve manzaraları sevmişti. Jungkook deniz manzarasını, Taehyung'da güzel manzarası olan Jungkook'u izliyordu...
"Çok güzelsin sevgilim" dedi Taehyung, Jungkook'un saçlarını okşarken. Jungkook kendini Taehyung'a doğru yaslamış, kendini huzurun kollarına bırakmıştı. Taehyung'un sert kokusu Jungkook'un tüm iliklerine kadar işlemişti. Jungkook'un ki de onun aksine daha bebeksi kokuyordu. Papatya...
"Papatya'm" dedi Taehyung demin önce yaşadıkları anı unutmuştu gibiydi çoktan..."Bana şarkı söyler misin" dedi yanağına tatlı ve küçük bir öpücük kondururken...
"Söylerim,tabii." dedi Taehyung'dan yavaşça ayrılıp yanına doğru geçerken. Jungkook, Taehyung'a şarkı söylemeyi çok seviyordu. Çünkü bunun onu rahatlattığını ve dinlendirdiğini söylüyordu. Bu da onu mutlu ediyordu...