06.06.2012
Güneş'in sıcağı git gide kafamı yakıyordu fakat biraz daha oynamak istiyordum.Eve girmek istemiyordum ve girmiycektim inatçı kişiliğim kendini söz konusu dışarı olunca iyice gösteriyordu.Annemin bilmem kaçinci kez adimi tekrar etmesinden sonra eve istemeyerekte olsa girmistim.Babamin geldigini gormemle adimdan bir kez daha nefret ettim.Ayaklarim titriyordu,nefes alisverislerim hizlanmisti ama uveymisim gibi davranan babam hala yanina cagiriyordu beni.Gitmem lazimdi ayaklarima bir kez daha kufrettim ve kendimden emin bi sekilde yanina gittim.Kucuk bedenim sokakta islanmis bir kedi yavrusu gibi titriyordu.Bu dusuncelerden ayiran sey babamin bana bak diye bagirislariydi.Nefret edıyorum ondan doğduğum günde kesin yastadır diye içimden geçirdim.Her akşam bu korkuyu yaşamıycaktım İstanbul büyük şehir ve ben bu şehirde kaybolmayı göze alacak kadar gözüm dönmüştü.Yatağa aç bi şekilde girmek artık rutin haline geldi benim için.1 hafta sonra doğum günüm 14 yaşıma giricem ama eminim bundan haberleri yoktur...