5

267 36 11
                                    

Chaeyoung elinde tuttuğu telefonu çantasına atıp yavaş adımlarla merdivenleri çıktı. Yaz tatiline az kalmıştı ve son sınavlara gelmesi gerekiyordu. Öğretmenleri her ne kadar gelmemesini söyleyip onun için bir şeyler yapacaklarını söylese de Chaeyoung onları dinlememişti.

Sınıfın kapısına geldiğinde derin bir nefes aldı ve yüzüne bir gülümseme takındı. Yalandı. Şu an oldukça halsiz ve yorgundu ama arkadaşlarının bir şey anlamalarını istemedi.

Sınıfa girdiğinde onu ilk gören Lalisa oldu ve kız gülerek arkadaşına doğru koştu. Chaeyoung kollarını Lalisa için açmış, onun zayıf bedenini kolları arasına hapsetmişti. "Aman tanrım Chaeyoung, dönmüşsün!"

Sırasından kalkarak yanlarına gelen Jimin de sarılmalarına ortak olurken kaşlarını kaldırdı. "Bize neden haber vermedin?" Chaeyoung gergince gülümsedi. "Sürpriz!"

İkili ona gülerek sarılmaya devam ettiğinde Chaeyoung bir şey anlamadıklarından emin oldu. İkilinin kollarından çekilip sırasına oturdu. Lalisa ve Jimin de hemen yerlerini aldı. Şimdi üçü birden Chaeyoung'ın Japonya'da neler yaptığıyla ilgili konuşuyorlardı.

Jungkook, oturduğu sırasından Chaeyoung'ı göz hapsine almışçasına izliyordu. Taehyung koluna vurup onu dürtmeseydi izlemeye de devam edecekti. Jungkook başını sıra arkadaşına çevirdi. Taehyung gevşek gülüşünü yüzüne takınarak göz kırptı.

"Aşık olduğunu bu kadar belli etmesene dostum." Taehyung'ın gülüşü yüzünden silinmezken Jungkook homurdandı. "Kes sesini biri duyacak." Jungkook başını kollarının arasına alıp sıraya yattı. Taehyung da ses etmedi.

Hoca sınıfa girdiğinde Jungkook başını sıradan kaldırdı. Final sınavlarının ilki şimdi başlayacaktı. Stresli değildi sınava çalışmıştı -yalnızca verimli bir çalışma değildi- o yüzden yapabileceğini düşünüyordu.

Matematik Hocası sınav kağıtlarını öğrencilerin önüne koydu ve, "Sınav süresi 50 dakika, başarılar çocuklar!" dedi. Öğrenciler aynı anda sınav kağıdına gömüldüğünde Jungkook arada bir Chaeyoung'ı izledi.

Sınavın son on dakikası kaldığında Jungkook sırasında arkasına yaslandı. Sınavı çözmüştü şimdi on dakika boyunca sınavın sonlanmasını bekleyecekti.

Chaeyoung, karnına vuran ağrıyla sırasında iki büklüm oldu. Tam yeri ve zamanıymış gibi ağrısı vardı. Gözlerini kapatıp nefeslendi ve sınavın bitmesini bekledi. Birkaç soruyu daha sonra çözmek için sona bırakmıştı ama ağrısından odaklanamayacağını biliyordu. O yüzden yavaşça kalemi sıraya bıraktı ve eli karnında arkasına yaslandı.

Jungkook bir şeyler olduğunun farkındaydı ama bir şey yapamadı.

Nihayet sınav bittiğinde Chaeyoung adeta sınıftan fırlayarak çıktı. Hemen ardından da Jungkook çıkmıştı. Taehyung, Lalisa ve Jimin arkadaşlarının ardından öylece bakakalmışlardı.

Chaeyoung lavaboya doğru adımladı. Lavabodaki kabinlerden birine girip midesindekileri dışarı çıkarmaya çalıştı. O esnada sarı saçları arkasında toplanmıştı. Chaeyoung midesindekileri çıkarıp elinin tersiyle ağzını sildi ve arkasını döndü.

Sarı saçları, arkasında öne doğru eğilmiş Jungkook'un elleri arasındaydı. Chaeyoung'ın gözleri açıldı. Onun burada ne işi vardı?

"İyi misin?" Chaeyoung başını salladı ve dizlerinin üstünden kalkıp ayağa dikildi. Jungkook'un elindeki saçlar yerini boşluğa bırakmıştı. Jungkook elini karşısındaki kızın omzuna çıkardı ve onu musluklara doğru yönlendirdi.

Musluğu açıp avucuna su doldurdu ve kızın yüzünü yavaş yavaş ıslattı. Chaeyoung ise şaşkın bakışlarıyla Jungkook'u izliyordu.

Jungkook bir peçete aldı ve kızın yüzünü kuruladı. Kuruladığı peçeteyi de çöpe atmak yerine pantolonunun cebine attı. Bu hareketi Chaeyoung'ın dikkatinden kaçmamıştı.

"Niye buradasın?" aralarındaki sessizliği Chaeyoung bozdu. "Sınavda kötü görünüyordun. Öyle koşarak sınıftan çıkınca da peşinden geldim."

"Sana peşimden gel demedim!" Chaeyoung'ın sesi yükseldiğinde Jungkook'a doğru bir adım attı ve karşısındaki çocuğun yüzüne yaklaştı. "Bunu bir daha tekrarlamanı istemiyorum. Beni önemsiyormuş gibi yapma, sinirimi bozuyorsun!"

Chaeyoung geri adım atacağı sırada Jungkook kolunu kızın beline doladı ve onu kendine doğru çekti. "Seni önemsemediğimi mi düşünüyorsun?"

Jungkook'un onu belinden çekmesiyle dudakları aralandı ve gözleri büyüdü. Göğsü inip kalktıkça Jungkook'un göğsüne değiyordu. Yutkundu ve derin bir nefes alıp gözlerini karşısındakinin gözlerine çıkardı.

Yakından bakınca ne kadar güzel gözleri olduğunu düşündü Chaeyoung. İçinde bir galaksiyi taşıyordu adeta.

"Evet." Chaeyoung sesi titremediği için mutluydu. Jungkook yüzünü -sanki yüzleri çok yakın değilmiş gibi- Chaeyoung'ın yüzüne yaklaştırdı ve gözleri kızın tüm yüzünde dolaştı.

Chaeyoung, onun gördüğü en güzel kızdı.

"Seni önemsiyorum Chaeyoung, hem de tahmin ettiğinden daha fazla önemsiyorum."

-🐚

200 okunmayı geçmişiz. Hatta neredeyse 300 okunma olacağız😭 okuyup oylayan herkese çoook teşekkür ederim. bana büyük bir motivasyon oluyorsunuz. 💖🤍

no time to die, rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin