yakamoz güzeli

fark etti

(jeonun ağzından)

evinin tam karşısında oturduğum için sürekli camın arkasından perdeyi aralayıp bakıyordum perdesi acıktı giyinmiş saçlarını kuruluyordu o çok tatlıydı yağmur çiseliyordu bu halde donardı dikkatle izlemeye devam ettim

-

bir müddet sonra doğruldu ceketini aldı giyindi ardından eğilerek şemsiyesini aldı bu dışarı çıkacağını gösteriyordu hızlıca perdeyi kapatıp üstümü giyindim kameramı boynuma takıp ayakkabılarımı giyindim bağcıklarımı bağlamama zaman yoktu hızlıca ayakkabımın yanlarına sıkıştırdım ve merdivenlerden hızlıca inerek binadan çıktım aynı anda binadan çıktığımızı fark edince sırıttım şemsiyesini indirince hızlıca önüme döndüm ve yürümeye başladım...

-

Bi cafeye girdi arkasında sıraya girdim ve siparişine göz ucuyla baktım kameramın şarjı bitmemesi için yakama eğilip kapattım kafamı kaldırınca sert bir bedene çarptım ardından sıcak bir sıvı gövdemden aşağıya döküldü

"ah kahretsin kameram hayır"

"ben çok özür dilerim iyi misin"

"kameram gitti azıcık dikkat etsene"

azarlarken kafamı kaldırıp adamın yüzüne baktım hassiktir oydu o bana çarpmıştı saniyelik olsa da yüzünü incelemiştim tam gözlerime bakıyordu tekrar kafamı kameraya indirdim ve açık olan kameraya baktım fotoğrafı görmüştü

hızlıca kamerayı kapatıp cafeden çıktım koşarak caddeden karşıya geçerek eve koşmaya başladım

"hey iyi misin dursana"

seslenmesini dinlemeden hızlı nefeslerle uzaklaştım bankın birine oturup kameraya bakarak ağlamaya başladım ekran silikti göz yaşımı silerek yanan vücudumu umursamadan kameraya baktım yavaşça doğrulup eve yürümeye başladım.

eve varınca ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim,sandalyeye oturdum ve kamerayı masaya koyup ana kartı çıkardım kameranın hiç bir şeyinin yenilenmesini istemiyordum yaptıramazdım kamerayı masanın bir köşesine bırakıp ıslak gözlerimle yatağa uzandım gözlerim ağlamaktan yorulunca ağırlaşmıştı pes edip gözlerimi kapattım ve uyudum

-

gözlerimi aralayıp etrafa baktım saat gecenin üçüydü bu kadar uyumuş muydum gövdemi hareket ettirip içimden küfür savurdum yanan bölge canımı acıtıyordu yavaşça doğrulup kalktım aynanın karşısına geçip tişörtümü yukarıya kaldırdım elimle hafifçe dokundum çok acıyordu cüzdanımı alıp terliklerimi giyindim ve evden çıktım

-

hastaneye varınca danışmanın önünde durdum ve şikayetimi söyledim bana verilen kağıda bakmadan doktorun adı yazılan odaya ilerledim sıram gelince içeriye girip şikayetimi söyledim sadece merhem verip yollamıştı adımlarımı yavaşlatarak hastaneden çıktım eve doğru yürümeye başladım

-

eve varınca bana verilen merhem reçetesini buruşturup çöpe attım ve tişörtümü çıkartıp yatağa sırt üstü uzandım ve tavanı izlemeye başladım telefonu yastığımın altından çıkarıp Instagrama girdim reels bölümüne tıklayıp boş boş reels izlemeye başladım somurtarak izlerken yukarıdan gelen bildirime bakarak gözlerimi kıstım

(Kim taehyung size bir takip isteği gönderdi)

ağzım açık ekrana dört dakika bakmıştım titreyen elimle isteği kabul edip telefonu kapattım istek atmıştı bana istek atmıştı hafifçe gülümseyerek gözlerimi kapattım saat sabaha geliyordu uyuya kalmıştım

-

sabah kalkıp merhemi almaya gitmek için doğruldum acıyla çarşafı sıktım ve buruşturduğum merhem kağıdını aramaya başladım nereye koymuştum pes edip çekmeceden nemlendirici alıp yanan yere hafifçe sürdüm üfleyerek tişörtümü kapattım ve balkona ilerleyip sandalyeye oturdum aynı zamanda telefonla ilgileniyordum kulağıma gelen tanıdık sesle kafamı kaldırdım

"hey dün üstüne döktüğüm kişi sen değil miydin?"

kendi balkonunda bana sesleniyordu hızlıca kalkarak içeriye girdim ve balkon kapısını kitledim görmüştü beni kahretsin koltuğa oturdum düşünceleri silerek film izlemeye başladım

-

kapı sert bir şekilde çalınca yerimden sıçradım ve kalkıp yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim delikten bakınca bomboş koridoru gördüm kaşlarımı çatarak kapının kulpunu indirip kapıyı yavaşça araladım

"Hassiktir"

Ne olmuştu!!!

Jeon ne görüp küfür etmişti neyse meraklı bırakıp gidicem tabi ki nihaha
taehyung mu gelmişti kapıya?

⭐️