Bu hikaye Omori oyununun iyi sonuna göre hazırlanmıştır ve tamamen kendi au'mdur. Shiplere hikayeyi yazarken karar vericem. Umarım seversiniz, iyi okumalar^^
Kel, parka vardıklarında Sunny'i arkasına aldı. Diğerleri bir bankta oturuyordu. Görünüşe bakılırsa Sunny gittiğinden beri biraz mutsuzlarmış. Sizce Sunny'i görünce nasıl bir tepki verirler?
- Hey! Selam millet.
- Merhaba Kel, yine mutlusun bakıyorum (Hero)
- Heheheheheh
- Bir dakika... Arkanda ne saklıyorsun sen öyle? (Aubrey)
- Ohh size söylemedim değil mii..
Kel, Sunny'i arkasından çıkartıp "Sizlere bunu göstereyim." dedi. Sunny her zamanki gibi normal bir şekilde sadece duruyor. Ve bir anda Sunny kendini sarılırken buluyor.
- Gittiğini sanmıştık!
Aubrey'in endişelendiğini görmek gerçekten garip. Ama yinede onu sorgulayamazsın değil mi? Bu arada Basil ortalıkta yoktu.
Kel, Sunny'in neden gitmediğini anlattı. O sırada Sunny, Basil'i sordu.
- En son biraz içecek almaya gitmişti. (Hero)
- Aslında uzun zamandır gelmedi... (Tekrar Hero)
- Ben bir bakayım (Kel/oğlan)
Her kes birlikte gitmeye karar verdi sonunda. İçeceği marketten almıştır herhalde diye düşündüler. Tam markete doğru giderken yolda Basil'i gördüler. Ama anlaşılan Aubrey'in eski çetesi ona sataşıyordu.
Sunny arka cebinde tuttuğu bıçakla onu koruyabilirdi ama bu kötü şeylere yol açabilirdi. İşi Aubrey'e bıraktılar.
- Hey! Sizin burada ne işiniz var!? Hemen onu rahat bırakın!
- Artık senin sözünü dinleyecek değiliz budala.
- Budala? SEN ŞİMDİ BİTTİN!
- Tamam Aubrey sakin ol, istersen ben hallederim. (Hero)
Hero polisi arayabileceğini ve polisin buna karışmaya yetkisi olduğu hakkında bir şeyler söyledi. Bu sefer çete sıkıntıdan gitmeyi tercih ettiler.
- Hey Basil iyi misin? (Kel)
- Evet teşekkür ederim... Dur Sunny?! (Basil)
Kel şimdide Basil'e anlatmaya başlamıştı. Sunny nasıl bir ortama düştüğünü sorguluyordu kendi kendine. Aslında kötü bir ortam değildi. Sadece biraz garipti o kadar.
İçecekleri alıp bir banka oturdular. Banka biraz zor sığıyorlardı ama yinede büyük bir bank olduğu için idare ederdi. Hâlâ kimse hastanede olanlardan bahsetmiyordu. Sunny kendini biraz dışlanmış hissettirmeye başlamıştı bile. O sırada Hero, Sunny'e gözünü sordu.
- Sunny? Gözün nasıl? Acıyor mu? (Hero)
- Pek değil, sorduğun için sağol.
Basil üzgün görünüyordu. Sunny kulağına gelip hiç bir şeyin onun suçu olmadığını söyledi. Çok etkili sözcükler olmasa da Basil'i ayıltmaya yetiyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tekrardan kısa olduğu için özür dilerim- Uykum geldi de:> İyi geceler:D
