"Hadi kalk kızım okula geç kalacaksın"
"5 dakka daha"dememe kalmadan sırt bölgemde bir sızı hissettim annemin herzamanki gibi yorganı çekmesiyle kendimi yerde buldum. Yine..
Sırtımdaki ağrıyla kalkıp hemen üstümü giyinmeye koyuldum.dolabinim kapağını açıp siyah yükselbel bir pantolaon ve üstüne askılı blüzümü giydim.saçlarımı da fön çekip açik bıraktım.son olarak makyaj kalmıştı suratıma hafif bi fondoten sürdüm ve belirgin göz kalemi çektim gözlerime. aynadan kendime baktığımda müthiş görünüyordum..Aşagiya indiğimde kahvaltımı ettikten sonra çantamı alıp okula doğru yürümeye başladım.henüz 11.sınıfım. Yaşadıklarım beni ağır yönde etkiliyordu..
Ben daha çok küçükken babam tarafından reddedilmiş bir çocuk olarak büyüdüm. Bu yaşıma kadar annemle birlikte yaşamıştık annem avukat ve bir bürosu var. Aslında annemle babam çok iyi bir çiftlerdi birbirlerine sırılsıklam aşık olup sonra evlenmişlerdi ve bende ilk ve tek çocuklarıydım. Daha 4 yaşındayken babamın annemle kavga edişini hatirliyor olmasamda annem bunları benimde bilebilmem için herşeyi büyüyünce anlatmıştı
Babam büyük bir devlet lisesinde tarih öğretmenliği yapıyormuş. Öğretmenlik yaptığı bu okulda çok samimi olduğu Semra hoca (fizik öğretmeni) ile birgün yemeğe çıkmışlar yemekte Semra hoca babama eşini bırakmasını söylemiş babam itiraz edince tabi ona onu sevdiğini söylemiş babam hala bu şokun içindeyken annem çıkagelmiş oturdukları masaya yaklaşarak. Ve olanları gözleriyle görünce babama okkalı bir tokat atıp ordan hemen uzaklaşmış aradan bir kaç hafta geçtikten sonra annem boşanma işlemlerini başlatmış avukat olduğu için bu pekte zor olmamış zaten. Babam razı gelmesede boşanmışlar ama arada benim olduğu farkedince mahkeme beni babama bırakmış annemin işlerinin yoğun olma sebebi yüzünden fakat babam annemle bir kez daha kavga edince annem beni kendi yanına almak istemiş babamda zaten bakmıyacağini söyleyip beni anneme vermiş o günden bu yana annemle kaldık ve onunla kalmaktan ayrı bir keyif duyuyorum..
Okula yaklaştığımı anlayarak bu düşüncelerimden sıyrıldım.sonra yavaş adımlarla sınıfıma doğru ilerlemeye başladım. İceri girdiğimde Beyza'nın bana seslenmesiyle kafamı o yöne çevirdim;
"Gizem buraya gelmelisin çabuk!"
Dediğini dikkate alarak hızlı adımlarla onların yanına ilerledimYanlarına geldiğimde Beyza bana elindeki kağıdı gösterdi. Bu kağıtta benim resmim vardı. Kara kalemle çizilmiş bir resmim ama bunun Beyza'nın yapması olanaksızdı. Hemen diğer arkadaşlarıma göz gezdirdim. Sibel kübra ve Sena 'bizde bişey bilmiyoruz' gibi bakıyolardı. Sonra başımı Arda,Ufuk ve Ali ye yönelttiğimde onların bakışlarında da kızlardaki gibi bilinmeyen bir ifade vardı.
Şaşırmıştım ama neyse ya banane gerçek er yada geç ortaya çıkar.
Aniden zilin çaldığını duyunca dersin başladığını anladim ve sırama geçtim. Bu sınıfta sadece Sibel, Kübra, Sena, Beyza, Arda,Ufuk ve Ali haricinde kimseyle pek muhattabım yoktu. Arda, Ali, Beyza ve Kübra benim çocukluk arkadaşlarımdı diğerleriylede lisenin başında yani dokuzuncu sınıfta tanışmıştık ve hepside benim için değerliydi.
Ders yine berbat bir biyoloji dersiydi dersi hiç dinlemeyeceğimi anlayarak başımı sıranın üstüne koyup gözlerimi kapattım ama aradan saniye bile geçmeden:
"Gizem kızım kitaptaki etkinliği bize anlatır mısın?? Biliyosun bu konuda çok iyisin."
Ya bu hoca zaten bana takmış kafayı. Geçen hafta yine biyoloji dersinde bi soru için kaldirdı bende kalkıp soruyu en ince ayrıntısına kadar anlattım sonra 'otur' dedi meğerse sözlü yapıyomuş ve benim dediklerimi kitaptan takip ediyomuş bende tabi sallayınca hoca bastı sıfırı oturdum bende
Hayır yani sözlü olduğunu söylede ona göre sallayayım dime ya.??Hoca cevap vermiyceğimi anlayarak sesini yükseltti:
"Gizem sana sus demedim kitaptaki etkinliği anlat dedim çabuk yoksa sonraki-"
Kapının çalmasıyla etkinliği anlatmadığim için binlerce kez şükrettim...Ve içeri uzun boylu bir çocuk girdi. Saçları hafif dağınıktı ve kaşında ufak bir pircing vardı üzerinde siyah bir thişort ve altında da lacivert kot bir pantolon vardı çantasını da tek kol takmıştı ve tek kelimeyle harikaydı onu daha yakından tanımak isterdim doğrusu.
""Merhaba hocam ben yeni öğrenciyim ve müdür beni bu sınıfa gönderdi""
"Peki canım önce bize kendini tanıt daha sonra boş yer bulup otur"
Oha ya canım dedi resmen yavşadı allahsız..
""Ben Poyraz Güven şimdilik bu kadar tanımanız yeterli""
Çocuk bad boy sanki ya bide hava atıyo.. Gözünü hemen sınıfa gezdirdi sanırım boş yer arıyordu.fakat tek boş yer benim yanımdı ama yanımda Sena oturuyordu nereye gitti bu mal ya bende sınıfa bakınca Sena'nın Ufuk'un yaninda oturduğunu gördüm. Malum sevgililer tabi yan yana oturucaklar. Sena'ya ölümcül bakışlarımi atarak önüme döndüm ve şu yeni çocuğun yanıma geldiğini farkettim. Yanıma geldiğinde direk olarak oturdu izin bile almadı salak.
"Noluyo ya başka oturacak yer mi yok?? "
"Görünüşe bakılirsa evet yok."
O anda gözlerime baktı bende ona sinirle baktım ve gözlerini koyu kahve olduğunu farkettim masum bakıyordu ama yine de bu çocukta bir kötülük vardı emindim.
"Ve birden tanışalım mı??". Diye sordu işte o an herşey başlamıştı işte.....