"Ya gerizekağlı hadi kalk zil çaldı çıkıyoruz"
"Noluyo ya"
"Kızım zil çoktan çaldı on dakkadır seni çağırıyoruz amma ağır uykun varmış be kış uykusuna uyuyan ayı gibisin mübarek" Dedi Arda. Bende hemen kalktım sıramdan birlikte okuldan çıktık sonra Sibel:
"Gizem unutma bak yarın erkenden müzik provamız var çalışma yapıcaz tamam mı?"
"Tamam Beyza unutmam merak etme şu Poyraz'a haber verdinizmi siz?"
"Hoca ona söylemiş kanka biliyo yarın çalışma olacagını"
"Tamam hadi görüsürüz kızlar"
"Görüşürüz bebek" dedi Sibel.
"Iııyyk bana bidaha bebek deme one lan?" dedim Sibel'e gülerek oda hemen gülerek cevap verdi zaten.
"Üf tamam be bide naz yapıyo hadi yol al tamam"
Yolda kulaklığı takıp 'Duman-senden daha güzel' şarkısını dinleyerek geliyordum
Kimseyi tanımadım ben
Senden daha güzel
Kimseyi görmedim ben
Senden daha özelŞarkının burasını sanırım biraz fazla sesli söylemiş olabilirim. Şarkının nakaratına geldiğimde tam sesimi yükseltcektim ki birinin kolumu dürtmesiyle kafamı o yöne çevirdim ve karşımda Poyraz Güven ben hala ona bakarken 'ne var' dermişçesine bir bakış attım oda hemen eliyle kendi kulağinı gösterip benim kendi kulaklığımı cıkarmamı söyledi herhelde bende kulaklığımı çıkarıp bu sefer ağzımla,
"Ne var noldu?" diye sordum
" hiç görünce selam verim dedim illa bişey olmasımı gerekiyo?" dedi ve hafif tebesüm etti bende,:
"İyi selam verdin gördün şimdi gidebilirsin" dedim ona soğuk davranarak.
"Evin buraya yakın mı "
"Seni ilgilendirir mi?"
"Hayır sadece öğrenmek istedim"
"2 sokak arkada evim"
"Sabah biraz tatsız olay yaşandı aramızda telafi etmek için bir kahve içmeye ne dersin?"
"İşim var eve gitmem gerek"
"Bak sadece 20 dakika"
"Tamam peki gidelim."
"Bildiğim güzel bir kafe var hemen ilerde" dedi gülümseyerek bu çocuğun gülumsemesinin altından bi bit yeniği çıkcak ama ne zaman dur bakalım.hemen ileride bir kafe görünce oraya doğru yol aldık içeri girdiğimizde köşedeki bir masaya oturduk sonra siyah mini etekli ve beyaz dar gömlekli kıvırcık saçlı bir kız bize doğru geldi elinde sipariş alacağı bir kağıt vardı yanımıza gelerek.:
"Buyrun ne istersiniz?" diye sordu. Poyraz sütlü kahve istedi bende sıcak çikolata..
Siparişlerimiz geldiğinde ben sıcak çikolatamı içmeye başladım ama hiç konuşmuyoduk ben tam ağzımı açıp konuşmaya başlayacaktım ki Poyraz konuşmaya başladı:
"Hala adını öğrenemedim küçük kız"
"Bana küçük kız demeyi kesermisin lütfen"
"Peki tamam adını söylersen sana isminle hitap edebilirim""Gizem"
"Hm"
Sabah Beyzayla konuştuğumuz konu aklıma gelince direk lafa atıldım:"Hangi okuldan geldin ve neden bizim okuldasın Poyraz"
"Aslında daha önceleri kolejde okuyodum ama birkaç hoca dır dır edince sinirlerime hakim olamayıp hocaya vurdum ve okuldan atıldım buralardaki hiç bir okul almayınca sizin okula gelmek zorunda kaldım aslında hiç okula gelmek istemiyorum ama o lanet olası babam yüzünden gelmek zorundayım"
"Babana kızgın olduğuna göre bir sorununuz var herhalde babanla?"
"Evet hemde çok büyük bir sorunumuz var" dedi iç çekip bende yüzümü avucumun içine alıp dirseklerimide masaya koyup onu dinlemeye koyuldum.
"Babam annemle çok önceden boşandılar.olay aslında annem yüzündan olmuş annemin adı Semra. Annem bir devlet lisesinde biyoloji öğretmenliği yapıyomuş o zamanlar çok çok samimi olduğu bir arkadaşı varmış Tayfun hoca. Birgün annem ona yemeğe çıkalımmı diye sormuş Tayfun hocada evet demiş sonra yemeğe çıktıklarında annem Tayfun hocaya onu çok sevdiğini ve eşinden ayrılacağını soöylemiş işte tam o sırada Tayfun hocanin eşi Hülya hanım olanları duyunca masaya gelip Tayfun hocaya tokat atmış ve ordan sonra Tayfun hocayla eşi ayrılmışlar tabi babam bunları öğrenince oda annemden ayrılmış". Derin bir iç çekip anlatmaya devam etti bende onu hayretle dinliyordum annemle babamin boşanma sebebi tamda karşımda oturan çocuğun yani Poyraz'ın annesimiydi??
"Ve bende tabi ortada kaldım onlar boşanınca annem beni bırakıp gitti babamda beni uyduruk bir yetimhaneye bıraktı orda hep dayak yiyiyordum küçüktüm ve hiç gücüm yoktu beni aciz gören görevliler her fırsatta dövüyordu beni. Orda tam 11 sene kaldım. Ve 18 yaşımı doldurunca beni bıraktılar zaten 5 yaşında gitmiştim oraya. " bunları duyduktan sonra gözlerimdeki yaşlar benden habersiz akmaya başladı ne yapıcağımı bilemeden dirseğimi masadan kaldırdım ve kendimi toparladım benim bu halimi gören Poyraz şaşırmışcasina gözlerime bakıyordu.
"Noldu Gizem yanlış bir şey mi söyledim moralin bozuldu??"
Olanları ona söyleyecekmiydim hiç bir fikrim yoktu. Ama söylemeliydim de. Yada yok ya söylemiyicem desemde söyliycem nasıl olurda bu kadar tesadüf olabilirki yıllar sonra tekrar bu acıyı hatırlamak iyi olmasa gerek sanırım. Benden hala cevap bekleyen Poyraz'a baktığımda derin bir nefes alıp anlatmaya başladım:
"Poyraz senin anlattığın olayın aynısı benim babam içinde geçerli. Çünkü annemle babamda aynı bu konu gibi bir sebebten dolayı boşandılar. Ben daha 4 yaşındayken hemde ve sanırım annemle babamın boşanmasında ki en önemli faktör senin annen""
Bunları dememle birlikte Poyraz'ın gözleri şaşırmışçasına kocaman açıldı. Bişey demeye kalmadan arkadan bir adam sesi yükseldi ve bana ismimle hitap etti
"Gizem" arkamı döndüğümde O'nu görmemle tıpkı benimde Poyraz gibi gözlerim açıldı yıllar sonra hayatıma bu adam girezmez dime
