Evet öncelikle bu bölümü yazan canım arkadaşım @binniedarkeu ya çok teşekkür ederim ❤❤ (bundan sonra tüm düz yazıları kime yazdıracağımı buldum muhahaha)
Yorum yapıp takip edersiniz çok mutlu olurum çünkü yazmak için az da olsa desteğe ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim gacılarrr
.
Yazardan devam
Parti günü saat 10.24
Aslında bu parti olayını sabırsız bir şekilde bekleyen sadece Taehyung değildi. Taehyung'un aksine Jungkook daha heyecanlıydı ki Taehyung'un evine belirledikleri saatten daha erken gelmişti.
Terleyen avuç içlerini pantolonu ile silip açılan kapıdan çıkan kişiye odaklandı. Siyah kot pantolonunun üzerine kendisinin aldığı ceketi giymesi onu gülümsetirken gözleri yeni boyattığı sarı saçlarında durdu. Büyüleyici bir melek gibi görünüyordu ve Jungkook ona bir kez daha aşık olmuştu. Bu son olmayacaktı çünkü Taehyung her karşısına sarı saçlarıyla çıktığında aşkı içinde alevlenecekti.
"Yakışmış." dedi saçlarına ve cekete ithafen. Taehyung elini saçına atıp gülümserken teşekkür etti.
Derin bir iç çekti Jungkook, bu güzellik gerçek üstü dedi kendi kendine.
"Woah!" Taehyung'un sesi onu kendine getirirken gülümsemesi hala yerindeydi.
Taehyung'un gözü ise Jungkook'un oldukça pahallı duran arabasındaydı.
"Bu senin mi?" Jungkook sakince başını salladı -hala kendine gelmemişti-
"Yuh, paran olduğunu söylediğinde gerçekten ciddi mişsin demek." deyip yüzü düşmüş bir şekilde arabayı inceliyor ve aksesuarlarına dokunup hayran olmuş gibi ses çıkartıyordu. Jungkook ufak bir kahkaha atıp ön kapıyı açtı.
"Hadi geç kalmayalım.".....
Parti evi Jungkook'un hayal ettiğinden oldukça büyüktü. Taehyung heyecanla içeri girince o da peşinden gitti. Boş bir yer bulup oturduktan sonra gelen içkilerin içmeye başladılar. Jungkook içkisiyle Taehyung'un yanındaki kişiyle gülüşmesini izliyordu.
Güzeldi Taehyung, markette gördüğü ilk günden beri güzeldi ve her geçen gün güzelliği artıyordu. Çok asabi, inatçı ve çokça konuşkan olmasına rağmen Jungkook'un sevdiği kişiydi ya da aşık olduğu kişi. Aşkın tanımı Taehyung'un ta kendisiydi onun için.
"Jungkook?" Az ilerisinden gelen sese merakla döndü ve karşısında arkadaşlarını görmesiyle gözleri şaşkınlıkla açıldı.
"Siz nereden çıktınız?" Jimin ve Hoseok gülerek yanına oturdu.
"Demek Taehyung'un da arkadaşı Mingiymiş." dedi Jin de ve oturup bir içki kaptı.Olanları uzaktan izleyen San bunu bir fırsat olarak bilip Taehyung'un yanına geldi ve bir bahane bulup oradan uzaklaştırdı.
"Azıcık daha gelmeseydin ölürdüm." Taehyung bebek gibi şikayet ederken San göz devirdi.
"Kurtardım sonuçta." dedi kendini beğenmiş edasıyla. Taehyung gülümseyip öpücük attı ve San da o öpücüğü tutmuş gibi yapıp dudaklarına koydu.
"Iyy ırz düşmanı, pislik." San şeytani bir gülüş atarken Taehyung'un gözü arkadaki sarı saçlı ve yabancı olduğu belli olan kıza takıldı ve etkileyici gülüşünü yüzüne koyup San'ın omzuna vurup kızın yanına adımladı....
"Ee? Taehyung ile buraya geldiniz ve Taehyung seni burada bırakıp gitti mi?" Namjoon'un sorusu Jungkook'u bir kez daha huzursuz hissetirirken Jhope araya girdi.
"Bro, gidip onunla vakit geçirmelisin." Jungkook göz devirdi. "Göz devirme. Seni buraya çağırmış ise seninle vakit geçirmek içindir. Öyle değil mi?" Jin sorduğu soruyla herkese göz gezdirdi.
"Jin haklı Kook, onu bul ve konuş." Yoongi sonunda içkisini bırakmış ve bir şey önermişti. Jimin Yoongi'ye destek veriyormuş gibi kafasını sallarken Jungkook bunun iyi bir fikir olduğunu bir anlığına düşündü. Yerinden kalktı ve diğerlerinin tezahüratları eşliğinde yüzüne bir gülümseme koyup Taehyung'u aramaya başladı....
Rastgele dans eden insanlar ve aşırı derecede midesini bulandıran içki kokusu yüzünden ilk önce tuvalet bulmaya karar veren Jungkook insanların arasından geçip muhtemelen üst katta olduğunu düşündüğü tuvalete ulaşmak için adımlarını hızlandırdı. Aksi halde olduğu yere kusmak istemiyordu.
Hızlı adımları ile rastgele kapıları açıyordu ki durdu. Mide bulantısı arttı, gözleri doldu. Kapıyı kapattı, biraz daha dursaydı eğer odada bir kız ile öpüşen Taehyung'un görüntüsü üzerlerine kusmasına neden olabilirdi. Sonunda lanet tuvaleti bulmuş ve midesinde ne varsa hepsini dışarı çıkarmıştı.
Mide bulantısı geçmişti ama gözyaşları dinmiyordu. Güçlü yapısının ardındaki Taehyung'u seven Jungkook incinmiş, kırılmıştı. Gördüğü görüntü gözünün önünden gitmiyorken aceleyle o evden çıkmak istedi ki çıkarken San'a çarptığının farkında bile değildi.
San şaşkınlıkla yukarı çıkarken Jungkook'un neden bu halde olduğunu merak ediyordu. Açtığı kapı nedenin cevabını verirken San resmen bütünleşmiş ikiliyi ayırdı. Kızı sinirle odadan çıkarırken sinirle Taehyung'a döndü.
"Hey! Taehyung, ne yapıyorsun tanrı aşkına?" Taehyung San'ı ittirdi.
"Asıl sen ne yapıyorsun? Neden bozdun anımızı?"San sinirle yüzünü sıvazladı.
"Anımız?? Mal mısın piç." Taehyung şaşkındı, San'ın ne yaptığını bilmiyor hareketlerine bir anlam yüklemeye çalışıyordu.
"Siktir." San koşarak odadan çıktı ve aşağıda ilk gördüğü kişi olan Jin'in yanına gitti.
"Merhaba Jin, her neyse Jungkook'a bakmalısınız. Size ihtiyacı olabilir." Jin anlamsızca karşısındaki çocuğa bakarken San sinirle soludu.
"Aptal gibi bakmayı kes ve diğerleriyle Jungkook'u ara, en son dışarı çıkmıştı." ve yanından geçip henüz azarlamasını bitirmediği Taehyung'un yanına adımladı......
Bizim max düz yazı uzunluğu
Tiplere bakın alevv
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amor / Taekook
FanfictionTaehyung, Jungkook'un çalıştığı boks salonunda annesinin zoruyla işe başlar. {Texting} ×Uketae ×Samejk