"will you call?" ☎️

257 28 40
                                    







"Augustine, uyudun mu?"

"..."








"Dostum yatağında bir kız yatıyor! sen beni delirtmek mi istiyorsun!?" Pierre'i göğsünden sertçe iterek kapının önünden dışarı doğru itip kapıyı kıyı koydu ve koridorda fısıldayarak arkadaşına neler olduğunu kısaca açıklamaya başladı.

"Sessiz olsana hayvan! Her şeyi açıklayacağım ama lütfen en yakın arkadaşım olarak beni yargılama..." Pierre iç çekip yorgun ama güven verici bir bakış attı ona.

"Sabah ilk iş o kızdan kurtulup odama geliyorsun ve neler olduğunu DETAYLICA anlatıyorsun..." İşaret parmağıyla yatakta yatan kızı gösterirken aralık kapıdan kafasını içeriye uzatıp sırtı dönük uyuyan kızı inceledi. "Tanrım! Charles! O kız çıplak mı yoksa ben mi yanlış görüyorum seni şerefsiz..." Genç adam Fransızca ne kadar küfür varsa saydırırken Charles eliyle onun ağzını kapatarak daha fazla ses çıkarmasını engelleyip yandaki odasına doğru itti.

"Saçmalama gerizekalı! Film izlerken uyuyakaldı ben de uyandıramadım..." O sırada koridordan geçen yaşlı bir adamın ters bakışlarına da maruz kaldıktan sonra Pierre nihayet kendi odasına girip kapıyı kapatmıştı.

Charles ise bir süre karanlık koridorda volta atıp yaptığı şeyin ne denli yanlış olduğunu düşündü ama Betty ile olan eski anılarından oluşan bu düşünme seansı pek de uzun olmadı. Birkaç dakikanın ardından paslanmış kapıdan sessizce içeri girip tekrar yatakta melek gibi uyuyan kumral kızın yanına vücudunu bıraktı.



🧃🥞🥐



"Günaydıııınn!" Charles, yıllardır ilk defa yabancı bir kadının sesini duyarak uyandığı için kendini garip hissetti daha şimdiden gece Pierre ile yaptığı konuşmanın da etkisiyle Augustine'in sadece bir hatadan ibaret olduğunu düşünmeye başlamıştı bile. Sonuçta kendini bildi bileli Betty ile arkadaşlığının mükemmel bir şeye dönüşmesiyle oluşan bir ilişkisi vardı sırf ona sinirlendi diye her şeyi böylece kenara atıp otel odasında yeni biriyle yatamazdı.

Aklındaki zihnini yakan düşüncelerden kurtulup gamzelerini göstererek "Günaydın!" dedi genç kıza. Yavaşça yataktan kalkıp burnuna gelen omletin kokusunu takip etti.

Karşısında oturup kahvaltı yaparken ona eşlik eden kumral kız her güldüğünde, konuştuğunda veya sadece okyanus mavisi gözlerini onun yeşilleriyle birleştirdiğinde gerçek dünyadan birkaç adım daha uzaklaştığını hissediyordu Charles.

Sohbet sohbeti açtı dakikalar saatleri kovaladı ağustosun sarhoş edici havasında Charles yine verdiği sözleri unutup Augustine'in peşine takılmış sahilde onunla yan yana yürürken buldu kendini.

"Güneş kremi!" Charles tam denize doğru koşarken arkasından gelen sesle adımlarını geri yavaş yavaş sıcak kumların üstüne attı.

Charles, Augustine'in ona uzattığı kremi hızlıca çıplak vücuduna sürerken genç kız dalgınca onu izliyordu. Karşısındaki adamla çok yanlış bir zamanda tanıştığını düşünüyordu. Her şeye rağmen onun hayatındaki "öteki kadın"dı ve bunu değiştirmek onun elinde bile değildi. Tanrım, bu haksızlık!

"Sırtıma, ulaşamıyorum... Yardım eder misin?" Genç adamın ona seslendiğini duyduğunda irkilerek düşüncelerinden sıyrıldı.

"Tabii." Eline aldığı güneş kremini yavaşça Charles'ın sırtına sürmeye başladı o an yeşil gözlü adamın kendisine ait olmasını o kadar çok istiyordu ki aklından geçen şeyi hiç düşünmeden ona iletti,

"Keşke, sırtına adımı yazabildeydim..." Genç adam duyduğu şeyi anlamlandırmak için birkaç saniye sırtı dönük olarak bekledi.

En son Augustine'in, sahilde birbirlerinin sırtına kendi isimlerini yazan çiftlerden bahsettiğini anladı. Ama... O çiftler için her şey bu kadar karmaşık değildi ki... En azından onların birbirlerine sahip olmak için aralarında bir engel yoktu.

Charles yavaşça arkasını dönüp buruk bir bakış attı Augustine'e. Genç kız o an içindeki o beklediği fırtınanın koptuğunu hissetti çünkü karşısındaki adam ona 'ben hiçbir zaman senin olmadım ki...' der gibi bakıyordu.

Augustine sadece o bakıştan her şeyi anlamasına rağmen Charles'a o soruyu sormaktan kendini almadı.

"Ağustos bittiğinde de de beni arayacak mısın?"



•••
☎️💌⏰
•••




Pierre sabahın köründen beri Charles'ın yanına gelmesini bekliyordu fakat nafile... Neredeyse akşam olmuştu ve Charles hem odasında yoktu hem de telefonlarını açmıyordu.

Bu sırada tabii ki Betty de Charles'a ulaşamadığı için Pierre'i de arayıp duruyordu. Genç adam dün gece Betty'nin aramasını yanıtladığında Charles'ın nerede olduğuna dair birkaç tane yalan uydurmuştu fakat şimdi ise söyleyecek hiçbir şeyi yoktu bu yüzden Betty'nin aramasını reddedip Inez'i aramaya karar verdi.

Bildiği tüm olayları Inez'e anlatacaktı Inez de Betty'ye, olan her şeyi bir nebze de olsa yumuşatarak anlatıp bu gerçek ile yüzleşmesine yardım edecekti.

Genç adam şu kısacık tatilinde bile Charles'ın dramaları ile uğraşıyor olduğu için kendi kendine sinirlenerek Inez'i aradı.

Dördüncü çalıştan sonra genç kızın endişe dolu sesini duyan Pierre derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Betty yanında mı?"

"Hayır, kendi evimdeyim şu an. Neden sordun ki?"

"Charles, çok kötü bir şey yapmış olabilir..."

•••






Çooook geç kalan o bölüm sonunda geldi nasıl buldunuz bebeklerim🤧

Ve yorum yapmasanız bile bölümlere oy atarsanız çok sevinirim ayrıca yazım yanlışı veya anlam bozukluğu falan varsa da haber verin lütfen 🤝🏻

Hepinizi öptüm muahhh 💋🫶🏻

🍃🌦️🎬

august//leclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin