Issız sokaklar, uyuşturucu kullanmaktan hissizleşmiş bedenler, vücudu delik deşik olmuş insanlar, milyar dolarlık servetler, zaaflar, bir ağır ceza avukatı, uluslararası ajan şirketi, geçmişi karanlığa bürünmüş bir kız ve en zirvedeki patron.
bu kur...
Bölüm Şarkısı; Nicki Minaj, Mike WILL Made It - Black Barbies
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tarih 18 Mart, günlerden cumartesi, hava yarı sıcak yarı soğuk, insanlar işlerine yetişmeye çalışıyor, çocuklar okullarına gidiyor, marketler ve mağazalar yeni açılıyor, sokak hayvanları çöpleri karıştırarak yemek bulmaya uğraş veriyor,yetmişli yaşlarında olan bir kadın ise gözlerinden yanaklarına akan yaşlarıyla birlikte az önce bulmuş olduğu parçalara ayrılmış cesede bakıyor.
Bir gece önce.
"Adonis, mekanın açılmasına yarım saat kalmış. Şu görevlileri son kez uyarsak mı? Bir sıkıntı çıkmasın sonra." Catherine, işaret parmağıyla Adonis'e duvardaki asılı saati gösterirken, genç adam başını usulca salladı ve ayağa kalktı, Catherine de peşinden. "Vegas bu gecenin sorunsuz ve iyi bir şekilde geçmesini istediğini dikkatlice vurguladı. Ya birileriyle yeni bir sevkiyat için anlaşma yapacak ya da birinin ölüm günü."
Adonis, -'çeneni kapat'- dercesine gözlerini yanında duran kıza çevirdiğinde, Catherine sırıtarak beyaz led ışıklarla süslenmiş merdivenlerden aşağı inmeye koyuldu. "Neden bu gece bu kadar önemli bir bilgin var mı Adonis? Sen bilirsin böyle şeyleri. Gerçekten meraktan çatlayacağım."
Genç adam, sabır dilercesine derin bir nefes aldı ve tişörtünün bozulmuş yakasını düzeltmek için kenarda durdu. "Ne bileyim ben Catherine. Gören de ruh hastası bir uyuşturucu satıcısı değil de gossip girl filminin hayranı olan üniversiteli kokoş kızlardan birisin sanar." Catherine, sahte bir üzüntüyle başını öne eğdi ve Adonis'in omzuna sertçe vurdu. "Ruh hastası falan ayıp oluyor ama şimdi, Adonis. Ne kötülüğümü gördün sana karşı?"
Adonis, kızın sorusuna cevap vermeyerek yakasını düzeltmeye çalışırken, Catherine kendisine birkaç adım atarak burnunun ucuna kadar yaklaştı ve kollarını genç adamın boynuna doladı. Şeytanın kızı olsaydı eğer, o Catherine olurdu. Buna tüm kalbiyle inanıyordu. "Ne olduğunu anlatacak mısın artık, Yoongi? En azından bir ipucu ver, anlarım ben neyin ne olduğunu."
Yoongi düşündü, hatta düşünmemesi gerektiği kadar düşündü, Jennie'ye bu gece eski sevgilisinin öldürüldükten sonra bedenini birkaç parçaya ayırıp şehrin merkezine bırakacaklarını söylese, ne tepki verirdi? Çok ağlar mıydı, ya da umursamadan hayatına devam mı ederdi?
