7

485 39 25
                                        

" Peki söyle bakalım yetmiş sene sonra uyanınca aklına ilk hangi soru geldi? Ya da çok çişin var mıydı?"

Bir saattir nöbet tutan Steve Rogers'ı darlamama rağmen yine de sakin sakin kitabını okuyordu.

" Bir randevum vardı." dedi.

İlk kez cevap verdiği için heyecanla ona baktım. " Hadi yüzbaşı dökül bakalım gerçek aşkını. Geçmişinde kötü hiçbir şey yapmamışsın seninle başka türlü eğlenemem."

" Adı Peggy'di. " dedi. Yalan söylemiyordu. Zaten geldiğimden beri yalan söylediğini hiç görmemiştim.  " Mükemmel bir ajandı. Yetmiş yıl geç kaldım ama."

Dudağımı büzdüm. '" Senin adına gerçekten üzüldüm yüzbaşı. Neyse söylesene Romanoff'tan hoşlanıyor musun?"

Kaşlarını çatarak bana baktı. " O benim iş ortağım." dedi.

Cık cıklayıp başımı iki yana salladım. " Ne büyük utanç. O kadar güzel ki. "

Omuzlarını silkip kitabına geri döndü. Bende can sıkıntısı ile Loki'ye döndüm.

" Asgard kumaşı gerçekten çok kaliteliymiş." dedim. Kostüm ne beni sıcaktan boğuyordu ne de soğuktan üşütüyordu.

" Sana demiştim, çok kalitelidir. Bir gün birlikte gidersek elbiselerinden de almalısın."

" Lucy senin neyin Loki?" diye sordu Steve. Sorgusu işe yaramadığı halde farklı yollardan denemeye devam ediyordu.

" O benim kızım." dedi Loki sordukları her seferde ki gibi.

Gururla gülümsedim. Hiç bilmediğim anne babamdansa Loki'nin ailem olmasını kesinlikle tercih ederdim.

Loki ile görünüş olarak benzerliğimiz şüpheye mahal bırakmıyordu. Aynı boyda siyah saçlar, yeşil gözler ve soluk bir ten rengi. Babam olduğuna inanmamaları için hiçbir neden yoktu.

" Loki'nin demir mağaralarında bir cadıyla görüştüğünü söylüyorlardı. " demişti Thor. " O cadı ve Loki'nin kızı olabilir."

Thor aptalın tekiydi. Kalbinin kudretli olma ve iyilik yapma ile dolu olduğunu görüyordum. Fakat Loki'nin gösterdiği anılar bir saniye olsun gözümün önünden gitmiyordu. Her şeyin sorumlusu oyken bir anda böyle birine çevirmeye ne neden olmuştu acaba?

Steve hala doğru olduğundan emin değildi. Nasılsa bu adam yalan dedektörü gibiydi.

" Hadi ama bu güzelliğe bak. " dedi Loki beni gösterek. " Sence benden başka birinden olabilir mi?"

Steve içini çekti ve gözlerini devirdi. Kitabına geri dönerken içimi çektim. Mahkum olma işi kesinlikle çok sıkıcıydı. Özellikle de Pietro ile eğlendiğimi fark edip ona nöbette sırayı vermeyi bıraktıklarından beridir.

Gözlerimi kapatıp biraz olsun dinlenlemeye çalıştım. Wanda'nın içeri girdiğini yumuşak adımlarından bildim. " Lucy benimle gel." dedi. Hücremi açarken kaşlarımı çattım. Neler olduğunu anlamak için belli belirsiz bir panikle Loki'ye baktım. Planımızın hiçbir aşamasında ayrılmak yoktu. Hafifçe başını salladı. Sorun yok Lucy git onunla dediği zaman ayağa kalktım. Wanda saldırmaya hazır halde büyüsünü hazır tutarken bileklerimi tekrar kelepçeledi. Onun peşinden giderken Loki'ye tekrar baktım. O ise sadece gülümsedi.

Beni doğrudan başka bir bölümdeki hücreye görürdü. Diğerinden daha az güvenlikli duruyordu. Beni hala bu kadar hafife almaları artık sinirimi bozmaya başlamıştı. Hücrenin kilitlerini kitledi ve karşıma oturdu.

" Aslında Pietro olmasaydı bir Avenger olmak ister miydim bilmiyorum." dedi Wanda. Demek yeni taktikleri buydu. Benimle arkadaş olmaya çalışmak.

" HYDRA zamanlarımı muhtemelen biliyorsunuzdur. Neler yaptığımı da... Bunlarla gurur duymuyorum fakat artık utanmıyorum da. Vision... Bana epey yardımcı oluyor. Onu tanısan eminim sende seversin. HYDRA deneylerine katılmamın tek nedeni gözü dönmüş intikam hırsımdı. "

ölmeyedoğan // Pietro Maximoff Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin