Atilla'ma da bir kurgu yazmak istedim, bismillah diyip başlayalım jaşssjwşskwşs
İyi okumalar 🫶🏻
"Abicim indim şimdi, geliyorum."
"Tamam güzelim benim, bekliyorum çıkışta gel hadi."
Havalimanından çıkarken gözüm çıkışta ki kahveciye takıldı. Hiç düşünmeden adımlarımı oraya çevirdim. Ah benim şu kahve krizlerim..
Çok uzun olmayan, bir kaç kişinin olduğu bir sıra vardı. Kenarda mı duruyor, sırada mı duruyor bir türlü anlam veremediğim adamın tam yanındaydım.
"Pardon, sırada mısınız?"
Pür dikkat telefonuna bakıyordu. Sesleniyordum ama tık yoktu. Bende önümde duran kadının arkasına geçtim.
Bir kaç kişi ilerleyince bir adım attım. Benle beraber yanımda ki adamda adım attı. Kafamı ona çevirdiğim de sonunda kafasını kaldırıp bana bakma zahmetine girmişti.
"Bura Benim sıramdı."
"Eğer sorduğum soruyu duyupta cevap verseydiniz, dikkat ederdim beyefendi."
"Bana soru sormadınız."
"Sordum, beni duymadınız."
"Meşguldüm."
"Beni ilgilendiren bir durum değil."
Sabır çekercesine derin bir nefes aldı.
"Lütfen arkama geçer misiniz hanımefendi?""Hayır beyefendi, siz geçer misiniz?"
Önümüzde ki kadının çekildiğini, sıranın bize geldiğini fark etmemiştim bile. Barista'nın bize seslenmesiyle ikimizde kafamızı adama çevirdik.
"Hanginizin siparişini alayım?"
Normalde böyle şeyleri asla dert etmem, ama bu adama çok sinir olmuştum. İnadım inattı ulan.
"Benim." Diyerek öne atıldım.
"Hayır, benim."
Sinirle ona döndüm, o da sinirle bana döndü.
"İkinizin siparişini de alayım."
"Hayır , ikimizinkini de ayrı ayrı alın, bu beyefendi benim arkamda olucak."
sinirlenmişti. "Ne kadar inat bir kadınsın sen ya?"
Sinir bozucu şekilde gülümsedim. "Huyum kurusun."
O daha da sinir olmuşa benziyordu. Sabır çekerek adama döndü. "İlk benim siparişimi alıcaksınız beyefendi."
Tam ağızımı açıp bir şey söyleyecekken telefonum çaldı. Büyük ihtimalle abim arıyordu. Gözlerimi kısarak karşımda bana sinir bozucu şekilde bakan adama baktım.
"Hayatımda sizin kadar vurdum duymaz birini görmedim."
O da benim gibi sinir bozucu şekilde gülümsedi. "Huyum kurusun."
Sinirle soluyarak adımlarımı çıkışa yönelttim ve hala çalan telefonumu açtım. "Efendim abi?"
"İloş ağaç oldum burada ya, neredesin kızım?"
"Geliyorum abi geliyorum."
Telefonu kapatıp söylene söylene çıktım havalimanından. Ne kadar sinir bozucu insanlar var dı ya?
Abimi görür görmez koşar adım ona ilerleyerek sımsıkı sarıldım.
"Hoş geldin kuzum."
"Hoş buldum abim."
Yıllar önce Yunanistan'a okumak için gitmiştim. Bunu da bana abim teklif etmişti, aslında her şey onun sayesindeydi..
Abim, Utku. Nam-ı değer Uzi. Ünlü birisidir kendisi, rap ile ilgileniyor. Abim diye söylemiyorum, on numara rap yapar. Benim çok ilgimi çeken bir müzik türü değildir sadece abimi dinlerim, arada bir de Tolga abiyi.
Abimle ayrıldık, hal hatır Faslı'nı geçtikten sonra arabaya bindik ama ilerleyemedik. "Neyi bekliyoruz abi ya? Valla çok yorgunum."
"Gülüm bir arkadaşımla gelmiştim, onun gelmesini bekliyorum."
"Poff."
Çantamdan sigaramı çıkarıp yaktığım an arabanın kapısı açıldı.
"Oğlum sonunda geldin ya."
"Patlama lan."
Kafamı çevirip kimin geldiğine baktım.Kafamı çevirmemle, Kahvecide ki o kumral adamı görmem bir oldu. O da bakışlarını bana çevirdiğim de göz göze geldik, bir kez daha sinirlerim hopladı.
"Ne işin var senin burada ya?"
"Utku yoksa kardeşin bu mu?"
Abim güldü. "Tam üstüne bastın."
"Abi senin ne biçim arkadaşların var ya?"
Abim ciddi şekilde bize döndü. "Ati Siz nereden tanışıyorsunuz ya?"
Karşımda ki kumral gözlerini benden çekip abime baktı. "Ne tanışması ya? Allah korusun."
Sinirle soluyarak önüme döndüm. "Sür abi, eve gitmek istiyorum artık. Arkadaki kumral şahıs yeterince başımı şişirdi."
Abim arabayı çalıştırdığında başımı cama çevirdim. Allahım sen aklıma mukayyet ol..
-i
Ayayayay umarım beğenirsinizzz 🫶🏻🫶🏻