Büyü𓃻

7 0 0
                                    

Merhabalar arkadaşlar,küçük bir açıklama yapmak istedim. Bunun tarihle bir alakası yok sadece hayal ürünüdür. Bu hikayemi sonuna kadar yazacağım, bazılarını yarıda bıraktım çünki okuyan yoktu. Hevesle yazıyorum ama kimse okumuyor diye hevesten düşüyorum:(

Neyse iyi okumalar♡






Bazı gerçekler vardır, rüyalardan bile gariptir. Şöyle rüyalar görmeyeli uzun zaman olmuştu.Şehrimiz gün geçtikce daha da karanlığa boğuluyordu. Annem ve kardeşim caniler tarafından  yapılan savaşta ölmüştü. Babamla kalmıştım,o saray veziriydi. Kara saray veziri. Kendimi bildim bileli bu sarayda hep kan ve karanlık kokusu vardı, kıyılan canların alınan ruhların kokusu. "Yo won nerdesin? " babamın bana seslenişiyle odamdan çıktım. "Buyurun aboji(baba demek) " saygısızlık bu yılda yapılacak en son şeydi, babalarımız ve annelerimiz bizim için kutsaldır bu yüzden onlara hitapen senli benli konuşmak yasaktı.
"Kralımız seni görmek istiyor kızım" sözleri üzerine kafasını eğmişti. Bu kötülükler kralı beni neden görmek istiyor demek istedim babama ama büyü yüzünden kral herkesin söylediklerini duyuyordu. Zaten böyle kıymıştı padişah Jeon'a büyü yüzünden hastalanmıştı kral. Kafamı babamı onaylar biçimde salladım"emriniz olur aboji eğer yüce kral çağırıyorsa bana huzuruna gitmek kalır"eğildim, zaten kadınlar başlarını hep eğerdi erkeklerin karşısında, bir gün devran değişecekti ve ben ölmeden bu günü görmek istiyordum.Babam bana baktı kalkmam için işaret verdi ve odadan çıkmamı buyurdu.Bende sadece selam vererek odadan çıktım.

                                     𓆚

Babamla konuşmamın ardından oda çekildim ve hazırlanmaya başladım. Ben sade bir vezirin kızı değildim baş vezirin ve kralın geçmiş karısının kardeşi kızıydım. Halamıda, annemide kardeşimide kral öldürmüştü.Ben halam ölende yoktum daha babam anlatmıştı bana, büyü duymuştu bunları ama kral babama bir şey yapmamıştı, tuhaftı bunlar, kral kendiyle ilgili küçücük kötü şeylere bile katlanamazdı. Belkide pazarlık yapmıştı babamla, bilmiyorum ama babam bildim bileli hep onun yanı başındaydı.Hazırlamama hizmetçiler yardımcı oldular."Baş vezir Joo Chung-ho hazretleri geliyor"benimle birlikte herkes saygı duruşunda bulundu. Babam beni kaldırdı ve gözlerimin içine hüzünle baktı, ardından anlımı öptü."Hazırmısın ? "başka birşey söylemedi, anlıyordum bu görüşün hiçte hayra alamet olmadığını, babama kafamı sallamakla yetindim. Evimizden çıktık. Babamın baş vezir olmasından başka Lord ailesiydik. Bu yüzden Halam bu iğrenç kalanlık kralla evlenmişti. Oda bilmiyordu kocasının böyle kötü olacağını, çocuğu olmuyor diye öldürtmüştü onu, ama kimse gerçeği bilmiyordu. Ben de babamda saklamak kararına varmıştık, ikimizde ölmek istemiyorduk, ben daha 18 yıl yaşındaydım, babamsa ben yalnız kalmayayım diye bir çok sırları kalbine gömüyordu.Aydınlık bu büyüyü bozacak tek şeydi ve o güç lordları bizim ailemizde vardı. Kimse bilmiyordu, herkes korkusundan saklıyordu. Ama hiç kimsenin aydınlığı bu karanlığı bölecek kadar güçlü değildi.

                                 𓅤

"Joo ailesinin biricik varisi Yo won? "
İstemsiz olarak karşısında eğildim. Kafamı dizlerime kadar eğdim, bu onu tatmin ederdi. "Yüce kralım sizinle buluşmak bir şereftir, beni bu şerefe layık gördüğünüz için minnetdarım" kafamı yerden kaldırmadan konuştum.Bu yer bile onun o kirli suratından temizdi. "Çok güzelsin Joo varisi hemde Lord ailesindensin. Sen gelecek kraliçe olmağa ilk ve tek adaysın, kafanı kaldır yerden" Biliyordum beni çağırtmasının altında birşeyler yatıyordu. Ama onun çocuğu yoktu, kendisi hala krallığı devretmemişti, ayrıca veliaht prens yoktu, kendinemi kraliçe yapacaktı? Emrine uyarak kafamı kaldırdım. Saray kirli yerdi ama sırları hiç bir zaman dışarı çıkartamzdı. "Biliyorum kafan şu anda çok karışık ama bir Şehzademiz var, kral Jeo'nun küçük oğlu, hemde benim oğlum veli-" kapının ardındakı hizmetçilerin sesiyle kralın sesi kesildi. "Veliaht prens Jeon Jungkook geliyor" hemen kafamı eğdim. Şaşırmıştım hatta gereğinden fazla. Bir prens varmıydı? Veliaht bir prens  mi vardı? "Özür dilerim kral el hazretleri beni bağışlayın ama sizinle konuşmam gereken çok önemli bir konu vardır" kafamı kaldırdım, bu kadar muzzam bir sesin kimden çıkıyor olduğunu aradı gözlerim, oda benim gibi kafasını eğmişti, siyah saçları kısaydı ama gözlerini örtüyordu, haşmetli omuzları beni  gizliyordu.Önümde eğilmişti. Kralın sözcüğünü bekliyordu, kafasını kaldırmıyordu.Kral bir bana birde ona baktı ve ikimize aynı anda kafamızı kaldırmak izni verdi.Gözlerim onu buldu,harikulade yüzünü siyah bebeklerini, eşsiz güzellikte olan yapısını bu insanmıydı böyle, nasıl şimdiye kadar böyle yakışıklı birine rastlamamıştım,evden çok çıkmazdım çok erkekte görmezdim ama şimdiye kadar bu kadar tarif edilmez birini görmemiştim. Utandım kaç dakikadır bu karanlık ama bir o kadar parıl parıl parlayan adama bakıyordum. Kafamı öne doğru eğdim.Kralın iğrenç sesi duyuldu"Jungkook şuan en önemli meseleyle ilgileniyordum sen bölene kadar" isminin Jungkook olduğunu öğrendim bir tekrar, Jungkook gerçek kralın küçük oğluydu. Büyük oğlu öldürülmüştü,biliyordum.Siyahlar yakışıllısı bu adam kafasını bana doğru çevirdi. Siyahları benim mavilerimle birleşti, baktı, gözlerinde ateş vardı, siyah bir ateş, acı vardı ama kendi acısı değildi, korku vardı, karanlıkta kaybolmak korkusu. Ama ateş daha çok sarıyordu bir çift kara hareleri..

Jungkook eyes

Joo Yo won

Kara saray 🌚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kara saray 🌚

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝙆𝙖𝙧𝙖 𝙨𝙖𝙧𝙖𝙮 𝙨̧𝙚𝙝𝙯𝙖𝙙𝙚𝙨𝙞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin