~1~

86 3 0
                                        

"Okuldan Atılma !"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Okuldan Atılma !"

Eceden

Sabahın erken saatlerinde yine okul için uyanmış, hazırlanıyordum. Yüzüme güneş kremi koklattm, malum fiyatlar.

Saçlarımı tarayıp salaş bir at kuyruğu yaptım. Şu gri çirkin okul formalarını giydim ve odadan çıktım.

Ablam kahvaltıyı hazırlıyordu, yanaklarını bir öpücük kondurdum. "Günaydın, ablaların en güzeli, en özeli." dediğim kıkırdayarak oda beni öptü. "Günaydın." dedi. Doğradığı salatalıkları tezgahtan alıp masaya koydum.

Daha sonra içeri Efe ve Efe'nin omzunda olan küçük kardeşim Şeyda geldi. "Artık süt içmeme gerek yok uzadım, dimi abla ?" dedi ablama.
"Ama hala büyümemişsin bıcırık." dediğinde Efe onu omuzlarından indirp sandalyeye oturtu. Hemen ardından içeri gözlükleriyle ve elinde okuduğu kitapla Ege geldi.
Hiç dikkatini bozmadan masada ki yerini aldı ve ablamda oturdu.

Sabahları iştahım olmuyordu, öğlenleri yiyebiliyordum ancak. Sadece önümde ki çaydan içtim.
Ege ve Efe bitirdiğinde odamdan dün hazır ettiğim çantamı aldım ve ayakkabılıktan kırmızı conversimi alıp giydim.

Diğerleride hazır olduğunda dolmuş durağına doğru ilerledik. "Öğle arası ben okuldan kaçıcam, idare edin beni." diye söyledim biricik kardeşlerime.
"Niye ?" diye sordu Ege. "Zeynep'in doğum günü var, ona gidicem." dediğimde Ege başını salladı, Efe yine kendi dünyasındaydı.

Sabahları Efe ile iletişim kurmak imkansızdı. Zaten okula gider ve beş ders boyunca uyur ve öğle arasında kalkardı ve sonra aşırı enerjik olurdu.

Dolmuş geldiğinde Efe durdurdu ve en arkaya geçtik, başımı Efe'nin omzuna koydum çünkü cam kenarına oturmuştum ve yanımda sadece o vardı. Zaten Ege çoktan okuduğu kitabın evrenine gitmişti, okurken mimikleri değişiyordu. Okumuyor, yaşıyordu kitabı.

Yarım saat sonra Efe "Müsait bir yerde !" diye  bağırdı, hepimiz ayaklandık ve indik. Okulumuz ara sokakta olduğu için beş dakika yürüdük. Evimize çok yakın, yürüme mesafesinde de okul vardı ama berbat bir okuldu. Ortamı olsun, eğitimi olsun, öğretmenleri ve görünüşü. Her şeyiyle berbattı. Bu da devlet okuluydu ama daha iyiydi.
Kötünün iyisi.

Geldiğimizde okul bahçesinde sınıflara göre sıralanmışlardı, müdür çoktan konuşmaya başlamıştı. Merve'yi görmemle gülümsedim ve yanına gittim. O okulun köşesinde gizlice sigara içerken bende eteğimi kıvırıyodum.

"Kız, Melek ile Bora sevgili olmuş." dediğinde kaşlarımı çattım. Benim Bora olamazdı değil mi ?

Üst sınıfta ki Bora'yı işaret ettim. "Ondan mı bahsediyosun ?" diye sordum, Merve elini omzuma koydu teselli vermek ister gibi ovalladı.

"Yok, senin Bora." dediğinde bir iki saniye daldım ta ki öğretmen gelene kadar. "Kızlar hadi sıralara !" diye bağırdığında sıramıza gittik. Aynı sınıftaydık zaten.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALABALIK AİLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin