8. Bölüm

433 25 38
                                    

Yağız'dan
Leya birden kolumdan tuttu ben daha ne olduğunu anlayamadan dengesini kaybedip kollarımın arasına düştü. Baygın olduğunu anlayıp kucağıma aldım.

Yağız- Arda araba !?

Yağız- Tuana sende en yakın hastane nerde ona bak.

Arabaya bindik. Yaklaşık on beş dakika sonra hastaneye geldik. Leya'yı acile aldılar. Ben ise düşünmeye başladım.

Leya'da beni çeken bir şey vardı. Gözüme çok güzel geliyordu. Ona yakın olunca kalbim delicesine çarpıyordu. O kucağımdayken sanki dünyalar benimdi. Ama bu hisler bana yabancıydı. Anlayamıyordum.

Biraz daha düşündükten sonra omzumdan tutarak Arda'nın ben sallamasıyla kendime geldim.

Arda- Olm doktor çıktı. Eve gidiyoruz.

Yağız- Haa tamam neden bayılmış ?

Arda- İki gündür yemek yemiyormuş.

Yağız- Tamam çıkalım hadi.

Tuana- Bize geçelim mi ya ?

Çağan- Biz eve geçe-

Tuana- Leya zaten iki gündür bir şey yemiyormuş hepimizin yanında yemek zorunda kalır diye dedim.

Leya'da
Tuana'nın yanına geçip koluna girdim.

Leya- ( Sessizce. ) Hadi hadi senle daha çok vakit geçirmek istiyorum diyemiyorsunda.

Tuana- Ne yapayım diyemiyorum.

Leya- ( Kahkaha atar. )

Yağız'dan
Ayy çok güzel gülüyor. Offf Yağız kendine gel. Hiç bir kadın olmaz.

Çağan- Neye gülüyorsunuz bakalım ?

Leya- Boşver.

Çağan- Yakında çıkar kokusu.

Leya- Hıhı çıkar çıkar.

Yazardan
Eve giderler yemek falan yerler. Çağan, Leya ve Arda evlerine dağılırlar.

Ertesi gün şirkette

Leya'dan
Terasta hep beraber oturuyorduk. Daha doğrusu herkes - Yağız dışında - bana yemek yedirmeye çalışıyordu.

Yağız- Off yiyorsan ye artık niye nazlanıyorsun ki.

Leya- Sana ne Yağız nazlanırım nazlanmam uğraşan uğraşıyor.

Yağız- Peki.

...

Yağız- Bir şey diyeceğim. Yarın olacak toplantı için İngilizce bilen biri lazım. Ben varım ama yanımda birinin daha olması lazım. Sanırım sizden bilen de yok tercüman mı çağırsak ?

Leya- Are you sure ? ( Emin misin ? )

Yağız- Bir kaç kelime bilmen yetmez Leya.

Leya- Who said I knew a few words. ( Bir kaç kelime bildiğimi kim söyledi. )

Yağız- If I say talk, you talk. ( Konuş desem konuşursun yani ? )

Leya- Yes. ( Evet. )

Yağız- Alright. ( Peki. )

İki saat sonra.

Çağan'dan
Eve geldik Leya'da bende kendi odalarımıza çekildik. Ama bana bir telefon geldi. Gizli numaraydı. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

📞 Çağan- Alo kimsiniz ?

📞 ?- Bir düşman diyebiliriz.

Uygulama ile sesi değiştirilmişti. Kimdi bu niye gizleniyordu.

📞 Çağan- Kimsin dedim.

📞?- Sen bul ÇAĞAN EFE AK.

📞 Çağan- Ben bulurum bulmasına da senin gibi bir gereksiz için kendimi yormaya değer mi hiç sanmıyorum.

📞 ?- Peki o zaman ben söyleyeyim.

📞 Çağan- SÖYLE.

📞 ?- BABANIN KATİLİ !?...

⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸⁸

👉🏼 Nasılsınız bakalım ?
👉🏼 Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz ?
👉🏼 Tam tamına 407 kelime 🥳🥳
👉🏼 Seviliyorsunuz 🥰🥰

Seviyorum Lan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin