Anime x Reader

Sukuna X Reader

Nfws!

Lanetli enerjin güçlü değil ama senin gibi biri bile Sukuna'nın kanının tadını çıkardığı pek çok hayatı hissedebiliyorsun.

Bunu ellerinde hissedebiliyorsunuz - kaba parmak uçlarını teninize sürdüğünde kemiklerinize nasıl sızdığını, midenizi bulandırdığını - küçük bir dokunuşun nasıl tüylerinizi diken diken ettiğini ve boğazınıza sıçrayan bir inilti oluşturduğunu hissedebiliyorsunuz.  Sıcak, taze dökülmüş kan gibi sıcaklıkla yanıyor; sanki kanı küçük lekeler halinde üzerinize sürüyormuş gibi, binlerce ölümün ağırlığıyla siz de çürüyormuşsunuz gibi hissettiriyor.

Ama o, gıcırtılı tınısına rağmen size en tatlı şeyleri söylüyor - kumru, melek surat, aşk böceği, örümcek zambağı gibi şeyler.  Ve sizi yakınınızda, kucağında tutuyor, kimonosunun içinde ten tene oturuyor, böylece sizi sımsıkı kucaklayabiliyor.  Çenesi başınızın üzerinde duruyor ve elleri sizi belinizin etrafında tutuyor, bazen uyluklarınıza ve onların arasına düşüyor.

Herkese gösterdiği o dengesiz kötülük sende kaybolmuş durumda.  Senin yanındayken sakin, yumuşak, sıcak ve çok sessiz, çalışkan bir şekilde yumuşak.  Seni göğsüne doğru çekmesi, sana değerli bir şeymiş gibi imrenmesi olmasaydı neredeyse bitkin görünüyordu.

Bazen sanki kelimelerle nasıl iletişim kuracağını unutuyormuş gibi oluyor - yüzünü boynunuzun köşesine sürtüyor, sizi nazikçe öpüyor - sessizce sizden itaat etmenizi ve size karşı çirkinleşmeden önce bacaklarınızı onun için daha geniş açmanızı istiyor.

Onun isteklerine bu kadar kolay boyun eğme konusunda kendinizi biraz kirli hissedersiniz, ancak o sizi en değerli küçük ısırık büyüklüğündeki şey gibi hissettirir - günahla sırılsıklam olana kadar size orada dokunur.  Sanki daha tatlı bir şey yokmuş gibi dudaklarından çıkan o zayıf inlemeleri yalamak.  Yağlı uzunluğunu yavaş yavaş sıcaklığınıza batırıyor, onu yuttuğunuzu hissediyor - her santimetreyi kişisel olarak bilmek istiyor - uyluklarınız sıkışmadan titreyene kadar rahminize doğru dürtüyor.

Sınırlarınızı geçtiğini hissedecek kadar uzaklaştığında, içinizde kaybolur; sızlanmalarınızın nefes nefese dönüştüğünü ve parmaklarınızın istekle etine doğru kıvrıldığını.

Sizi oraya - artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu umursamadığınız bir noktaya hâlâ umursadığınız tek şeyin ona ait olmanın ne kadar iyi hissettirdiği bir noktaya getirmeyi seviyor.