Nefret Edilecek Biriyim gxg

4.bölüm

Çiğdemden:

Dün akşam olanları bir açıklığa kavuşturmam lazımdı senaya mesaj atıp parka çağırdım.

Geldiğinde bana sarıldı bende ona sarıldım.

"Dün akşam olanlar..."

Sözümü kesti;

"Ben tekrar özür dilerim rahatsız olabileceğini düşünmedim"

"Aslında rahatız olmadım"

"Nasıl"

"Öğrenince benimle konuşmayı kesmenden korkuyorum"

"Dün olanlardan sonra sanmıyorum"

"Ben lezbiyenim sena"

Sena sevinmişti.

"Bende bisexsim çiğdem"

Bunu duyunca bende sevindim beni gerçekten bırakmıyacaktı.

"O zaman dün akşam olanlar hiç olmamış gibi davranalım"

"Sen nasıl istersen çiğdem"

Sevinmiştim aslında. Ama sevgili olmazdik eger bana karşı bişey hissediyorsa içinde yaşamak zorunda kalıcaktı.

Eğer ben ona karşı bişey hissetmeye başlarsam içimde yaşamak zorunda kalıcaktım.

Böyle olması gerekiyordu.

"Her neyse acım ben nereye gidelim?"

"Bize gidelim"

"Size mi?"

"Evet hadii"

Sena ayaga kalkmıştı bende peşinden gittim.

Ailesiyle mi taniscaktim? Büyük ihtimalle.

İçeri girdik sena annesine seslendi.

"Anne misafirimiz var"

"Öyle mi kim kızım?"

Annesi mutfaktan kafasını çıkarmıştı beni görünce şaşırdı. Senaya göz kırptı.

"Hee tamam siz senanin odasına geçin yemek hazır olunca çağırırım sizi ben"

"Tamam anne"

Senanin odasina geçtik. Odası siyah eşyalarla doluydu. Böyle soft görünen bi kiz icin aşırı punktu. Odasını tam yerleştirmmemişti. Posterlerk asmasina yardım ettim.

LP posterleri vardı bende LP fanıydım. Bütün posterler bittikten sonra annesi çağırdı.

"Sena ayni okulda oldugunuzu söyledi"

Dedi annesi.

"Evet öyleymişiz"

Dedim.

Yemek bittikten sonra senanin odasına geçtik. Annesi bizde kurabiyeyle mevye suyu getirdi.

Bi yandan serap ablanın getirdiklerini yiyoruz bi yandan da senanin odasının kalanını yerleştiriyorduk.

Boyum uzun olduğu nerdeyse bütün posterleri ben asmıştım. Ve tavana RGB ışık döşemiştim. AGH.

"Bitti sonunda"

Deyip kendimi senanin yatağına attım.

"Çok mu yoruldun çen"

"Dalga geçme be, yemeğe mi çağırdın yoksa çalıştırmaya mi belli değil"

"Eee yemek yediysen yardım da edeceksin"

"Haha cok komik"

Yatağın başında bana bakıyordu utanmasa üstüme çıkacaktı sanki.

"Ne o ayakta kaldın yatağını mi çaldım"

"Yoo bana hava hoş ayaktada dururum"

"Öyle mi iyi o zaman ben biraz uyuyum"

Kollarımı kafamin altına koydum ve gözlerimi kapattım.

Sanki bu ani bekliyormus gibi üstüme çıktı ve göğsüme kafasını koydu. Sanki zaman durmuştu. Gerçek olup olmadığını bilmiyordum.

"S-sen ne yapıyorsun"

Dedim. Kalbim hızlı hızlı atıyordu.

"Kalbin ne kadar güzel atıyor"

İstemsizce kızardım.

"Biraz daha böyle kalabilir miyiz"

Dedi sena hic bir şey demedim. Senada sesini çıkarmadı.

Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama sena uyumuştu. Bende istemsizce mayisiyordum. Senayi uyandirmadan elimi telefonuma attim. Anneme mesaj cektim.

Ben:
Ane ben bugün geç gelicem.

Anem:
Çiğdem nerdesin sen nerden çıktı şimdi bu.

Ben:
Arkadaşimla parkta oturuyoruz.

Anem:
Arkadaş mi senin arkadaşın mi var. Neyse tamam cok geç kalma babani idare ederim ben.

Anneme cevap vermedim. Bu kadın cok tuhaftı. Bir gün kızıyordu bir gün seviyordu çözemiyordum karıyı.

Telefonumu sessizce yatağın başındaki komidine koydum. O sırada sena biseyler sayıklamaya başladı. Kabus görüyordu sanırım.

"Hayır eda hayır"

Eda kimdi? Neden öyle demişti. Onu uyandırmalı mıydım?

Sakince üstümden yanıma yatırdım onu ve sıkıca sarıldım. O sırada bişey daha sayıkladı.

"Annem ben çiğdeme aşık oldum"

Beni annesi mi sanmıştı? Sanmıyorum. Olabilir miydi?

Kafamda cok fazla soru vardı ama çokta uykum vardı. Bütün dünyayı bosverip senaya sarılıp uyudum.

Uyuduğum en huzurlu uykuydu...

Çok saçma bi konu üzerinde gidiyorum biliyorum ama güzel bi yerde bitiricem hikâyeyi.