İstanbul'da normal bir sabah.
S: Günaydın hayatım.
Z: Günaydın.
S: Ben çıkıyorum, şirkete yetişmem lazım.
Z: Tamam canım kolay gelsin.
S: Sağol. Hoşça kal.
Savaş evden çıkar ve şirkete gider.
Cy: Hoş geldiniz Savaş bey.
S: Hoş bulduk Ceyda.
Cy: Babanız odasında sizi bekliyor onu söylemek istedim.
S: Tamam.
Savaş Zahit'in odasına gider.
S: Babacım. Beni çağırmışsın.
Zh: Gel oğlum.
Savaş Zahit'in karşısına geçer.
S: Ne oldu?
Zh: Bu akşam aile yemeği var onu söylemek için çağırdım.
S: Neden? Şirketle ilgili önemli bişey mi var?
Zh: Akşam öğrenirsin.
S: Peki baba.
Savaş gider.
S: Ne diyecek acaba?
Savaş terasa çıkar ve bi sigara yakar.
S: İnşallah şirkete kötü bişey olmamıştır.
Savaş eve gider.
Z: Hoş geldin.
S: Hoş bulduk bitanem.
Z: Ne oldu canın bişeye sıkılmış gibi.
S: Bişey yok hayatım. Şirkette yoruldum ondan.
Savaş mutfağa gider ve kendine kahve yapar. Balkona çıkmış dışarıya bakarak kahvesini içiyordur. O sırada Zerya gelir.
Z: Savaş bak senin canın bişeye sıkkın ama söylemiyosun. Şirkette yorulmakla böyle olmazsın sen. Söyle noldu?
S: Ya Zerya, canım bişeye sıkkın filan değil. Gerçekten bugün çok yoğundu yemin ederim. Durduk yere niye yalan söyleyeyim ben sana.
Z: Savaş bak sen ne zaman şirketten yorgun gelsen hemen odaya gidersin. Demek ki bişey var. Söyle.
S: Öff tamam. Babam, akşam aile yemeğine çağırıyo.
Z: Eee peki ne var bunda bence gayet normal. Şirketle alakalıdır.
S: Değilmiş, söylemedi akşam öğrenirsin dedi.
Z: Akşam olunca görürüz ne olduğunu.
S: Bence beni iş için yurt dışına gönderir.
Z: Bana yurt dışı filan deme.
S: Neden?
Z: Baban seni iş için yurt dışına yalnız yollar, ben seni özlerim.
S: Özler misin cidden?
Z: Özlerim tabii.
S: Gel bakayım sen.
Savaş Zerya'yı kafasından tutar ve kendine çeker. Zerya sarılır.
Z: Çok uzaklara gidersen ben seni çok özlerim.
S: Bende seni çok özlerim.
Akşam olur. Savaş ve Zerya malikaneye gider. Savaş kapıyı çalar.
Hm: Hoş geldiniz Savaş bey. Hoş geldiniz Zerya hanım.
S: Hoş bulduk
Z: Hoş bulduk.
İçeri geçerler.
T: Oğlum hoş geldiniz.
S: Hoş bulduk annem.
T: Sende hoş geldin kızım.
Z: Hoş bulduk annecim
Zh: Hoş geldiniz
S: Hoş bulduk baba.
Z: Hoş bulduk.
Sofraya geçerler.
S: Baba şirkette akşam öğrenirsin demiştin. Ne oldu? Şirketle alakalı kötü bişey mi var?
Zh: Yok oğlum. Şirketle alakalı kötü bişey yok. Konumuz seninle alakalı.
S: Benimle mi alakalı?
Zh: Evet. Biliyosun yıllardır sen Yesari ailesinin tek çocuğusun.
S: Evet biliyorum.
Zh: Savaş... Sen ailemizin tek çocuğu değilsin oğlum.
Savaş o sırada su içiyordur. Tek çocuğu değilsin cümlesini duyar ve öksürür.
S: N-Ne! Nasıl ya!
Zh: Evet sen bu ailenin tek çocuğu değilsin oğlum. Senin bi ikiz kardeşin var.
S: İkiz mi! Benim bi ikizim mi var!
Zh: Evet. İsmi de Barış.
S: Baba sen şaka mı yapıyosun şaka yapıyorsan hiç komik değil gerçekten.
Zh: Şaka yapmıyorum Savaş. Gerçekten senin bi kardeşin var.
S: Benim bi kardeşim var ve bunu benden yıllarca sakladınız mı!
Zh: Her şeyi anlatıcam oğlum. Tek tek anlatıcam
S: Yarın anlat.
Zh: Tamam oğlum. Yarın sana her şeyi tek tek anlatıcam.
S: Hadi Zerya kalkalım.
Z: Tamam hayatım.
Eve giderler.
Bölüm sonu...