Z: Tamam hayatım.
Eve giderler. Savaş kendini direk koltuğa atar.
S: İnanmıyorum ya.
Z: Bende.
S: Ya benim bi kardeşim varmış ve benden, oğullarından saklamışlar. Kafayı yiyeceğim ya!
Z: Sakin ol bitanem. Belki zamanı geldiği için söylemek istemişlerdir.
S: 30 Sene Zerya. 30 Sene bana kardeşim olduğunu mu söylemeyi beklediler cidden?
Z: Beklemişler demek ki. Neyse sen bulacak mısın kardeşini?
S: Bulucam tabii ki. Ne yapıp edip o Barış denen kardeşimi bulucam.
Z: Tek başına bulabilecek misin ki?
S: Benim tanıdığım bi savcı vardı. Onu çağırırım olmazsa, ama benim adım Savaş'sa bende kardeşimi bulurum.
Z: Bulursun tabii. Sonuçta sen koskoca Zahit Yesari'nin oğlu Savaş Yesari'sin. Niye bulamayacakmışsın.
S: Neyse ben yatıyorum. Nasıl olsa yarın benim için önemli bi gün.
Z: Aynen öyle. İyi geceler.
S: Sana da.
Uyurlar sabah olur.
Z: Savaaş! Hadi hayatım kahvaltı hazır!
S: Geldim geldim. Günaydın.
Z: Sana da günaydın.
Savaş sofraya oturmadan telefonunu alır.
Z: Noldu hayatım?
S: Savcı'yı arayacağım. En azından yola çıksın.
Z: Tamam.
Savaş Fırat'ı arar.
F: Ooo Savaş Beyler sonunda aramak istemiş galiba.
S: Sana da günaydın Fırat. Nasılsın?
F: İyi sen nasılsın.
S: Orta halli.
F: Hayırdır sebep?
S: Dün akşam aile yemeği vardı. Babam kardeşim olduğunu söyledi. Hem de ikiz
F: Ne! Kardeş mi! Hem de ikiz!
S: Evet. Kardeşim varmış. Bu yüzden seni aramak istedim. Çünkü yardım alabileceğim bi tek sen varsın.
F: Biliyorum biliyorum.
S: Gelebilir misin?
F: Tabii ki gelirim. Avukat Hayal'i de getiririm. Sıkıntı olmaz değil mi?
S: Yok yok olmaz. Yeter ki gel de ne yapıyosan yap.
F: Tamam hemen yola çıkıyoruz. Nerde buluşalım?
S: Adliye olur mu?
F: Olur. O zaman biz adliyeye gidiyoruz. Adliye de görüşürüz.
S: Görüşürüz Fırat.
Savaş telefonu kapatır.
S: Ben çıkıyorum.
Z: Bol şans.
S: Sağol.
Z: Yurt dışı işini konuşucaz seninle.
S: Tamam *Gülerek*
Savaş Zerya'yı dudağından öper evden çıkar. Savaş adliyeye gelir. O sırada Fırat ve Hayal gelmiştir.
F: Hoş geldin Savaş.
S: Hoş bulduk savcı.
Hayal elini uzatır.
H: Avukat Hayal Sönmez.
S: Savaş Yesari. Memnun oldum.
H: Bende Savaş Bey.
F: Eee nerden başlıyoruz?
S: Ne demek nerden başlıyoruz?
F: Yani önce ne yapıcaz?
S: Önce... Bu adam ne yapıyo ne yapmıyo bi öğrenmemiz lazım.
F: İyi de-
S: İyi de ne savcı? Bi şekilde araştırıp bulucaz.
H: Savaş bey ben sizin ikiz kardeşinizi görmüş olabilirim.
S: Ne! Nerde! Ne zaman!
F: Savaş bi dur yavaş konuş be.
S: Çok pardon. Ne zaman gördünüz acaba?
H: 2 Gün önce kendi evime giderken asansörde karşılaştım. Aynı size benziyordu. Gözlüğü yoktu.
F: O zaman arabayı sen kullan.
H: Gerçekten mi sayın Savcım?
F: E evin yolunu sen biliyosun.
H: Peki savcım.
Giderler.
H: Ev burası.
S: Peki kaçıncı kata çıktı?
H: 25.Kata Savaş Bey.
25.Kata çıkarlar ve Hayal daireyi gösterir.
H: Burası Savaş Bey.
S: Siz burda durun ben gidicem.
Savaş daireye doğru ilerler. Ve kapıyı çalar. Biraz bekler ama açan olmaz. Kapının üstüne bakar ve anahtar olduğunu görür.
S: Demek burdasın...
Savaş kapıyı açar ve içeri girer.
S: Kimse var mı!
Cevap gelmez.
S: Kahretsin... *Sessizce*
F: Savaş ne oldu?
S: Kimse yok.
Bölüm sonu...