2021
-
Kaç tane sokak, veya cadde gezdiğini bilmiyordu küçük çocuk. Tek bildiği; peşindeki maskeli adamın, hiç usanmadan onu takip ediyor olmasıydı.
Okul çıkışı, âbisini zar zor ikna edip arkadaşı ile yürüyorken, yol ayrıldığı için ayrılmışlardı. Sonra ise evet, bu maskeli adam.
Korkudan telefondan âbisine mesaj atmak, veya karabalık bir ortama girip gözden kaybolmak aklının ucundan bile geçmemişti.
Uzun koşuşturmanın ardından adam gitmiş mi, gitmemiş mi diye arkasına baktığında, derin bir nefes almıştı.
Adam yoktu. Küçük çocuk, ondan kurtulduğunu zannediyordu.
Kos koca caddede yapayalnızdı.
Şimdi ise tek bir sorun vardı; eve nasıl dönecekti?
"Off!"
•°•°•°•°•
"Âbi!"
Küçük çocuk, maskeli adamdan kurtulduğunu zannettikten sonra, eve varmıştı. Ama beklenmediği birşey olmuştu; Âbisi evde yoktu. Küçük olan o adamdan sonra âbisinin her zamanki karşılamasını, bir nebzede olsun mutlu hissetmek için bekliyordu. Ama evde değildi. O, eve geldiğinde âbisinin sıcak karşılamasına alışkındı. Kapıdan içeri girdiğinde, zifiri karanlık ve sessizliğe değil.
Tüm odaları teker, teker gezdikten sonra kimseyi bulamayınca her halde şirkette işi vardır diye düşündü ve pes etti. Ardından ise odasına doğru adımladı.
•°•°•°•°•°
Chan, Ferrari'si ile Hwang Hyunjin'in şirketine giriş yapıyordu. Her ne kadar aklı biricik kardeşinde olsa bile, şu dünyadaki ilk, ve tek rakibi olan Hwang Hyunjin'in onunla ne konuşacağını merak ediyordu.
Şirkete giriş yaptığından itibaren, tüm gözler onun üzerindeydi. Sonuçta; Kos koca Güney Kore'nin en iyi ikinci şirketinin sahibiydi. Birincisi ise evet, Hwang Hyunjin.
Asansörün önünde durduğunda, onun yaşlarında, uzun siyah saçlı, kalp şeklinde dudakları olan, deri etek ve beyaz gömlek giymiş, çok güzel bir kadın konuştu;
"Buyurun bay Bang." Diyip önünü gösterdi.
Chan, samimi bir şekilde tebessüm edip başıyla reddetti.
"Teşekkür ederim Jisoo, ama seni yerinden etmeyeyim."
Jisoo, Hyunjin'in asistanıydı. Nedense Hyunjin'in tersine, tatlı ve samimi birisiydi.
Asansör geldiğinde, Chan eğilerek eliyle önünü gösterdi.
"Bayanlar önden."
Jisoo, bu centilmen adam karşısında gülümsemeden edemedi, ve asansöre girdi. Chan ise, onun arkasından.
"Hangi kata çıkacaksın, Jisoo?"
"Ah, gerek yok bay Bang. İlk önce siz hangi kata gidecekseniz ona basın."
"Sorun değil." Diyip gözlerini devirdi, Chan.