𝚋𝚘𝚕𝚞𝚖𝚎 𝚒𝚜𝚒𝚖 𝚋𝚞𝚕𝚊𝚖𝚊𝚍𝚒𝚖

78 12 14
                                    

Masaya geldiğimde elimdeki tepsiyi bıraktım.

-Dikkat etsene önüne. ~Boris

-Görmedim. ~Katrin

-Üstüne kola dökülmüş. ~Nina

-Bir şey olmaz. ~Katrin

Konuşarak hamburgerlerimizi yemeye başladık. Bittiğinde ise avmden çıkıp evlerimizin civarında dolaşıyorduk. Hepsini çok seviyorum, tek gerçek arkadaşlarım. Zaten onlar harici pek arkadaşım yok, tanıdığım çok kişi olsa da. Hava kararmaya başladığında yorgun olduğumdan eve gittim. Kapıyı açtığımda küçük kız kardeşim koşarak bana geldi.

-Abla! ~Kate

Kollarımın arasına aldıktan sonra kaldırıp sarıldım. Bir yandan saçlarını okşuyordum.

-Hoşgeldin. ~Kate

-Hoşbuldum. ~Katrin

Hala kucağımdayken kapıyı kapatıp içeri geçtim. Mutfağa gidiyorduk.

-Beni evde yalnız bırakıyorsun. ~Kate

-Evde annem vardı miniğim. ~Katrin

-Beni bırakıp gidiyor. Kavga ediyorlar, her zaman, gece gündüz, bilmediğimi sanıyorsun. ~Kate

Evet, sanıyordum. Daha 8 yaşındaydı ve bu zamana kadar anlamaması için elimden geleni yaptım. Ne kadar ilerleyebilecekti ki zaten, illaki öğrenecekti.

-Bir birlerini sevmiyorlar mı? ~Kate

-Arkadaşlarınla oynamak için parka gitmiyor musun? ~Katrin

-Başka bir soru sordum. ~Kate

Yemek masasının üstüne oturtup karşına geçtim, hem meraklı hem de alacağı cevaptan korkan gözlerle bana bakıyordu.

-Bilemiyorum. ~Katrin

-Natalia, annesi ve babası tartıştıkları için ayrıldıklarını söyledi. Onlarda ayrılacak mı? ~Kate

-Sanmıyorum, yıllardır böyle devam ediyor. Belli ki seviyor olabilirler. İki insan arasında böyle büyük anlaşmazlıklar çıkabiliyor, eğer birbirlerini seviyorlarsa bunlara rağmen asla ayrılmazlar. Anlatabildim mi? ~Katrin

-Evet. ~Kate

-Peki ya sen ayrılmalarını ister misin? ~Katrin

-Kavga etmelerini sevmiyorum, ikiside kırılmayacaksa ayrılabilirler. ~Kate

-Senin iyiliklerini düşünen küçük kalbini yerim. ~Katrin

Tek elimle yanaklarını sıkarak kafasını kendime çekip yanağından öptüm. Ardından buzdolabına yöneldim, kapağını açıp göz gezdirdim.

-Bakalım yiyecek bir şeyler var mı. ~Katrin

-Pasta yok mu? ~Kate

-Hmm, bilmem. ~Katrin

İçi alkol ve sağlıksız yemek dolu olan dolabın raflarına daha dikkatli baktım. Bi tabağın içinde kalan iki dilim pastayı gördüğümde masanın üstüne çıkardım. Kate ise çekmeceden aldığı çatallardan birini bana uzattı. Ben daha ikinci yudumu alırken Kate kendikisini bitirmişti bile. Pasta en sevdiği tatlıydı, özellikle çikolatalı. Bu yüzden yerken yüzünde her zaman mutlu bir ifade oluyordu. Bana çekmiş olmalı.

-Ben bugün çok yedim ve şuan daha fazla istemiyorum, istersen kalanını yiyebilirsin. ~Katrin

-Emin misin? ~Kate

-Evet. ~Katrin

-Teşekkürler! ~Kate

Kocaman bir gülümsemeyle tabaktaki diğer pastayı da midesine indirdi. Tamam arkadaşlarımı çok seviyorum falan ama kardeşim benim için en önemli şeydi, kimsenin gözümde o kadar değeri olamazdı.

Sanal - Bill KaulitzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin