—————————————————— Şuan yan çaprazımda durup gözlerimin içine bakan bu şey gerçek mi? Bu gerçek bi insan mı? Gözlerimi alamıyorum ondan. Yoongi karşımda oturmuş adımı sesleniyor, Namjoon yan tarafımda beni dürtüyor ve Jin de Yoongi'nin yanına oturmuş kahkaha atıyor. Ama hiçbiri umrumda değil şuan. Tek düşünebildiğim bu mükemmel varlık. İnsan olamayacak kadar güzel..
Gözlerim birden garsonun yaka kartına kaydı. "Jeon". Yaka kartında Jeon yazıyordu. Hadi ama bi insan bu kadar güzel olamaz...
"Bay Jeon"
Jeon ona seslenişimden sonra yaka kartına baktı ve sonra tekrar kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakarak gülümsedi.
"Buyrun efendim, ne alırsınız" "Sizi" "NE?! TAE KENDİNE GEL" Namjoon tarafından kafama yediğim darbe ve bu mükemmel bağırışıyla kendime geldim ve durumu toparlamaya çalıştım.
"Ya şaka yapıyoruuum. Bay Jeon ben portakal suyu ve browni istiyorum" "Tamam efendim, yaklaşık 15 dakika içerisinde getiririz" "Peki teşekkür ederim Bay Jeon" "Rica ederim Tae bey"
Oha. Namjoon ilk defa bi işe yaradı cidden. Yanımda "TAE" diye bağırdığı için Bay Jeon adımı öğrendi ve adımı söyledi. HADİ BEEEE. ADIMI EN GÜZEL BAY JEON SÖYLÜYOR. BUNDAN ÇOK EMİNİM. Her neyse sakin olmalıyım...
"Taehyung bana bak." "Eee efendim Namu" "İlk olarak benim adım Namu değil Namjoon, ikinci olarak kendinde misin sen?!" "Evet Namjoon kendimdeyim" "Taehyung garsona yaptığın çok garipti ve rahatsız olma ihtimali var" "AGA BİZİM ÇAY AŞIK OLMUŞ ĞAKWOWJSOSKSLSPSJSPS" "ĞAJAPWKSISKSPSÖSĞSKSPSĞSM" "Ya bi susun o hep böyle her gün birisine aşık oluyo ertesi gün uyanınca unutuyo. Kesin yine böyle olucak" "Aman siz ne anlarsınız aşktan be"
Aslında Namjoon biraz haklıydı. Genelde hep birisine aşık olduğumu düşünürdüm ama asla aşık olmazdım ertesi günün sabahı hatta yaklaşık 1 saat sonra unuturdum. Fakat bu sefer bu şekilde olucak gibi gelmiyo bana. Offf neyse ya. Unutmaya çalışıcam Bay Jeon'u..
"Yoongi" "Efendim Çay" "BANA Bİ DAHA ÇAY DEME YOKSA SENİN KAFANA OSURURUM" "Öfffff Tae ve Yoongi iğrençleşmeyin ayrıca Jin daha fazla gülme. Eğer biraz daha gülmeye devam edersen ağzının ortasına yapıştırırım." "İyi be gülmüyorum."
Of yine üyelerin aynı salakça muhabbetleri. Oturduğum sandalye de oturuşumu düzeltip arkama yaslandım. O an istemsizce gözümün önüne Bay Jeon ve Bay Jeon'un gülümsemesi geldi. Keşke sadece bunlar gelse ama aklıma saçları, gözleri, kaşları, burnu, dudakları, dudaklarında ki gülümseme, boyu, sesi, bakışları, her şeyi geliyor gözümün önüne... Ve asla da gitmiyor. Ben Bay Jeon'u düşünüyorum. Diğerleri yanımda menemen soğanlı mı yenir soğansız mı diye kavga ediyolar. Ulan ben nerden düştüm bunların arasına ya. Ben Bay Jeon'u düşünürken Bay Jeon'un bana doğru elinde tepsiyle geldiğini fark ettim. Hemen oturuşumu düzelttim ve yanıma gelmesini bekledim. AYYYY GELİYO AŞKIIIIMM.
"Tae bey buyrun istedikleriniz" "Teşekkür ederim Bay Jeon" "Rica ederim başka bi isteğiniz var mı" "Yok teşekkür ederim" "Afiyet olsun efendim"
Bay Jeon portakal suyumu ve brownimi masaya koyduktan sonra gitti. Of ya çok çabuk gidiyo Jeon'um. Neyseee. Zevkle brownimi yiyip portakal suyumu içmeye başladım. Diğerleri kendi hâlindeee, ben kendi hâlimdeyiim. Öyle böyle zaman geçti, arada bende üyelerin saçma muhabbetlerine katıldım ama çoğunlukla arkama yaslanıp Bay Jeon'u izlemiştim. Şimdi ise kalkıyoduk, evlere dağılıcaktık. Aslında hesabı Jin hyung ödicekti ama eğer ben ödersem belki Bay Jeon'un gözünde havalı gözükürdüm. Bu yüzden hesabı ödeme kararı aldım ama bi yandan korkuyodum çünkü Yoongi bulduğu bütün mandalina içerikli yiyecek/içecekleri almıştı. Allahtan sadece 7 tane madalina aromalı yiyecek/içecek var. Hepimiz masadan kalktık, Jin hyung tam kasaya doğru gidiyodu ki onu durdurdum.
Lan piçe bak hemen kabul etti ya. Neyse gidiyim ödiyim bari. LAN BAY JEON. Ay pardon. LAN JEON'UM. OHA TAM KASANIN DİBİNDE DURUYO. ULAN İSTESEM BÖYLE DENK GETİREMEM. HIZLI OLİYİM BARİ GİTMESİN ÇOCUK. KOŞ TAE KOŞ...
Houhhh yetiştim öhüm öhüm hemen sesimi düzeltip konuşiyim..
"Merhabaalaarr ben hesabı ödicektim"
Konuşmamın hemen ardından Bay Jeon bana baktı. Ayayayayay başardım.
"Tamam efendim masa numaranız kaçtı acaba?" "Ay hiç bakmadım ki ya" "Onlara servisi ben yapmıştım masa numaraları 28 Bayan Min" "Ah teşekkür ederim Bay Jeon"
Hay amına koyim ya bu kim? Neden böyleler? Umarım yakın değillerdir.
"Toplam 758 lira efendim" "NE! Eee yani tamam" "Kart mı nakit mi efendim" "Kart" "Temassız var mı?" "Var var"
Ödemeyi yapıp hızlıca bizimkilerin yanına döndüm. Aman ya. Umarım Jeon'um beni havalı bulmuştur. Aha gördüm bizimkileri. Yine koşman lazım Tae koş koş.
"Of Tae amma uzun sürdü" "Yoongi hyung sağolsun 758 lira tuttu bide bizim masa numarasını bilmiyodum ondan biraz geç kaldım kusura bakmayın" "Benim uykum geldi ben şurdan taksiye binip gidicem bb." "Tamam Yoongi, Jin ve Tae hadi bizde artık evlere dağılalım." "Taam Namu" "Tamam ben Dursun abiyi ariyim"
Üyeler telefonlarında ki uygulamadan taksi çağırdı bende Dursun abiyi aradım. Üyeler taksiye binip gitti onlar gittikten 2 dakika sonra dursun abi geldi. Hemen arka koltuğa oturdum.
"Meraba dursun abi benim eve gidicez" "Tamamdır"
Bu sefer reels izlemiyodum. Hiç beklemediğim bi şekilde istemsizce Jeon'umu düşünüyordum.
"Tae oğlum geldik" "Hee sağol abi ne kadar tuttu" "Oğlum ben sana demedim bu sabah sana bedava diye hadi koş evine" "Peki dursun abi Allah razı olsun görüşürüz"
Hemen taksiden inip eve girdim üstümü değiştirir değiştirmez kendimi yatağa attım. Ellerimi birleştirip kafamın altına koydum ve tavana bakarak Jeon'umu düşünmeye başladım... Ben ilk defa birisine böyle hissediyodum. Ben aşık mı oluyodum...
—————————————————— Bu bölüm pek hoşuma gitmedi ama neeeyyseeeeaaa
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve buda eve gidince "Acaba Jeon beni nasıl buluyo" diye düşünen Tae
