~Destiny~ ◇Haruchiyo Akashi◇ (Düzenlemede,toplam 14 bölüm)

⁴ (düzenlendi)

Call me - slowed (1 hour)

Kaori cevap vermez,onun yerinde sadece bir soru sormayı tercih eder.

-Şimdi nereye gidiyoruz?

-Artık neredeyse resmi bir üye sayılırsın.Küçük yasa dışı işleri nerde hallettiğimizi bilmenin zamanı gelmedi mi sence?

-Pekâla...

İkisi beraber binanın birkaç kat altına inerler.Yol boyunca merdivenler vardır,aşşağıya indikçe kan lekeleri beliriyordur.

Merdivenlerin sonunda fazla büyük olmayan bir odaya gelirler.Bu kat diğerlerine göre fazla boştur ve duvarda boya gibisinden şeyler yoktur,sadece çimento vardır.Ayrıca karanlıktır ve odanın tam ortasında bir kapı vardır,kapının kenarlarında ise 2 tane bekçi duruyordur.Sanzu kapıyı açtığında onları uzun bir koridor karşılar.İçerisi çok hafasızdır ve ağır bir koku vardır.

Zaman zaman duvarlarda ve yerde kan lekeleri beliriyordu ve ne kadar ileri giderlerse kanın kokusu dahada ağırlaşıyordu.

-Burada tam olarak..kaç kişi öldü..?

-Sayamadığımdan fazla,prenses.

Sanzu'nun ona böyle seslenmesinden dolayı ona anlam veremez gözlerle baktı.

-Yoksa kraliçe mi dememi mi istersin?

-Sadece ismimle seslen.

-Emredersiniz...prenses.

Kaori Sanzu'nun bunu sırf canını sıkmak için yaptığının farkındaydı,bu yüzden bu konu hakkında daha fazla uyarmayı kesmeye karar verdi.Ne de olsa hiçbirşeyi değiştirmiycekti.

Bir süre daha uzun koridorda yürüdükten sonra Sanzu bir kapının önünde durdu ve hiçbir uyarıda bulunmadan kapıyı açtı.

Kaori gördükleri karşısında donup kalmıştı. Şaşkın ve boş gözlerle öylece bakıyordu ama ağzından hiçbir kelime çıkmıyordu.Oda boştu ama içerideki kan o boşluğu doldurmaya yetiyordu.

Sanzu Kaori'nin şaşkın ve donuk tepkisini gördüğünde sırıttı ve arkasından sağ kulağına eğilerek tüyleri diken diken eden bir ses tonu ile konuştu.

-Bundan sonra kan görmeye alışsan iyi edersin prenses.Bu odada olanlar senin sadece adam dövüp gördüğün şeylere benzemez.

Kaori Sanzu'dan aniden uzaklatı.

-Siz-...hepiniz psikopatsınız..delirmişsiniz...

-Gelecekteki kişiliğine hakaret etmemelisin.Bundan sonra biz neysek,sende osun.

Kesinlikle herşey önceden planlanmıştı ve hazırdı...o geceki karşılaşma sadece tesatüf bir karşılaşmadan ibaret değildi.

O an Kaori'nin gözlerinde öfke,nefret ve endişe dışında hiçbirşey yoktu.İkisinin arasındaki sesssiz göz kontağı koridordan gelen ses ile aniden kesildi.

-Kızı daha ilk günden korkutma istersen Sanzu. (Rindou)

Sanzu tahammülü yokmuşcasına gözlerini devirdi.
Rindou ise iç çekerek konuşmaya devam etti.

-İkiniz etrafı dolanmak ile biraz acele edin.Şirketi dolandıran şu Batou denen herif 2 gün önce Yokohomada görmüşler.Gerisini Mikey'den dinlersin.(Rindou)

Rindou gözleri ile Kaori'yı işaret ederek

-Onuda yanında getir. (Rindou)

dedikten sonra yukarı çıkmak için yola koyuldu.

-İlk görevini bu kadar hızlı alıcağını tahmin etmemiştim açıkçası...

-Ama merak etme,senden hiçkimseyi öldürmen istenmiyceğine emin olabilirsin,en azından bu seferlik.

Gözlerinden ve sesinden kibirli bir şekilde gülümsediği belli oluyordu.

Sanzu'nun bu davranışları Kaori'yi sanki her an dahada fazla zayıflatıyordu.Aura'sı zamana ve yere göre değişiyordu adeta.Ne zaman ne düşündüğü belirsiz biri olduğunu beli ediyordu.Belkide 2. rank olmasının bir nedenide buydu.

Düşünceleri belirsiz,kelimeleri yanıltıcı,hareketleri ise beklenmedik.
Bir suç örgütü daha ne isteyebilirdi ki?
.
.
.
.
.
~toplantı odası~

-Her neyse.Sizin yapmanız gereken tek şey o adamı ortadan kaldırmak. (Mikey)

-Kaori.Sen sadece Batou'yu restoranın arka kapısından çıkarıcaksın.Gerisini diğerlerine bırak. (Mikey)

-Ayrıca Batou bu görüşmenin normal bir anlaşma için olduğunu düşünmesini sağlamanız gerek.Sorusu olan? (Mikey)

Oda sessizdi.Bu da herkesin görevini anladığı anlamına geliyordu.

-Dağılın. (Mikey)

Kaori'nin içi biraz olsun rahatlamıştı.Elini kana bulaması gerekmediğini bilmek iyi birşeydi.

Kaori Bonten'e geldiğinden beri 1 saat geçmişti bile.Bu günlük görmesi ve ya bilmesi gereken başka birşey olmadığı için sonunda eve gidicekti.